NELER OLUYOR
  • 08-02-2022

    Bu yıl 94.’sü gerçekleştirilecek olan sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden Oscar Ödülleri’nin adayları açıklandı. 2022 Oscar Ödülleri’nin kazananları 27 Mart’ta Los Angeles’taki Dolby Tiyatrosu’nda gerçekleştirilecek törenle açıklanacak. Jane Campion imzalı The Power Of The Dog filmi 11 dalda 12 adaylık ile dikkat çekti. Yönetmenliğini Denis Villeneuve’ün üstlendiği, Frank Herbert’ın bilim kurgu klasiği romanından uyarlanan Dune filmi 10 dalda aday gösterildi. Haruki Murakami hikâyesinden sinemaya uyarlanan Ryusuke Hamaguchi’nin yönetmen koltuğunda oturduğu Drive My Car ise 4 dalda aday oldu.

    En İyi Film
    Belfast
    CODA
    Don’t Look Up
    Drive My Car
    Dune
    King Richard
    Licorice Pizza
    Nightmare Alley
    The Power of the Dog
    West Side Story

    En İyi Uluslararası Film
    Drive My Car - Japonya
    Flee - Danimarka
    The Hand of God - İtalya
    Lunana: A Yak in the Classroom - Butan
    The Worst Person in the World – Norveç

    En İyi Yönetmen
    Kenneth Branagh – Belfast
    Ryûsuke Hamaguchi - Drive My Car
    Paul Thomas Anderson - Licorice Pizza
    Jane Campion - The Power of the Dog
    Steven Spielberg - West Side Story

    En İyi Kadın Oyuncu
    Jessica Chastain - The Eyes of Tammy Faye
    Olivia Colman - The Lost Daughter
    Penélope Cruz - Parallel Mothers
    Nicole Kidman - Being the Ricardos
    Kristen Stewart – Spencer

    En İyi Erkek Oyuncu
    Javier Bardem - Being the Ricardos
    Benedict Cumberbatch - The Power of the Dog
    Andrew Garfield - tick, tick… BOOM!
    Will Smith - King Richard
    Denzel Washington - The Tragedy of Macbeth

    En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
    Jessie Buckley - The Lost Daughter
    Ariana DeBose - West Side Story
    Judi Dench - Belfast
    Kirsten Dunst - The Power of the Dog
    Anjanue Ellis - King Richard

    En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
    Ciarán Hinds - Belfast
    Troy Kotsur - CODA
    Jesse Plemons - The Power of the Dog
    JK Simmons - Being the Ricardos
    Kodi Smit-McPhee - The Power of the Dog

    En İyi Prodüksiyon Tasarımı
    Dune
    Nightmare Alley
    The Power of the Dog
    The Tragedy of Macbeth
    West Side Story

    En İyi Görüntü Yönetimi
    Dune
    Nightmare Alley
    The Power of the Dog
    The Tragedy of Macbeth
    West Side Story

    En İyi Görsel Efekt
    Dune
    Free Guy
    No Time to Die
    Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings
    Spider-Man: No Way Home

    En İyi Belgesel
    Ascension
    Attica
    Flee
    Summer of Soul (When The Revolution Could Not Be Televised)
    Writing with Fire

    En İyi Animasyon
    Encanto
    Flee
    Luca
    The Mitchells vs the Machines
    Raya and the Last Dragon

    En İyi Makyaj ve Saç
    Coming 2 America
    Cruella
    Dune
    The Eyes of Tammy Faye
    House of Gucci

    En İyi Kurgu
    Don’t Look Up
    Dune
    King Richard
    The Power of the Dog
    tick, tick... BOOM!

