GÜNDEM
  • 21-03-2025

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen, bu yıl 44’üncüsü 11-22 Nisan arasında gerçekleştirilecek İstanbul Film Festivali’nin programı açıklandı.

    N Kolay’ın festival sponsorluğunu üstlendiği İstanbul Film Festivali, Türkiye’den ve dünyadan nitelikli ve ödüllü filmleri, özel gösterimleri, yıldız oyuncuları ve usta yönetmenleri bir araya getirecek. 44. İstanbul Film Festivali kapsamında 139 uzun metrajlı ve 15 kısa filmden oluşan kapsamlı bir seçki izleyicilerle buluşacak. Dünya sinemasının en nitelikli örnekleri, kült yapıtlar, usta yönetmenler ve genç yeteneklerin son filmlerinden oluşan festival seçkisinde dünya, uluslararası, Balkan ve Türkiye prömiyerlerini yapan filmler de bulunuyor. Festivalde 12 gün boyunca gösterimlerin yanı sıra konuk yönetmen ve oyuncuların katılımıyla yapılacak söyleşiler, özel gösterimler ve etkinlikler de yer alacak. İstanbul Film Festivali’nin bu yılki gösterimleri Beyoğlu’nda Atlas 1948 ve Beyoğlu Sineması, Şişli’de CineWAM Premium+ City's Nişantaşı (Salon 3 ve Salon 7) ve Kadıköy’de Kadıköy Sineması, Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi ve Paribu Cineverse Nautilus olmak üzere yedi salonda yapılacak.

    Festival tarafından sinemaya gönül ve emek veren kişilere sunulan Sinema Onur Ödülü, bu yıl sanat yaşamına sayısız tiyatro oyunu, film ve müzik albümü sığdıran usta oyuncu ve şarkıcı Zuhal Olcay’a sunulacak. Festival bu yıl Emek Ödülü’nü 2006’da dahil olduğu Köprüde Buluşmalar’da 2010-2023 yılları arasında yöneticilik görevini üstlenen Gülin Üstün’e verecek.

    44. İstanbul Film Festivali’nin açılış galasında Berlin Film Festivali’nde bu yıl özel bir galada prömiyeri yapılan, Ido Fluk imzalı Köln 75 gösterilecek. Keith Jarrett’ın 1975 Köln konserinin heyecan dolu gerçekleşme hikâyesini anlatan film, 50. yıldönümünde bu konsere saygı duruşu niteliğinde izleyicilerle buluşacak. On yedi yaşındaki lise öğrencisi Vera Brandes’in olağanüstü çabalarıyla gerçekleştirilen bu konserin kayıtları, caz tarihinin en çok satan solo ve en çok satan piyano albümü olan The Köln Concert’a dönüştü. Köln 75 filminin ekibi de festivalin açılış gösterimine katılmak üzere İstanbul’da olacak.

    Film Festivali’nde resmi seçki kapsamında Altın Lale Yarışması, Kısa Film Yarışması ve Yeni Bakışlar olmak üzere toplam üç yarışmalı bölüm yer alıyor. Yerli ve yabancı filmlerin bir arada, uluslararası bir jüri tarafından değerlendirileceği Altın Lale Yarışması’nda 15 uzun metrajlı film yer alıyor. Hintli sinemacı Shekhar Kapur’un başkanlığını yürüteceği Altın Lale Yarışması jürisinde yapımcı Ada Solomon; senarist ve yönetmen Ebru Ceylan, oyuncu Saadet Işıl Aksoy, Toronto Uluslararası Film Festivali başkanı Cameron Bailey yer alıyor. Altın Lale Yarışması’nda en iyi filme verilen Altın Lale Ödülü Eczacıbaşı Topluluğu tarafından, Jüri Özel Ödülü Kariyo & Ababay Vakfı tarafından, En İyi Yönetmen Ödülü Anadolu Efes tarafından destekleniyor. Anadolu Efes’in ödül sponsoru olduğu Kısa Film Yarışması da bu yıl uluslararası bir nitelik kazanıyor; bu bölümde yerli ve yabancı 12 kısa film bir arada değerlendirilecek.  Genç yönetmenleri desteklemek, yeni çalışmaları daha görünür kılabilmek için, yalnızca ilk ve ikinci filmlerini çeken yerli yönetmenlere açık olan ve Paribu’nun sponsor olduğu Yeni Bakışlar bölümünde 11 film var. Bu bölümde Paribu desteğiyle en iyi filme verilen ödül, Seyfi Teoman’ın adını taşımaya devam ediyor.

