GÜNDEM
  • 15-03-2025

    Nesir eserleriyle tanınan ve sevilen Georgi Gospodinov’un şiirlerinden derlenen kitabı Yokluğun Haritaları, Hasine Şen Karadeniz’in çevirisiyle Metis Yayınları’ndan çıktı.

    Yokluğun Haritaları, Gospodinov’un aynı zamanda ne kadar yaratıcı bir şair olduğunu gösteriyor.

    “Şu anda yokum
    Sofya, Londra,
    Madrid, Lizbon,
    Pula, Tanca ve Bologna,
    Roma, İstanbul,
    Kazablanka, Panama,
    Santiago ve Locarno’da...

    Olmadığım
    onca yer.

    Tanrı’nın şehrinde de yokum,
    kendiminkinde de...

    Tıklım tıklım
    yokluklarla
    dolu bir dünya.”

    0
    0
    1595
  • 14-03-2025

    Post-punk ve shoegaze sahnesinin dikkat çeken gruplarından Brooklyn çıkışlı DIIV, 26 ve 27 Ağustos’ta Blind sahnesinde müzikseverlerle buluşacak.

    Ses paletlerini sürekli genişleten DIIV, incelikle işlenmiş melodileri, hipnotik gitar katmanları ve yoğun atmosferiyle dünya çapındaki dinleyici kitlesini büyütmeye devam ediyor. 2012’de yayımladığı çıkış albümü Oshin ile büyük ses getiren DIIV, ardından gelen Is the Is Are (2016) ve Deceiver (2019) ile dinleyicilerini derin, rüya gibi ve zaman zaman da sert bir yolculuğa çıkardı. Grubun 2024 yılında çıkardığı son albümü Frog in Boiling Water ise grubun bugüne kadarki en karanlık ve etkileyici işlerinden biri olarak öne çıkıyor. Modern dünyanın çöküşünü ve bireysel çalkantıları keşfeden albüm, hipnotik gitar dokuları ve yoğun atmosferiyle dikkat çekiyor.

    ​Canlı performanslarında shoegaze’in büyüleyici atmosferini post-punk’ın enerjisiyle birleştiren DIIV’in 26 ve 27 Ağustos’ta Blind’da gerçekleştireceği konserlerin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    Tag: DIIV, Blind
    0
    0
    1603
  • 14-03-2025

    Summer Wheat’in “No Rain, No Flowers” başlıklı kişisel sergisi 14 Mart-13 Nisan tarihleri arasında Dirimart Pera’da sanatseverlerle buluşacak.

    Summer Wheat, resim ve heykellerden oluşan serisiyle, COVID-19’un başlangıcındaki küresel kapanmanın yarattığı kişisel ve kültürel değişimleri ele alıyor. Bahçeyi anımsatan bir kürasyonla kurgulanan “No Rain, No Flowers”, doğada bir gezintiye çıkma hissi yaratırken içsel ve kolektif bir diyalog alanı sunuyor. Wheat’in alüminyum tel örgü üzerine akrilik boyayla oluşturduğu yüzeyleri izleyiciyle buluşturan sergi, onun de Kooning ve Seurat’yı bölüp çoğaltarak aynı resimde bir araya getirme arzusunu yansıtıyor. Tarihsel ve güncel kaynaklardan esinlenen sanatçı, eserlerinde Rönesans gravürleri, modernist soyutlamalar, antik sanat ve orta çağ dokumaları, Avrupa empresyonist kafe sahneleri, antik Mısır hiyeroglifleri ve sosyal medya fenomenlerine referanslarda bulunuyor. Sanatçının kadın figürleri, çevrim içi güzellik trendleri, influencer kültürü ve kamusal söylemdeki gerginliklerden ilhamla hem doğrudan hem de mecazi anlamıyla “elçiler” olarak tasvir ediliyor.

    Sergideki resimlere eşlik eden dört mozaik heykel, hayali bir doğal ortam içinde topluluk oluşturmak ve iletişim kurmak için alan açıyor. Taşlardan oluşan bu oturma alanları, insanlara düşünme ve sohbet etme fırsatı sunarak doğanın insanlara sunduğu bir davet gibi şekilleniyor. Sergi, insanlığın ve doğanın evcilleşmemiş merak, yolculuk ve vahşiliğini gözler önüne seriyor.

