Taika Waititi Nobel Edebiyat Ödüllü Kazuo Ishiguro’nun ünlü romanı Klara ve Güneş’in (Klara and the Sun) uyarlamasını yönetecek.
Jojo Rabbit filmi ile 2020’de Oscar kazanan Taika Waititi’nin yönetmenliğini üstleneceği filmin senaryosunu Dahvi Waller kaleme alacak. Yeni teknolojilerin etkisiyle köklü değişimler geçirmiş bir toplumda yaşanan, sevgi, umut ve fedakârlığa dair bir hikâyeyi konu alan kitap, gençlerin yalnız kalmasını önlemek için yaratılmış bir robot kız olan Klara’ya odaklanıyor.
David Heyman (Heyday Films) filmin yapımcılığını üstlenirken, Garrett Basch ve Waititi yapımcılık için görüşmelerde bulunuyor. Heyday Films’ten Jeffrey Clifford ve Rosie Alison, projeyi Heyday’e getirdi. 1989 tarihli Günden Kalanlar (The Remains of the Day) romanıyla Nobel Edebiyat Ödülü ve Booker Ödülü kazanan Ishiguro da yapımcılar arasında yer alıyor. Elizabeth Gabler ve Aislinn Dunster, Sony’nin 3000 Pictures firması için projeyi yönetiyor.
ABD’de Alfred A. Knopf ve Birleşik Krallık’ta Faber tarafından Mart 2021’de yayımlanan Klara and the Sun, New York Times En Çok Satanlar Ciltli Roman Listesi’ne 3’üncü sıradan ve Bağımsız En Çok Satanlar Ciltli Kurgu Listesi’ne 1’inci sıradan giriş yaptı. Good Morning America ise Mart 2021 Kitap Kulübü Seçimi olarak Klara and the Sun’ı seçti.
Waititi, temmuz ayında vizyona giren Marvel’s Thor: Love and Thunder’ı yönettikten sonra bir sonraki projesi için Lucasfilm’de beklenen Star Wars filmi de dahil olmak üzere birçok seçeneği değerlendiriyordu. Waititi, muhtemelen Klara and the Sun’ı bir sonraki projesi yapacak. Aynı zamanda sanatçının Star Wars projesi için hâlâ heyecanlı olduğu ve filmi gelecek yıl yöneteceği söyleniyor.
Kaynak: Deadline
İtalya Turizm Bakanlığı’nın yapay zekayla Botticelli’nin Venüs’ünü sanal influencer’a dönüştüren kampanyası, ülkenin kültürel mirasını önemsizleştirdiği için ağır eleştiri aldı.
İtalya’nın ikonik bir figür olan “Venüs”ü influencer olarak gösteren turizm kampanyası, sosyal medyada hızla alay konusu hâline geldi. Sanat eleştirmenleri ve hükümet yetkilileri de kampanyaya tepki gösterdi. İtalyan kültürünü tanıtmak için Botticelli’nin The Birth of Venus tablosunda yer alan aşk tanrıçası Venüs’ün yapay zekâ ile maskot hâline getirilip kullanılması “aşağılayıcı” ve “grotesk” olarak tanımlandı. İtalya Turizm Bakanlığı’nın 9 Milyon Euro’ya mal olan “Open to Meraviglia” başlıklı kampanyasında Venüs, son moda kıyafetler ile İtalya’nın ünlü turistik yerlerinde vakit geçirirken tasvir ediliyor. Venüs, Roma’daki Kolezyum ve Floransa Katedrali de dahil olmak üzere İtalya’nın ikonik mekânlarının önünde selfie çeken bir sanal influencer olarak gösteriliyor.
Bir İtalyan kampanya grubu, Floransa’da Botticelli tablosunun sergilendiği müze olan Uffizi’nin 9 Milyon Euro’luk bu kampanyada Venüs resminin kullanılması için izin verip vermediğini sorguladı.
Sanat tarihçisi Tomaso Montanari, Il Fatto Quotidiano gazetesinde yer alan bir makalesinde, Armando Testa iletişim grubu tarafından tasarlanan kampanyayı “grotesk” ve “utanç verici” olarak nitelendirdi. Sanat eleştirmeni Vittorio Sgarbi ise La Repubblica gazetesinde yayımlanan yorumunda “Open to Meraviglia? Nedir bu? Bu hangi dil?” diye sordu.