    44. İstanbul Film Festivali programında, Genç Ustalar’dan, sinemanın isyankâr, huzursuz ruhlarını bir araya getiren Mayınlı Bölge’ye, dünyanın dört bir yanından çoğu ödüllü filmlerden oluşan Devriâlem’den, sinema dünyasının ustalarını toplayan Cinemania’ya 13 farklı bölümde filmler yer alıyor.

    İstanbul Film Festivali’nin sevilen bölümlerinden, N Kolay sponsorluğunda gerçekleştirilecek Galalar ile izleyiciyle saygın festivallerde henüz buluşmuş, geniş kitlelere seslenen parlak filmlerin Türkiye prömiyerleri festivalde yapılıyor. N Kolay Galaları’nda ünlü yıldızlardan usta yönetmenlere, sezonun merakla beklenen 11 filminin Türkiye’deki ilk gösterimleri gerçekleştirilecek. Gia Coppola’nın San Sebastian’da Jüri Özel Ödülü kazanan yeni filmi The Last Showgirl, festivalin açılış filmi olan Köln 75, başrolünü Jessica Chastain’in üstlendiği Michel Franco’nun yeni filmi İlişki / Dreams, her gösteriminde üretken bir yazılım aracılığıyla farklı bir kurguyla gösterilen, Gary Hustwit imzalı Brian Eno belgeseli Eno, Tom Tykwer’in yönettiği, Berlin Film Festivali’nin açılışında gösterilen, Nicolette Krebitz ile Lars Eidinger’in başrolünde olduğu Işık / The Light, François Ozon’un San Sebastian’da En İyi Senaryo Ödülü kazanan son filmi Sonbahar Gelince / When Fall Is Coming bu bölümün öne çıkan parlak filmler arasında yer alıyor.

    ​44. İstanbul Film Festivali programındaki filmlere buradan ulaşabilir, festival biletlerini ise 27 Mart Perşembe günü 10.30’dan itibaren Passo üzerinden satın alabilirsiniz.

    0
    0
    2884
  • 20-03-2025

    Yazar, çizer, mimar Ertuğ Uçar’ın kaleme aldığı bir öykü, bir rehber, İstanbul’a dair hoşa giden şeylerin kitabı olan İstanbulin, Can Yayınları’ndan çıktı.

    Uçar kitabında, içinde dolaşarak bir parçası olduğu şehre dair gözlemlerini, kurmaca ve gerçeği iç içe geçirerek anlatıyor. Uçar’ın bu geziler sırasında çizdiği eskizler öyküleri canlandırarak okuru konunun ve şehrin içine çekiyor. Uçar, İstanbul’u güzellikleri ve çirkinlikleriyle olduğu gibi anlamaya çalışıyor, şehrin içinde dolaşarak onunla bir oluyor.

    Öyküler bugünde, İstanbul’da geçiyor. Karakterler ise; en başta şehrin kendisi, sonra insanlar ve hayvanlar; ağaçlar ve kayıklar; yokuşlar ve binalar. Tüm öykülerin ortak anlatıcısı kitabı, öykülere parçalanmış bir şehir romanına dönüştürüyor. İstanbul’un katmanlarında gezinen, merdivenli sokaklarında, mezarlıklarında, alt geçitlerinde, arastalarında yürüyen anlatıcının başına gelen tuhaf, bir o kadar da sıradan olaylar, İstanbul’da gündelik hayatın nasıl fanteziye dönüşebileceğini, şehrin mucizelerini, en önemlisi de yürüyen, şehre kendini açan herkese bu mucizelerin açık olduğunu anlatıyor.

    ​Ertuğ Uçar, kitabının ismine dair şunları söylüyor: “İstanbulin’in şöyle bir anlamı var zihnimde: İstanbul’a dair hoşa giden şeyleri nitelemek için kullanılan bir sıfat. Boğaz’a bakan bahçelere özgü bir peyzaj terkibinin tesadüfi güzelliği, Edirnekârilerin kufilere, barok süslemelerin Çin porselenlerine karış­tığı bir yalı odasının sadece İstanbul’da bir araya gelebilecek eklektik atmosferi, kış öğleden sonralarının Boğaz’a özgü ışığı veyahut sonu denizde biten kedili merdivenli bir İstanbul sokağının manzarası olabilir bu. İşte bu kitap İstanbulin şeylerin kitabı.”