    Künye:
    1. Summer Wheat, Movie Star Magenta (right), 2022-24 Aliminyum tel örgü üzerine guaj ve akrilik Acrylic paint and gouache on aluminum mesh 172.72 x 238.76 cm
    ​2. Summer Wheat, Community Garden, 2023 Aliminyum tel örgü üzerine guaj ve akrilik Acrylic paint andgouache on aluminum mesh 172.72 x 358.14 cm

    0
    0
    1706
  • 14-03-2025

    Türk pop ve rock müziğinin önemli isimlerinden Onur Özdemir, yakında yayımlamaya hazırlandığı yeni albümü raksedip yarın yokmuşçasına’nın “İlk Yara” isimli ilk teklisini Sony Music Türkiye etiketiyle müzikseverlerle buluşturdu.

    Pop dünyasında da “Onurr” mahlasıyla üretimlerine devam eden Onur Özdemir, yıllar sonra Sakin grubunun mirasını yeniden dinleyicilerine sunacak. Söz ve bestesi Onur Özdemir’e ait olan “İlk Yara” şarkısının atmosferini tamamlayan lyric video da sanatçının YouTube kanalında yayımlandı. Yeni albümde, Onur Özdemir’in kaleme aldığı özgün eserlerin yanı sıra, sanatçının 2020 yılında çıkardığı Hayata albümündeki bazı parçaların yeni düzenlemeleri de yer alıyor.

    Albümdeki tüm parçaların prodüksiyonu Onur Özdemir, Levent Şansever, Baran Kaan Sert ve B5’e aitken; mix Tarkan Gözübüyük, mastering’i ise Evren Göknar’a ait. Onur Özdemir, raksedip yarın yokmuşçasına ile müzikal geçmişiyle bağlarını güçlendirirken, yeni düzenlemeler ve özgün eserlerle dinleyicilere farklı bir deneyim sunmayı vaat ediyor. Albümdeki parçalar önümüzdeki süreçte sırayla yayımlanacak. 

    ​Onur Özdemir’in “İlk Yara” isimli yeni teklisini buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    1596
  • 14-03-2025

    Bu sene 5-7 Eylül tarihleri arasında 9. edisyonu gerçekleştirilecek Bozcaada Caz Festivali’nin Salhane Sahnesi için açık çağrı başladı.

    Çeşitliliği ve yeni müzikal sesleri destekleyen Bozcaada Caz Festivali, Türkiye’nin dört bir yanından yükselen ve caz, deneysel ve doğaçlama müzik yapan kariyerinin başındaki sanatçıların başvurularını bekliyor. 10 Nisan tarihine kadar başvuruların kabul edileceği açık çağrı sonucunda seçilen isimler Salhane Sahnesi’nde sahne alarak festivalin bir parçası olma fırsatı bulacaklar. Belirlenen isimler 30 Nisan Dünya Caz Günü’nde açıklanacak.

    Müzik programının yanı sıra farklı disiplinlerle dirsek teması kuran ve her yıl yeni bir tema etrafında şekillenen KEŞİF etkinlikleriyle de katılımcılarına zengin bir festival deneyimi sunan Bozcaada Caz Festivali, Türkiye’nin dört bir yanından yükselen ve festivalin bir parçası olmak isteyen caz müzisyenleri için açık çağrı başlattı. Çeşitliliği ve yeni müzikal sesleri destekleyen Bozcaada Caz Festivali’nin Salhane Sahnesi’nde gerçekleşecek performanslar için başlattığı açık çağrı, kariyerinin henüz başında olan ve sesini duyurmak isteyen ekiplerin başvurularını bekliyor. 

    ​Paribu ana sponsorluğunda ve Kendine Has, Volkswagen ve Jack Lives Here desteğiyle düzenlenen Bozcaada Caz Festivali, bu sene 5-7 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilir, başvuruyu ise buradan yapabilirsiniz.

    0
    0
    1651
  • 14-03-2025

    Sesi ve görselliği eşzamanlı kullanarak insan beyninin dönüşümünün bir öyküsünü çıkaran transmedya performansı Endophasia, 21 ve 22 Mart’ta Arter’in performans salonu Karbon’da sahnelenecek.