Sosyal medya kullanıcıları, güneşli bir verandada şarap içen insanların yer aldığı tipik bir İtalyan sahnesini gösteren tanıtım videosunun aslında Slovenya’da çekildiği ve Sloven şarabının yer aldığının ortaya çıkmasının ardından kampanyayla alay etti.
Kampanya için düzenlenen basın toplantısında Turizm Bakanı Daniela Santanchè şunları söylemişti: “Biz dünyanın en güzel milletiyiz ama kendimizi tanıtmada en iyi değiliz. İtalyan olmaktan duyduğumuz gururu, kimliğimizi yeniden kazanmamız gerekiyor.”
Sanat ve miras kampanya grubu Mi Riconosci, bir basın açıklamasında kampanyayı “aşağılayıcı” olarak nitelendirerek, Uffizi’nin kampanya için Venüs görüntüsünün kullanılmasına izin verip vermediğinin “belirsiz” olduğunu belirtti. Ekim ayında Uffizi, müzenin iznini almadan Botticelli’nin Venüs’ünü özel olarak tasarlanmış giysilerde kullandığı için moda tasarımcısı Jean Paul Gaultier’e dava açacağını duyurmuştu. Mi Riconosci’nin bir sözcüsü The Art Newspaper’a şunları söyledi: “Ticari ve tanıtım faaliyetleri arasında her zaman ince bir çizgi vardır ve bu durumda bu çizginin aşıldığına inanıyoruz.”
İtalya’nın Kültürel Miras Kanunu, kamu mirasına ait görselleri ticari amaçlarla kullanan herkesin önceden izin almasını ve bir ücret ödemesini zorunlu kılıyor. Bu kanun yalnızca kâr amacı gütmeyen faaliyetler, çalışma ve araştırma için görsellerin ücretsiz kullanımına ve kültürel mirasın tanıtımına izin veriyor.
Kaynak: The Art Newspaper
Thundercat ve Tame Impala imzalı “No More Lies”, Türkiye’de GRGDN Müzik temsilciliğinde Brainfeeder etiketi ile yayımlandı.
Thundercat ve Tame Impala, “No More Lies” şarkısı ile farklı ama birbirini tamamlayan tarzları arasında tatlı bir denge yaratıyor. Üç yıllık sessizliğini “No More Lies” ile bozan Thundercat, şarkı ile birlikte Red Hot Chili Peppers ve The Strokes ile yaz boyu sahne alacağı Avusturalya, Asya ve Avrupa tur tarihlerini de paylaştı. 2022’de Red Hot Chili Peppers’ın dünya turunda açılış yapan Thundercat, bu turun ardından Flea tarafından “gezegendeki en iyi basçı” ilan edildi. It Is What It Is albümü ile 63. GRAMMY Ödülleri’nde (2021) En İyi Progresif R&B Albümü ödülüne kazanan Thundercat, Gorillaz’ın Cracker Island adlı albümle aynı ismi taşıyan teklisinde bas ve vokal olarak yer aldı ve grupla geçtiğimiz günlerde 2023 Coachella’da, 2022’de ise MTV Avrupa Müzik Ödülleri töreninde sahne aldı.
Thundercat şunları söylüyor: “Kevin’le ilk Tame Impala albümünden beri çalışmak istiyordum. Beraber çalışmamızın sonucunun özel olacağını biliyormuşum gibi hissediyordum hep. Bu şarkı için çok uzun zamandır çok heyecanlıyım ve ileride Kevin’le beraber daha çok üretim yapacağız diye düşünüyorum.”
Thundercat ve Tame Impala’nın ortak çalışması “No More Lies”ı buradan dinleyebilirsiniz.
Bu yıl 16 - 27 Mayıs tarihleri arasında 76’ncısı düzenlenecek Cannes Film Festivali’nin resmi afişi yayımlandı. Afişteki fotoğraf; 1 Haziran 1968’de Jack Garofalo tarafından, Françoise Sagan’ın aynı adlı romanından uyarlanan, Alain Cavalier imzalı, başrollerinde Catherine Deneuve ve Michel Piccoli’nin yer aldığı, La Chamade filminin setinde çekilmiş.
Açılışını Kral XV. Louis ile işçi sınıfından Jeanne’in ilişkisini konu alan Maïwenn imzalı Jeanne du Barry filmiyle yapacak olan Cannes Film Festivali’nin büyük ödülü Altın Palmiye için 19 film yarışacak. Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filminin de yarışacağı ana yarışma programında ayrıca Todd Haynes, Wes Anderson, Wim Wendersi Aki Kaurismäki, Hirokazu Kore-eda, Jonathan Glazer, Alice Rohrwacher, Ken Loach, Jessica Hausner gibi ünlü yönetmenlerin filmleri yer alıyor.