    0
    0
    1888
  • 20-03-2025

    The Letter Art Gallery, “karanlık oda” baskı teknikleriyle gerçekleştirilmiş fotoğraflardan oluşan “Karanlıktan Aydınlığa” başlıklı yeni sergisini 29 Mart tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Küratörlüğünü Gözde Yenipazarlı’nın üstlendiği sergide; Ayberk Çimen, Eda Eskili, Filiz Cansu Gülçelik, Fatemeh Amiri, Gülşen Acar, Gamze Nur Çevik, Hanieh Norouzvand, Haniyeh Azhdari, Kadriye Sakka Ekinci, Nurgül Menteşe, Özge Erey, Razieh Shadi, Rabia İleli, Shaghayegh Badiei ve Sıtkı Öz yer alıyor.

    Küratör Yenipazarlı sergi hakkında şu ifadelere yer veriyor: “Neredeyse unutulmaya yüz tutmuş siyah-beyaz karanlık oda baskı tekniklerinin, sanat eğitimi içinde yaşamaya devam etmesini sağlayan bir sürecin ürünü olarak, öğrenci eserleri aracılığıyla fotoğraf sanatının özüne bir saygı duruşunda bulunan bu sergi D.E.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Siyah-Beyaz Fotoğraf dersinin çıktılarından bir seçkidir. Gümüş jelatin baskılar, ışığın ve gölgenin etkileşimini en saf hâliyle sunarken, her bir kare, fotoğrafın yalnızca bir görüntü üretme aracı değil, aynı zamanda dokunsal ve deneyimsel bir sanat pratiği olduğunu hatırlatıyor. Kimyasal banyolarda şekillenen imgeler, fiziksel sürecin sanatsal yaratıcılıkla nasıl iç içe geçtiğini gösterirken, izleyiciyi fotoğrafın maddeselliği üzerine düşünmeye davet ediyor. Bu sergi, geçmişin tekniklerini geleceğe taşıyan bir köprü kurarak, fotoğrafın yalnızca dijital ekranlarda değil, karanlık odada yoğrulan ellerde ve ışığın hassas dönüşümlerinde de var olmaya devam edeceğini vurguluyor.”

    Adres: Kemeraltı Antikacılar Çarşısı, 874 Sok. no. 17, kat:0 Goyahub. Konak/İzmir

    Künye:
    1. Fatemeh Amiri Zamanın Kıyısında  2024 Jelatin Baskı 18x24cm
    2. Nurgül Menteşe Ophelia 2024 Jelatin Baskı 18x24cm
    3. Filiz Cansu Gülçelik Yatay Zaman 2024 Jelatin Baskı 18x24cm
    4. Sıtkı Öz Anı 2024 Jelatin Baskı 18x24cm
    ​5. Gamze Nur Çevik Porselen Kalp 2024 Jelatin Baskı 18x24cm

    0
    0
    1704
  • 19-03-2025

    Cecile Pin’in ülkelerini terk etmek zorunda kalan ve bir anda kendilerini evsiz ve kimsesiz bulan üç kardeşin Vietnam’dan İngiltere’ye uzanan öyküsünü anlattığı kitabı Gezgin Ruhlar, Püren Özgören’in çevirisiyle Domingo Yayınevi’nden çıktı.

    Andrew Carnegie, Women’s Prize ve Waterstones İlk Roman Ödülü gibi üç prestijli ödülün finalisti Gezgin Ruhlar, azınlıkta kalanların, gelir adaletsizliğinin kıskacındayken güvenli, huzurlu bir gelecek umuduyla yaşayan ruhların hikâyesini anlatıyor.

    ​Son Amerikan birliğinin de Vietnam’ı terk etmesinin hemen sonrasında, bir gece üç kardeş Anh, Minh ve Thanh, anne babaları ve küçük kardeşlerinin de arkalarından geleceği umuduyla Hong Kong’a doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ama hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmez ve kardeşler koskoca dünyada yersiz, evsiz ve yapayalnız bulur kendini. Derken kader onları bir şekilde Thatcher’ın İngiltere’sine sürükler ve yeni bir hayat kurarlar. Anh faturaları ödemek için bir fabrikada çalışmaya, Minh aylak aylak dolaşmaya, en küçükleri Thanh ise arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlar. Ancak onlar büyüdükçe, hayatta kaldıkları için üzerlerine çöken suçluluk hissi de büyür. Aralarındaki sonsuz sevgi sayesinde ayakta kalmış bu üç yetimin yolları, verdikleri her kararla biraz daha ayrışır.