    En İyi Kısa Canlı Aksiyon Filmi
    Ala Kachuu - Take and Run
    The Dress
    The Long Goodbye
    On My Mind
    Please Hold

    En İyi Kısa Animasyon
    Affairs of the Art
    Bestia
    Boxballet
    Robin Robin
    The Windshield Wiper

    En İyi Uyarlama Senaryo
    CODA
    Drive My Car
    Dune
    The Lost Daughter
    The Power of the Dog

    En İyi Orijinal Senaryo
    Belfast
    Don’t Look Up
    King Richard
    Licorice Pizza
    The Worst Person in the World

    En İyi Ses
    Belfast
    Dune
    No Time to Die
    The Power of the Dog
    West Side Story

    En İyi Kostüm Tasarımı
    Cruella
    Cyrano
    Dune
    Nightmare Alley
    West Side Story

    En İyi Orijinal Film Müziği
    Don’t Look Up
    Dune
    Encanto
    Parallel Mothers
    The Power of the Dog

    En İyi Orijinal Şarkı
    “Be Alive” King Richard
    “Dos Oruguitas” Encanto
    “Down to Joy” Belfast
    “No Time to Die” No Time to Die
    “Somehow You Do” Four Good Days

    0
    0
    6158
  • 05-02-2022

    Sanatçı Gregory Orekhov, Rusya Moskova’da yer alan Malevich parkında nowhere başlıklı en son çalışmasını tamamladı. Sanatçının son kamusal sanat enstalasyonu, karlı orman boyunca uzanan 250 metre uzunluğunda polipropilenden yapılmış kırmızı bir halıdan oluşuyor.

    Kırmızı halı tarihsel olarak törensel bir anlam taşıyor. Agamemnon zamanından beri, kırmızı halı liderleri ve kraliyet ailesini karşılamak için serilir ve ilahi bir kıvılcım olarak atfedilirdi. Sovyetler Birliği zamanlarında, kutsal renk olan kırmızı, devlet başkanlarının tören ve resmî törenlerde kullandıkları rotayı belirlerdi. Bugün Oscar Ödülleri töreninde veya Cannes Film Festivali’nde kırmızı halı, ünlülerin görkemli girişini kutlarken, onları mekânda sıcak bir şekilde karşılıyor.

    Gregory Orekhov’un kırmızı halısında yürüyen ziyaretçiler, bir hükümdar rolünü üstleniyor. Ancak sonunda çevredeki manzaradan kendilerine dikkat edemeyecek kadar büyüleniyor. Bu şekilde sanatçı evrenin ve doğanın büyüklüğü söz konusu olduğunda şöhret, zenginlik ve güç arzusunun önemsiz olduğunu vurguluyor. Ancak nowhere tek bir yorumla sınırlandırılamaz. Orekhov bu yerleştirme aracılığıyla izleyiciye şu soruyu soruyor: “Kırmızı çizgi, hiçbir koşulda geçilmemesi gereken yasak çizgi nerede?” Her geçen gün bu sınırın daha fazla ihlal edildiğine tanık oluyoruz ve gün geçtikçe daha az katı görünüyor. Sanatçının çalışmasıyla etkileşime girme ve kelimenin tam anlamıyla kırmızı çizgiyi geçme fırsatı, ziyaretçinin sorunlara yeni bir açıdan bakmasına ve kabul edilebilir olanın sınırlarını yeniden çizmesine olanak tanıyor.

    Kaynak: designboom

    0
    0
    3123
  • 04-02-2022

    Red Hot Chili Peppers, 1 Nisan’da yayımlanacak yeni albümleri Unlimited Love’dan ilk teklileri “Black Summer”ı yayımladı.

    Red Hot Chili Peppers’ın 12. stüdyo albümleri Unlimited Love, 2016’da yayımladıkları The Getaway albümünün devamı niteliğinde. 17 şarkıdan oluşan Unlimited Love albümü grubun gitarist John Frusciante ile 2006’daki Stadium Arcadium’dan bu yana ilk albümü olacak. Aynı zamanda bu albümde yapımcı Rick Rubin ile 2011’den bu yana ilk kez çalışıyorlar. Şarkı ile eş zamanlı yayımlanan video klibin yönetmenliğini ise Deborah Chow üstlendi.