76. Cannes Film Festivali’ne dair ayrıntılı habere buradan ulaşabilirsiniz.
Aile yadigarı bir tabak yere düştüğünde, parçaları tekrar bir araya getirmeye çalışmak yerine, Robert Strati’nin aklına nesnenin ruhunu korumak için daha yaratıcı bir fikir geldi. Sanatçı parçaları iki boyutlu bir yüzeyde, tabağın düştüğünde dağıldığı şekilde düzenledi ve orijinal tasarımdan devam eden karmaşık mürekkep çizimlerini yapmaya başladı. Bu tesadüfi olay, “kırık şeylerin olasılıklarını ve onlardan doğabilecek hikâyeleri” inceleyen Fragmented başlıklı devam eden bir serinin orta çıkmasını sağladı.
Antika tabakların orijinal, monokrom renklerine uygun mürekkep kullanan Strati, çizgileri ve desenleri düşsel senaryolara dönüştürüyor. Figürler, gemiler ve hayvanlarla dolu pastoral manzaralar daha geniş sahnelere dönüşüyor ve dekoratif kenarlardan gerçeküstü sahneler filizleniyor.
Robert Strati’nin çalışmalarına Instagram hesabından ve internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Colossal
Künye: Robert Strati, “Fragmented” series, broken china, ink on paper
2023 Sony Fotoğrafçılık Ödülleri’nin yaratıcılık kategorisinde en iyi fotoğraf ödülünün kazananı Boris Eldagsen, fotoğrafın yapay zekâ ürünü olduğunu söyleyerek ödülü reddetti.
Alman fotoğrafçı Boris Eldagsen, Pseudomnesia: The Electrician isimli çalışması ile 2023 Sony Fotoğrafçılık Ödülleri’nde yaratıcılık kategorisinde en iyi fotoğraf ödülünü kazandı. Eldagsen, fotoğrafın bir yapay zekâ ürünü olduğunu açıkladıktan sonra ödülü reddederek aslında sektörde bir tartışma yaratmak istediğini söyledi. Ödülün organizatörleri, Eldagsen’in kendilerini yapay zekânın kapsamı konusunda yanlış yönlendirdiğini belirtti.
İnternet sitesinde yaptığı açıklamada ukalalık yaptığını kabul eden Eldagsen, jüri üyelerine resmini seçerek bunu tarihi bir an yaptıkları için teşekkür etti ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Yapay zekâ görüntüleri ve fotoğrafçılık, böyle bir ödülde birbiriyle rekabet etmemeli. Onlar farklı varlıklar. Yapay zekâ fotoğrafçılık değil. Bu nedenle ödülü kabul etmeyeceğim.”
Boris Eldagsen’in Pseudomnesia: The Electrician isimli işi, farklı kuşaklardan iki kadının siyah-beyaz bir portresinden oluşuyor. Şarkı ve makale yazımından sürücüsüz arabalara, terapi ve tıbbın gelişimine kadar her şeyde yapay zekânın kullanımı son aylarda geniş çapta tartışma konusu oldu şimdi de fotoğrafa ilişkin uygunluğu ve faydası gündeme geldi.
Creo’nun sanat etkinliklerini düzenleyen fotoğrafçılık kolu Dünya Fotoğraf Örgütü’nün (World Photography Organisation) bir sözcüsü, kazanan ilan edilmeden önce sanatçıyla yaptıkları görüşmelerde eserin yapay zekâ kullanılarak oluşturulmuş bir “ortak yaratım” olduğunu doğruladığını söyledi.
Kaynak: BBC
Barry Hazard’ın avuç içine sığan küçük ölçeklerdeki tablolarında manzaralar, minik çerçevelerine sığmıyor. Ahşap panel üzerine kalın akrilik boya ile heykelsi manzaralar oluşturan Hazard, yaban çiçekleri, kumlu plajlar ve karla kaplı zirveleri detaylandırıyor. En küçüğü 3-4, en büyüğü 15 cm arasında değişen diorama benzeri Minis adlı eserleri, çerçevelerinden taşıyor.