    2010 yılında geçirdiği beyin kanamasının ardından yaşamına kısmi felç ve afazi ile devam eden Sinan Uygun’un, yapay zekâ teknolojilerini ve disiplinler arası sanat faaliyetlerini içeren, özelleştirilmiş dil ve konuşma egzersizleriyle iyileşme sürecine dayanan Endophasia, bireysel ve karşılıklı iletişimin farklı evrelerini disiplinler arası bir şekilde sahneye taşıyor. Sinan Uygun’un, kızı Gökçe Uygun gözetiminde aynalama, tekrara dayalı mimik, motor hareketler, sözcük üretme gibi fiziksel ve sözel egzersizler ile dil tabanlı yapay zekâ uygulamaları aracılığıyla gösterdiği gelişimi adım adım belgeleyen performans, insan beyninin ve konuşma merkezinin nasıl işlediğine dair canlı bir deneyim sunuyor.

    Performansçı Selim Cizdan ile Sinan Uygun’un diyaloglarıyla başlayan Endophasia, görsel ve işitsel unsurlar kullanılarak sahnede Uygun’un dijital bir kopyasının oluşturulmasıyla devam ediyor. Bir belgesel film ile sanatsal süreci de kayda geçirilen proje, bireysel ve karşılıklı iletişimin farklı evrelerini somut şekilde göz önüne seriyor.

    Endophasia, 21 Mart Cuma ve 22 Mart Cumartesi saat 20.00’de Arter’in performans salonu Karbon’da sahnelenecek. Etkinliğin biletlerine Biletix ve Mobilet üzerinden ulaşabilirsiniz.

    Fotoğraf: Ayten Çelik

    0
    0
    1711
  • 14-03-2025

    Samantha Harvey’e 2024 Booker Ödülü’nü kazandıran, okurunu Dünya’nın, yaşamın ve insanlığın mucizesine tanık olmaya davet ettiği kitabı Yörüngede (Orbital), Püren Özgören’in çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

    Yörüngede (Orbital), uzay boşluğunda süzülen insanlığımız üzerine, doğaya ve gezegenimize bir bakış sunuyor.

    ​Uzay araçları içinde dünyanın yörüngesi etrafında dönen altı astronot: Nell, Roman, Anton, Pietro, Chie ve Shaun. Görevleri meteorolojik veriler toplamak, bilimsel deneyler yapmak ve insan bedeninin limitlerini test etmek. Ama hepsinden fazlası, gözlemlemek. Yörüngede günde on altı gündoğumu ve on altı günbatımına şahit olurken kıtaları aşıyor, buzullar, çöller, dağ zirveleri ve engin okyanuslar geçiyor, mevsimleri bir bir arkalarında bırakıyorlar fakat ne kadar uzak olursa olsun Dünya’nın süregiden çekiminden alamıyorlar kendilerini. Chie, annesinin ölüm haberini alırken bir yandan amansız bir tayfun sevdiklerini tehdit ediyor; insan hayatının kırılganlığı sohbetlerinin, korkularının, rüyalarının başlıca konusu oluyor.

    0
    0
    2074
  • 13-03-2025

    Selût, Değerlim’in Hikayesi isimli yeni albümünü 21 Mart’ta Salon İKSV’de gerçekleşecek özel bir lansman konseriyle dinleyiciyle buluşturacak.

    Bağımsız müzik sahnesinin dikkat çeken ismi Selût, sistemi, endüstriyi ve ezberleri reddederek Değerlim’in Hikayesi albümüyle sesini yükseltiyor. 21 Mart’ta yayımlanacak bu albüm, bir sanat manifestosu niteliği taşıyor. Albüm, her şarkıyı temsil eden 13 illüstrasyonla birlikte yaratıldı.