    Red Hot Chili Peppers’ın yeni şarkısını buradan, klibini de buradan dinleyebilirsiniz.

    Unlimited Love
    1. “Black Summer”
    2. “Here Ever After”
    3. “Aquatic Mouth Dance”
    4. “Not the One”
    5. “Poster Child”
    6. “The Great Apes”
    7. “It’s Only Natural”
    8. “She’s a Lover”
    9. “These Are the Ways”
    10. “Whatchu Thinkin'”
    11. “Bastards of Light”
    12. “White Braids & Pillow Chair”
    13. “One Way Traffic”
    14. “Veronica”
    15. “Let ‘Em Cry”
    16. “The Heavy Wing”
    17. “Tangelo”

    Kaynak: Rolling Stone

    0
    0
    2477
  • 04-02-2022

    Sally Rooney’nin ilk romanı olan Arkadaşlarla Sohbetler (Conversations with Friends)’in baharda yayımlanacak 12 bölümlük dizi uyarlamasından yeni fotoğraflar yayımlandı.

    Rooney’nin çok ses getiren Normal İnsanlar romanı uyarlamasından sonra 2020 yılında  Arkadaşlarla Sohbetler’in de Hulu ve BBC tarafından televizyon dizisine uyarlanacağı haberi duyurulmuştu. Dizinin ana kadrosunu Girls dizisinin yıldızlarından Jemime Kirke (Melissa), The Miseducation of Cameron Post filminden hatırladığımız Sasha Lane (Bobbi), Alison Oliver (Frances) ve Joe Alwyn (Nick) oluşturuyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Lenny Abrahamson ve Leanne Welham oturuyor. Dizinin senaryosunu Alice Birch kaleme aldı. Rooney ise sadece dizinin hazırlık sürecinde yer aldı ancak senaryo ve çekim sürecine dahil olmadı.

    Roman dört karmaşık karakterin aralarındaki karmaşık ilişkiye odaklanıyor. 21 yaşında ve Dublin’de İngiliz Edebiyatı okuyan Frances’in eski kız arkadaşı ve şimdiki en yakın arkadaşı Bobbi ile aralarındaki gergin ilişki bir gece dışarıda, 30'lu yaşlarında başarılı bir yazar olan Melissa ile tanışmalarıyla değişir. Frances ve Bobbi’den yaşça büyük olan Melissa ve Nick çiftiyle aralarında karmaşık bir ilişki ağı oluşur. Bobbi ile Melissa birbirlerine şiddetle bağlanırken, Frances ve Melissa'nın kocası, tanınmış aktör Nick arasındaki gizli aşk ilerler.

    Kaynak: Vanity Fair
    ​Fotoğraf: Enda Bowe

    0
    0
    2917
  • 04-02-2022

    İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) Ödülleri’nin 2022 adayları belli oldu. Yönetmenliğini Denis Villeneuve’ün üstlendiği, Frank Herbert’ın bilim kurgu klasiği romanından uyarlanan Dune 11 dalda adaylıkla önce çıktı. Jane Campion imzalı The Power Of The Dog filmi ise 8 dalda aday gösterildi. Adaylar arasında BelfastLicorice Pizza ve West Side Story öne çıkan yapılardan oldu. İngiltere’nin Oscar’ı sayılan BAFTA Ödülleri 13 Mart’ta Londra’da yer alan Royal Albert Hall’da yapılacak törenle açıklanacak.