Hazard, 2020 yılında pandemi nedeniyle fiziksel sergileri ziyaret etmeyi imkânsız kılan karantina sürecinde faaliyet gösteren ve sergilerini çevrim içi gerçekleştiren Shelter in Place Gallery’de yer alması için davet edildiğinde küçük ölçekte eserler üretmeye başladı. Küçük bir yüzey alanında ortaya çıkan anlık his nedeniyle Minis’leri yapmaktan keyif alan sanatçı şöyle söylüyor: “Tek bir fırça darbesiyle tüm gökyüzünü yakalayabilir ve bir fikir ya da dürtü günler değil, dakikalar ya da saatler içinde tamamlanabilir.”
Bir oyuncak bebek evi tedarikçisinden aldığı çerçeveyle başlayan sanatçı, akrilik alçı ve modelleme hamuru kullanarak yüzeyi oluşturuyor ve ardından canlı renkler ekliyor. Eserlerdeki küçük bir alana yayılan sahneler, büyük bir manzarayı görmek için geri çekilmek yerine yaklaşarak düşünmeyi ve dikkat etmeyi gerektiriyor. “Ölçek, büyük veya anıtsal bir şeyin antitezidir” diyen sanatçı izleyiciyi “büyük bir resimden daha az tedbirle ve belki daha fazla samimiyet ve oyunculuk duygusuyla” yaklaşmaya davet ediyor.
Hazard, benzer teknikleri daha büyük resimlerde de uyguluyor. Sanatçının eserleri nisan ayında Şikago’daki Barely Fair’de Good Naked Gallery tarafından sergilenirken, mayıs ayında da New York’taki Future Fair’de yer alacak.
Barry Hazard’ın çalışmalarını Instagram hesabından takip edebilirsiniz.
Kaynak: Colossal
Künye:
1. Barry Hazard, "Winter Cabin” (2021), acrylic and wood on panel with frame, 3 x 3.5 x 1 inches
2. Barry Hazard, “Lovers Quarrel” (2020), acrylic on wood with frame, 2.5 x 2.5 x 1 inches
3. Barry Hazard, “Cove” (2021), acrylic on wood with frame, 2 x 2.5 inches
4. Barry Hazard, “Twilight Car” (2023), acrylic on wood with frame, 2.5 x 3 x 1 inches
5. Barry Hazard, “Spring Cabin at Winter” (2022), acrylic on wood with frame, 3 x 3 x 1 inches
6. Barry Hazard, “Beach Daze” (2021), acrylic and wood on panel, 4 x 4 x 7 inches
Metallica, 12 şarkıdan oluşan 72 Seasons isimli yeni albümünü müzikseverlerle buluşturdu.
Metallica’nın son albümü Hardwired... to Self-Destruct’tan yedi yıl sonra yayımladığı 72 Seasons, genellikle grup üyelerinin gençlik yıllarında yaşadığı travmalar, kendini bulma arayışları ve bunalımlarına odaklanıyor. Albüm, grup üyelerinin ilk 18 yılını yani 72 mevsimi ele alıyor.
James Hetfield, 72 Seasons albümü hakkında şunları söylüyor: “72 sezon. Gerçek ya da sahte benliğimizi oluşturan hayatımızın ilk 18 yılı. Ebeveynlerimiz tarafından bize söylenen kavram bu. Bence bunun en ilginç yanı, bu temel inançlar ve bunların bugünkü dünya algımızı nasıl etkilediği üzerine devam eden çalışmamız. Yetişkin deneyimimizin büyük çoğunluğu çocukluk deneyimlerimizin yeniden canlandırılması ya da ona verilen tepkiden oluşuyor.”
Metallica, 2023 - 2024 yıllarını kapsayacak olan M72 adlı dünya turnesine çıkacak. Turne, 27 Nisan’da Amsterdam’da başlayacak.
Metallica’nın yeni albümü 72 Seasons’ı buradan dinleyebilirsiniz.
Bu sene 16 - 27 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek 76. Cannes Film Festivali’nde yer alacak filmler açıklandı. Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi Kuru Otlar Üstüne, festivalin ana yarışma bölümünde Altın Palmiye için yarışacak.