    0
    0
    1726
  • 18-03-2025

    Efsane post rock grubu Mogwai, Epifoni organizasyonu ve Garanti BBVA’nın katkılarıyla 11 Ekim’de Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşacak.

    Müzikal derinliği, sinematik atmosferi ve sarsıcı enerjisiyle İskoçya’dan dünyaya yayılan efsane grup Mogwai, Stuart Braithwaite (gitar, vokal), Barry Burns (gitar, piyano, synthesizer, vokal), Dominic Aitchison (bas gitar) ve Martin Bulloch’tan (davul) oluşuyor. 1995 yılında Glasgow’da kurulan grup, yayımladıkları albümlerle post rock sahnesinin en etkileyici gruplarından biri hâline geldi. 2021’de çıkan son albümü As The Love Continues, grubun kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. İngiltere Resmi Albüm Listesi’nde 1 numaraya yükselen albüm, aynı zamanda Mercury Ödülü’ne aday gösterildi ve İskoçya’da Yılın Albümü Ödülü’nü kazandı.

    Amazon Prime ve Apple TV+ gibi platformlara müzikler üreten Mogwai, bu sayede müziğiyle geniş kitlelere ulaştı. 2024’te ise grup hakkında çekilen ilk belgesel film Mogwai: If The Stars Had A Sound tamamlandı. Antony Crook’un yönetmenliğini üstlendiği ve Blazing Griffin, Adler Entertainment, Rock Action Records ve Screen Scotland iş birliğiyle hayata geçirilen belgesel, Mart 2024’te South by Southwest (SXSW) film festivalinde dünya prömiyerini yaptı ve hâlen dünyanın dört bir yanındaki festivallerde gösterilmeye devam ediyor. Yılın başında yeni albümü The Bad Fire’ı yayımlayan Mogwai, İstanbul’da uzun zamandır beklenen performansıyla Harbiye Açık Hava Sahnesi’nde dinleyicilerle buluşacak.

    ​Mogwai konserinin biletleri 21 Mart Cuma saat 10.00’da satışa çıkacak.

    0
    0
    1653
  • 18-03-2025

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Atatürk Kitaplığı, Çanakkale Savaşları’nın 110. yıl dönümünde, tarihin unutulmaya yüz tutmuş karelerini İstanbul Bülteni Dergisi’nin bu ayki sayısında yayımladı.

    Nadir Eserler arşivinden derlenen bu özel fotoğraflar, Çanakkale cephesinde yaşanan destansı mücadeleyi ve geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Yıllar boyunca özenle korunan bu nadir koleksiyon, savaşın bilinmeyen yönlerine ışık tutarak cephede yaşanan zorlukları, siperlerdeki kahramanların ifadelerini ve cephe gerisindeki yaşamın detaylarını gözler önüne seriyor.

    ​Arşivlerden çıkarılan bu karelerde; savaş meydanlarında görev yapan askerlerin mücadele azmi, savaşın lojistik boyutunu yansıtan sahneler ve halkın cepheye verdiği destek yer alıyor. Her bir fotoğraf, Çanakkale Savaşları’nın yalnızca askeri bir zafer olmadığını, aynı zamanda Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu ortaya koyan eşsiz bir destan olduğunu gözler önüne seriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bu tarihi fotoğrafları kamuoyuyla paylaşarak, Çanakkale’nin unutulmaz mücadelesini tarihe ilgi duyan herkes için daha görünür hâle getirdi. Atatürk Kitaplığı’nda sergilenen bu nadide koleksiyon, geçmişin izlerini takip etmek isteyen tarih meraklıları için eşsiz bir fırsat sunuyor.

    0
    0
    2566
  • 18-03-2025

    Alain Corbin’in cehaletin ve bilgi eksikliklerinin insanlık tarihinin gelişiminde üstlendiği rolü araştırdığı kitabı Terra Incognita - On Sekizinci ve On Dokuzuncu Yüzyılda Cehaletin Tarihi, Utku Özmakas’ın çevirisiyle Kolektif Kitap’tan çıktı.

    Fransa’nın yaşayan en önemli tarihçilerinden Corbin 18 ve 19. Yüzyıllarda volkanlardan kutup bölgelerine, okyanusların derinliklerinden stratosfere kadar, dünyanın çeşitli gizemlerini anlatırken, bu bölgeler hakkındaki her yeni keşfin ne büyük hatalar, önyargılar ve hayranlık uyandıran hislerle harmanlandığını ortaya koyuyor.