    En İyi Film
    Belfast
    Don’t Look Up
    Dune
    Licorice Pizza
    The Power of the Dog

    En İyi İngiliz Filmi:
    After Love
    Ali & Ava
    Belfast
    Boiling Point
    Cyrano
    Everybody’s Talking
    About Jamie
    House of Gucci
    Last Night in Soho
    No Time to Die
    Passing

    En İyi Çıkış (İngiliz Yazar, Yönetmen ve Yapımcılar) 
    After Love - Aleem Khan (Yazar/Yönetmen)
    Boiling Point - James Cummings (Yazar), Hester Ruoff (Yapımcı) [Yazar Philip Barantini ve Yapımcı Bart Ruspoli]
    The Harder They Fall - Jeymes Samuel (Yazar/Yönetmen) [Yazar Boaz Yakin]
    Keyboard Fantasies - Posy Dixon (Yazar/Yönetmen) Liv Proctor (Yapımcı)
    Passing - Rebecca Hall (Yazar/Yönetmen)

    İngilizce Olmayan En İyi Film:
    Drive My Car
    The Hand of God
    Parallel Mothers
    Petite Maman
    The Worst Person in the World

    En İyi Belgesel: 
    Becoming Cousteau
    Cow
    Flee
    The Rescue
    Summer Of Soul

    En İyi Animasyon:
    Encanto
    Flee
    Luca
    The Mitchells vs the Machines

    En İyi Yönetmen:
    Aleem Khan (After Love)
    Ryûsuke Hamaguchi (Drive My Car)
    Audrey Diwan (Happening)
    Paul Thomas Anderson (Licorice Pizza)
    Jane Campion (The Power of the Dog)
    Julia Ducournau (Titane)

    En İyi Orijinal Senaryo
    Aaron Sorkin (Being the Ricardos)
    Kenneth Branagh (Belfast)
    Adam McKay (Don’t Look Up)
    Zach Baylin (King Richard)
    Paul Thomas Anderson (Licorice Pizza)

    En İyi Uyarlama Senaryo
    Sian Heder (Coda)
    Ryûsuke Hamaguchi (Drive My Car)
    Eric Roth, Jon Spaihts, Denis Villeneuve (Dune)
    Maggie Gyllenhaal (The Lost Daughter)
    Jane Campion (The Power of the Dog)

    En İyi Kadın Oyuncu:
    Lady Gaga (House of Gucci)
    Alana Haim (Licorice Pizza)
    Emilia Jones (Coda)
    Renate Reinsve (The Worst Person in the World)
    Joanna Scanlan (After Love)
    Tessa Thompson (Passing)

    En İyi Erkek Oyuncu:
    Adeel Akhtar (Ali & Ava)
    Mahershala Ali (Swan Song)
    Benedict Cumberbatch (The Power of the Dog)
    Leonardo DiCaprio (Don’t Look Up)
    Stephen Graham (Boiling Point)
    Will Smith (King Richard)

    En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
    Caitríona Balfe (Belfast)
    Jessie Buckley (The Lost Daughter)
    Ariana DeBose (West Side Story)
    Ann Dowd (Mass)
    Aunjanue Ellis (King Richard)
    Ruth Negga (Passing)

    En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
    Mike Faist (West Side Story)
    Ciarán Hinds (Belfast)
    Troy Kotsur (Coda)
    Woody Norman (C’mon C’mon)
    Jesse Plemons (The Power of the Dog)
    Kodi Smit-McPhee (The Power of the Dog)

    En İyi Casting
    Boiling Point
    Dune
    The Hand of God
    King Richard
    West Side Story

    En İyi Sinematografi:
    Dune
    Nightmare Alley
    No Time to Die
    The Power of the Dog
    The Tragedy of Macbeth

    En İyi Kurgu
    Belfast
    Dune
    Licorice Pizza
    No Time to Die
    Summer of Soul

    En iyi Yapım Tasarımı:
    Cyrano
    Dune
    The French Dispatch
    Nightmare Alley
    West Side Story

    En İyi Kostüm Tasarımı:
    Cruella
    Cyrano
    Dune
    The French Dispatch
    Nightmare Alley

    En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: 
    Cruella
    Cyrano
    Dune
    The Eyes of Tammy Faye
    House of Gucci