76. Cannes Film Festivali’nin programı, bugün düzenlenen Iris Knobloch ve Thierry Frémaux’nun yer aldığı basın toplantısıyla duyuruldu. Açılışını Kral XV. Louis ile işçi sınıfından Jeanne’in ilişkisini konu alan Maïwenn imzalı Jeanne du Barry filmiyle yapacak olan festivalin büyük ödülü Altın Palmiye için 19 film yarışacak. Nuri Bilge Ceylan’ın Kuru Otlar Üstüne filminin de yarışacağı ana yarışma programında ayrıca Todd Haynes, Wes Anderson, Wim Wendersi Aki Kaurismäki, Hirokazu Kore-eda, Jonathan Glazer, Alice Rohrwacher, Ken Loach, Jessica Hausner gibi ünlü yönetmenlerin filmleri yer alıyor.
Ana Yarışma
About Dry Grasses (Nuri Bilge Ceylan)
Anatomy of a Fall (Justine Triet)
Asteroid City (Wes Anderson)
Banel et Adama (Ramata-Toulaye Sy)
La chimera (Alice Rohrwacher)
Club Zero (Jessica Hausner)
Firebrand (Karim Aïnouz)
Fallen Leaves (Aki Kaurismäki)
Four Daughters (Kaouther Ben Hania)
Il sol dell’avvenire (Nanni Moretti)
Jeunesse (Wang Bing)
L’été dernier (Catherine Breillat)
May December (Todd Haynes)
Monster (Hirokazu Kore-eda)
The Old Oak (Ken Loach)
La Passion de Dodin Bouffant (Tran Anh Hung)
Perfect Days (Wim Wenders)
Rapito (Marco Bellocchio)
The Zone of Interest (Jonathan Glazer)
Yarışma Dışı
Jeanne du Barry (Maïwenn) (Açılış Filmi)
Cobweb (Kim Jee-woon)
The Idol (Sam Levinson)
Indiana Jones and the Dial of Destiny (James Mangold)
Killers of the Flower Moon (Martin Scorsese)
Belirli Bir Bakış
La Regne Animal (Thomas Cailley)
The Delinquents (Rodrigo Moreno)
How to Have Sex (Molly Manning Walker)
Goodbye Julia (Mohamed Kordofani)
Crowrã (The Buriti Flower) (João Salaviza, Renée Nader Messora)
Simple comme Sylvain (Monia Chokri)
The Mother of All Lies (Asmae El Moudir)
The Settlers (Felipe Gálvez)
Omen(Baloji Tshiani)
The Breaking Ice (Anthony Chen)
Rosalie (Stéphanie di Giusto)
The New Boy (Warwick Thornton)
If Only I Could Hibernate (Zoljargal Purevdash)
Hopeless (Kim Chang-hoon)
Terrestrial Verses (Ali Asgari & Alireza Khatami)
Rien à perdre (Delphine Deloget)
Les Meutes (Kamal Lazraq)
Gece Yarısı Gösterimleri
Acide (Just Philippot)
Kennedy (Anurag Kashyap)
Omar La Fraise (Elias Belkeddar)
Özel Gösterimler
Anselm (Das Rauschen der Zeit) (Wim Wenders)
Man in Black (Wang Bing)
Occupied City (Steve McQueen)
Pictures of Ghosts (Kleber Mendonça Filho)
Cannes Prömiyerleri
Bonnard, Pierre et Marthe (Martin Provost)
Cerrar los ojos (Víctor Erice)
Kubi (Takeshi Kitano)
Le temps d’aimer (Katell Quillévéré)
İtalyan illüstratör Virginia Mori, kalem ve mürekkep çizimleriyle sıradanı zarif ve gerçeküstü bir şekilde yorumlamaya devam ediyor.
Virginia Mori günlük yaşama yönelerek, nispeten basit anları garip dünya dışı sahnelere dönüştürüyor. Örneğin, bir rafın üzerinden kitap çekerken, ciltlerin arkasında pusuya yatan bir figür ortaya çıkıyor, devasa bir kopmuş kafa ise yere düşerken, bir ekip güvenli bir iniş için minderle bekliyor. Genellikle pastel renklerin minimal paletlerine sahip olan içe dönük eserler, kaygı, tereddüt ve korku gibi ilişkilendirilebilir duyguları düşsel icatlarla bir araya getiriyor.
Mori’nin eserleri 7 Mayıs’a kadar Seul Müzesi’ndeki bir grup sergisinde izleyicilerle buluşuyor. Sanatçının eserleri eylül ayında Tokyo’daki Jiro Miura Gallery’de başka bir sergide yer alacak. Virginia Mori’nin projelerini sanatçının Instagram hesabından takip edebilirsiniz.
Kaynak: Colossal
Künye: Virginia Mori, Colossal sitesinden alınmıştı.