    “İnsanlık yüzyıllar boyunca üzerinde yaşadığı dünyayı anlamaya çalışırken, aslında onun hakkında ne kadar az şey bildiğini fark edebildi mi? Haritalarda “Terra Incognita” olarak işaretlenen keşfedilmemiş bölgeler, bilinmeyenin yarattığı korkuları nasıl şekillendirdi? Cehalet, insanların hayal gücünü nasıl besledi ve bilimsel keşiflere giden yolu nasıl açtı?”

    0
    0
    1579
  • 18-03-2025

    Oi Va Voi, yeni albümü The Water’s Edge ile 7 Mayıs’ta Ankara 6:45’te, 9 Mayıs’ta İstanbul Babylon’da ve 10 Mayıs’ta ise İzmir Soldout PSM’de müzikseverlerle buluşacak.

    Laughter Through Tears albümüyle büyük çıkış yakalayan Oi Va Voi, 20 yılı aşkın süredir müziğinde dans ritimleri ve rock’n’roll hissiyatını; grubun kültürel mirası ile Doğu Avrupa, Orta Doğu ve ötesinden esinlenen kozmopolit ritimlerini harmanlıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Suriye’deki depremlerden etkilenerek yazdıkları “Sad Dance”i yayımlayan Oi Va Voi, bu şarkının da içinde yer aldığı yeni albümleri The Water’s Edge’i 2 Mayıs’ta Gülbaba Records etiketiyle dinleyicileriyle buluşturacak. Grup albümden sonra üç konserlik minik bir Türkiye turnesine çıkacak.

    ​Oi Va Voi konserlerinin biletlerine Biletix ve Biletinial üzerinden ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1712
  • 18-03-2025

    Ömür Tokgöz’ün “şeylerin geometrisi” başlıklı kişisel sergisi 26 Nisan’a kadar Maçka Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

    “İnsan nesnelerin parçalarını zihninde birleştirerek bir bütün olarak algılar, Geshtalt Kuramı çerçevesinde kavramsallaştırabileceğimiz bu sergideki işlerle Ömür Tokgöz, doğa ve insan üretimi bir doğa algısını ele alıyor. Bir ağacı, dalları, yaprakları, meyveleri olarak tek tek kavradığımız ama onları bir ağaç bütününde anlamlandırdığımız gibi…

    Sanatçı, geometrinin insan zihninin bir ürünü olarak, doğanın kendiliğinden sahip olduğu matematik ile zıtlık veya uyumsuzluk gibi bir karşıtlığı mı var? veya parça bütün ilişkisinde, birimlerin toplamı nasıl farklılığa yol açar? gibi sorulara yanıt arıyor.

    Çok kırılgan, şeffaf porselen birimlerden kümeler, yığınlar, yüzeyler oluşturan sanatçı, belki yerkürenin oluşumundan insanın ortaya çıktığı 200.000 yıl öncesine kadar ki canlıların yaşam ve varoluşunu doğanın kendi matematiği olarak, uygarlık macerasını da doğadan kopuş veya uzaklaşma olarak nitelendiriyor olabilir.”

    0
    0
    1894
  • 18-03-2025

    Oylum Yılmaz’ın İngiliz kırlarından İstanbul’un Adalarına, Halikarnas Balıkçısı’nın Bodrum’undan Tolkien’ın Ortadünya’sına edebi bir yolculuğa çıkardığı Doğa Yürüyüşleri - Yazının Doğasına Dair Denemeler, Doğan Kitap’tan çıktı.

    Asuman Kafaoğlu-Büke, kitap hakında şunları söylüyor: “Bu kitaptaki denemelerde Oylum Yılmaz binlerce yıldır kaskatı sınırlarla belirlenmiş sosyal rollerinden sapma öneriyor okura. İyi denemelerin her zaman yaptığı şekilde, yeni düşüncelere açılıyor. Dâhiyane bir duruşla, sisteme karşı koyma planı sunuyor bize.”

    “Eğer bir gün yazmaya karar verir ve yolunuzu yağmur ormanlarının derinliklerine düşürürseniz, tüm o belirsizlikler ve çeşitlilikler cangılının içinde karşınıza çıkacak mantarı yemekle kurtulacağınızı sanmamanızı isterim. Ölüm bir canavardır çünkü, hikâyesinin anlatılmasını isteyen bir canavar.”

    0
    0
    1537
DAHA FAZLA
Geldanlage