    En İyi Ses:
    Dune
    Last Night in Soho
    No Time to Die
    A Quiet Place Part II
    West Side Story

    En İyi Özel Görsel Efektler:
    Dune
    Free Guy
    Ghostbusters: Afterlife
    The Matrix Resurrections
    No Time to Die

    En İyi İngiliz Kısa Animasyonu: 
    Affairs of the Art
    Do Not Feed the Pigeons
    Night of the Living Dread

    En İyi İngiliz Kısa Filmi: 
    The Black Cop
    Femme
    The Palace
    Stuffed
    Three Meetings of the Extraordinary Committee

    Yükselen Yıldız Ödülü: (Halk Oylaması)

    Ariana DeBose
    Harris Dickinson
    Lashana Lynch
    Millicent Simmonds
    Kodi Smit-McPhee

    0
    0
    2778
  • 02-02-2022

    Amerikan savaş fotoğrafçısı David Douglas Duncan’ın 1956 ve 1973 yılları arasında çektiği Pablo Picasso’nun samimi dünyasını yansıtan 100 fotoğrafı, İsviçre’nin Lozan kentinde yer alan fotoğraf müzesi Photo Elysée’ye bağışlandı.

    Bir sanat efsanesine göre David Douglas Duncan, Picasso’nun fotoğrafını çekme şansını 1956 yılında La Californie’nin zilini çaldığında yakaladı. Duncan, evin kapısını açan Picasso’nun karısı Jacqueline Roque tarafından içeri davet edildi ve sanatçıyı küvette sırılsıklam olarak buldu. Bu olağandışı girişten sonra ikili, 1973 yılında Picasso hayatını kaybedene kadar 17 yıllık bir dostluk geliştirdi. 2018’de hayatını kaybeden Duncan, Picasso’yu çekmek için özel yapım bir Leica M3D kullandı ve onu çoğunlukla yaratıcılık anlarında fotoğrafladı. Her fotoğraf mevcut ışık koşullarında çekildi ve hatta kameranın sesinin ressamı rahatsız etmemesi için son derece sessiz perdelerle değiştirildi. Picasso hayatı boyunca birçok büyük fotoğrafçı tarafından fotoğraflandı ancak “ismael” dediği Duncan’la olan dostluğu özellikle büyüleyiciydi çünkü Amerikalı foto muhabiri Duncan savaş haberleri yapmak konusunda diğer sanatçılardan daha tecrübeliydi.

    Duncan, Picasso ile ilişkisi hakkında şunları söyledi: “Ben bir sanatçı ya da sanat tarihçisi değildim... Ben sadece sevdiği bir adamdım, kameralı bir adam. Daha fazlası değil. Biz sadece iki adamdık. Sanat uzmanı olmadığımı ve benden beklediğinin de bu olduğunu vurgulamak çok önemli.”

    Duncan’ın yalnızca temel düzeyde İspanyolcası vardı, Picasso ise İngilizce bilmiyordu. Yani ikili sadece birkaç kelimeyle iletişim kurabiliyordu. Duncan bunu “Picasso’nun evindeyken çok, çok az konuşurdum.” diyerek açıkladı. Dil engeline ve görünüşte farklı iki dünyadan olmalarına rağmen, iki adam sıkı arkadaştı ve dostlukları sayesinde 20. yüzyılın en büyük sanatçılarından birinin hayatına ve çalışmalarına şahit olabiliyoruz.

    Photo Elysée’nin Direktörü Tatyana Franck şunları söyledi “David Douglas Duncan’ın yaptığı bağış, Photo Elysée için pek çok açıdan olağanüstü.” ve ekledi “1950’lerde bir dönüm noktası olan This is war! kitabının yazarının fotoğraf çalışmalarıyla koleksiyonlarımızı zenginleştirmemize, 20. yüzyılın en büyük sanatçısının tüm yaratıcı sürecini gösteren olağanüstü bir kazanımla donatmamıza izin veriyor.”