    Albümün ilk sinyallerini 2019 yılında hem müzik hem de illüstrasyonlarla veren Selût, 2020’lerden itibaren yayımladığı tekli çalışmalarıyla dinleyicileri bu hikâyeye hazırladı. Selût’ün ilk albümü Değerlim’in Hikayesi’nde daha önce yayımlanan teklilere ek olarak üç yeni parça da yer alıyor. Albümde, sinematik öğeler ve Karadeniz müziğine duyduğu özel ilgi dikkat çekerken, İskandinav vokal teknikleriyle harmanlanan etnik dokular da fark yaratıyor. Albüm, akustik enstrümanların ham ve doğal tınıları, yer yer atmosferik, romantik ve yer yer ise sert ve çarpıcı bir dokuya sahip. Duygusal yoğunluğun düzensizliğinden esinlenilmiş akış kimi zaman fısıldayan kimi zaman çığlık atan vokaller, doğaçlama hissi veren katmanlı seslerle birleşerek tahmin yürütmesi güç, beklenmedik detaylarla dinleyiciyi kendine bağlayan bir anlatım yaratıyor. Güneş Akyürek, albümde tüm prodüksiyonu üstleniyor. İpek Ektaş (gitar), Saliha Turan (synth & keman) ve Danae Palaka (davul) albümde yer alırken, konserde onlara Deniz Tekin (bas) de eşlik edecek.

    Albümün lansman konseri yalnızca bir konser değil, müziğin, görsel sanatların ve performatif teknolojinin bir araya geldiği deneyimsel bir sahne gösterisi olacak. Selût, konserde, animatronik karakterin yeni bir formunu sahneye çıkaracak. Aylar süren teknik geliştirmelerle, HoloGIRL artık yalnızca bir sahne unsuru değil, müziğin ruhuna eşlik eden bir varlık olarak seyircinin karşısına çıkacak. Bu konser, gerçek ile dijitalin arasındaki sınırları kaldıran ve sahne sanatlarında yeni bir anlatım dili yaratan bir performans olacak.

    ​Selût’ün Değerlim’in Hikayesi albümünün lansman konserinin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.

    0
    0
    1542
  • 13-03-2025

    Artopol Galeri, Gözde Aylis Çiçek’in “Segreta” başlıklı heykel sergisini 22 Mart-20 Nisan tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

    İtalyanca’da “gizli, saklı” anlamına gelen serginin adı, figürlerin yüzeyinde saklanan incelikli duyguları ve zarafeti yansıtıyor. “Duyguların saklandığı sessiz bir bahçe” mottosuyla yola çıkan sergi, izleyiciyi huzur ve hayal dolu bir dünyaya davet ediyor. Gözde Aylis Çiçek’in heykelleri, masum kadın formlarını ve doğadan ilham alan detayları bir araya getirerek narin bir estetik sunuyor. Kilin sanatçının ellerinde hayat bulduğu bu figürler, izleyiciyi anın içinde dingin bir yolculuğa çıkarıyor. Yüzlerdeki sakin ifadeler ve bedenlerin zarif duruşları hem görsel bir keyif hem de duygusal bir yakınlık hissi yaratıyor.

    ​“Segreta”, her bir eserin ardında bir hikâye saklarken, sanatseverlere kendi duygularıyla sessiz bir bağ kurma fırsatı sunuyor. Doğallık, sadelik ve masumiyetin ön planda olduğu bu sergi, ruhu dinlendiren bir sanat deneyimi vadediyor.

    0
    0
    1645
  • 13-03-2025

    İsviçreli yazar Peter Stamm’ın okurunu esrarengiz bir arayış hikâyesinin içine çeken, “kayıp” bir adamın portresini çizen romanı Gece Mavisi Bir Saatte, Ufuk Tonka’nın çevirisiyle Delidolu Yayınları’ndan çıktı.

    Gerçekle kurgu arasındaki duvarın çatlaklardan sızan hikâyesiyle bu kitap kalbin aynası olmayı reddeden bir çift mavi gözün ışığı altında sanatın ve kurmacanın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Otobiyografik unsurlar da barındıran roman; her yapıtıyla biraz daha tükenen bir edebiyatçıyı anlamanın ve anlatmanın karmaşıklığını müthiş bir varoluşsal paradoksa dönüştürüyor.

    ​Bilinmezliklerin tam ortasında duran bir yazarın izini sürüyor Gece Mavisi Bir Saatte. Belgesel yapımcısı Andrea, tanıdıkça sevdiği yazar Richard Wechsler’in hayat öyküsünü filmleştirmeye karar verir. Fakat bu iş, zannettiğinden çok daha çetrefilli bir hâle gelir. Arandıkça bulunmayan, cümlelerinin sonunu getirmeyen, geçmişi hakkında hiçbir bilgi vermeyen bir yazar, gıyabında -yahut bir kurmacanın arasında- insanlara nasıl aktarılabilir?

    0
    0
    1687
DAHA FAZLA
Geldanlage