    Photo Elysée’ye yapılan bu bağışta ayrıca Pablo Picasso ve David Douglas Duncan’ın Gjon Mili tarafından çekilmiş iki portresi ve Judy Caravaglia’nın bir baskısı da yer alıyor.

    Kaynak: Designboom

    photo © david douglas duncan/succession picasso 2022

    0
    0
    2593
  • 31-01-2022

    Radiohead’den Thom Yorke ile Jonny Greenwood ve Sons of Kemet’ten Tom Skinner’ın bir araya gelip oluşturduğu yeni grup The Smile, “The Smoke” isimli yeni teklilerini Türkiye’de GRGDN Müzik tarafından temsil edilen plak şirketi XL Recordings etiketiyle yayımladı.

    The Smile’ın “You Will Never Work In Television Again” isimli ilk şarkısının devamı niteliğindeki “The Smoke” ile eş zamanlı olarak video klibi de yayımlandı. Klip BAFTA ödüllü yazar ve yönetmen Mark Jenkin tarafından hazırlandı.

    ​The Smile’ın “The Smoke” isimli yeni şarkısını buradan dinleyebilir, klibini ise buradan izleyebilirsiniz.

    0
    0
    1652
  • 24-01-2022

    Ludovico Einaudi’nin solo piyano albümü Underwater, AURORA’nın yeni albümü The Gods We Can Touch, Years & Years’ın yeni albümü Night Call ve Holly Humberstone’un yeni şarkısı “London Is Lonely” Universal Music Group etiketiyle yayımlandı.

    Klasik müzik bestecisi Ludovico Einaudi, 20 yıl sonra ilk solo piyano albümü olan Underwater’ı yayımladı. Sanatçının karantina sırasında bestelediği albümde 12 yeni şarkı yer alıyor. Albüm Einaudi’nin dünya çapında tanınan kusursuz müzik tarzını tam anlamıyla yansıtıyor. Ludovico Einaudi yeni albümü için şunları söyledi: “Her zamankinden daha doğal bir şekilde hissetim. Kendimi bırakıp müziğin farklı şekilde akmasına izin verme özgürlüğünü hissettim. Piyanodan çıkanla benim aramda hiçbir bir filtre yoktu; çok saf hissettiriyordu. ‘Underwater’ ismi bir metafor, dışarıdan herhangi bir müdahale olmaksızın akan müziği temsil ediyor.” Ludovico Einaudi’nin Underwater isimli solo piyano albümünü buradan dinleyebilirsiniz.

    Norveçli sanatçı AURORA, The Gods We Can Touch isimli yeni albümünü yayımladı. AURORA’nın üçüncü stüdyo albümü olan The Gods We Can Touch, Yunan mitolojisindeki tanrılara odaklanıyor. 15 şarkıdan oluşan albümün her bir şarkısı ayrı bir Yunan tanrısını anlatıyor. Sanatçı albüm hakkında şunları söyledi: “...İnsanlar ve tanrıların arasındaki manevi ilişki anlaması oldukça güç bir ilişkidir. Yunan tanrılarında en çok dikkatimi çeken şey onların da hatalarının olmasıydı. Sanki onlar bize çok uzak değilmiş gibi. Dokunabileceğimiz tanrılar.” AURORA’nın The Gods We Can Touch isimli yeni albümünü buradan dinleyebilirsiniz.

    Years & Years, Night Call isimli yeni albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Years & Years için heyecan verici yeni bir kilometre taşı olan Night Call albümünün kapak fotoğrafında Olly Alaxender bir deniz kızı kostümünde yer alıyor ve bu da tam olarak albümün temasına uyuyor. Albümün bir kısmı aşkı ya da sevgiliyi ararken nihayetinde kendi içinde güç bulmak temasına odaklanırken diğer bir kısmı da hedonizm ve gerçeklerden kaçma temalarını ele alıyor. Olly Alexander yeni albümü hakkında şunları söyledi: “Aynı dört duvara sıkışmış fantastik bir uzaydan yazıyordum. Müzikten olabildiğince çok zevk almak istedim.” Years & Years’ın Night Call isimli yeni albümü buradan dinleyebilirsiniz. 

    Holly Humberstone’un “London Is Lonely” isimli yeni şarkısı yayımlandı. Şarkı, Londra’ya taşınmanın, kendini kopuk ve izole hissetmenin hikâyesini anlatıyor. “London Is Lonely” sanatçının şimdiye kadarki en dokunaklı şarkısı olma niteliği taşıyor. Holly Humberstone yeni şarkısı için şunları söyledi: “‘London is Lonely’yi Şubat 2020’de, Birleşik Krallık’ta pandemi buraya gelmeden hemen önce yazmıştım. Çocukluğumdaki evimden Londra'ya yeni taşınmıştım ve son birkaç ayı kendimi küçücük dairemde yabancılarla birlikte kapana kısılmış ve yalnız hissederek geçirmiştim. Hâlâ burada yerimi bulmaya ve burayı evim yapmaya çalışıyorum ve bu yüzden bu şarkıyı şu anda dünyaya yaymak bana çok doğru geldi...” Holly Humberstone’un “London Is Lonely” isimli yeni şarkısını buradan dinleyebilirsiniz. 

    0
    0
    1876
  • 20-01-2022

    Londralı sanatçı Nilüfer Yanya “midnight sun” isimli yeni teklisini, ATO Records etiketi ve Türkiye’de GRGDN Müzik temsilciliğiyle yayımladı.

    Nilüfer Yanya geçtiğimiz haftalarda yeni albümü PAINLESS’tan “stabilise” isimli şarkısını yayımlamıştı. Yanya’nın PAINLESS isimli yeni albümü ise 4 Mart 2022'de müzikseverlerle buluşacak.

    Nilüfer Yanya’nın Miss Universe isimli ilk albümü, Pitchfork, Billboard, Stereogum, Consequence of Sound, The Guardian, MTV, Noisey, The Independent, Paste, Under the Radar, Dazed ve CLASH tarafından 2019’un en iyi albümlerinden biri seçilmişti.

    One Direction’dan Louis Tomlinson tarafından kurulan bir gruba katılma teklifini reddedip kendi müziğini geliştirmeye odaklanan Yanya, “midnight sun” şarkısı için şunları söylüyor: “Şarkı, aşağı doğru düşmenin nasıl bir his olduğunu fark edip kendini o akışa bırakmakla ilgili. Lirikal olarak ‘gece doğan güneş’ imgesini, karanlıkta size yol gösteren bir ışığı ima ettiği için gerçekten seviyorum. Kanatlar ise özgürlük ve hafiflik gibi sembolleri temsil ediyor.”

    Nilüfer Yanya'nın “midnight sun” isimli yeni teklisini buradan dinleyebilirsiniz.

    0
    0
    1799
  • 20-01-2022

    Hollanda’da koronavirüs nedeniyle kültür sanat sektörünün faaliyetlerine getirilen kısıtlamaları protesto etmek amacıyla müzeler bir günlüğüne kuaför ve güzellik salonu hâline geldi.

    Hollanda kurallarına göre müzeler, tiyatrolar, barlar ve kafelerin açılmasına izin verilmiyor, ancak kuaförler, güzellik salonları ve spor salonları açılabiliyor. Bu kısıtlamaları protesto etmek amacıyla Amsterdam’daki Van Gogh Müzesi bir manikür salonuna dönüştürüldü. Müzenin müdürü Emilie Gordenker, Hollanda’daki diğer protestolarla birlikte bu protestonun hükümet politikasındaki tutarsızlığı vurgulayacağını umduğunu belirtiyor. Gordenker ayrıca bu eylemin karantina ve aşı karşıtı protestocuların eyleminden farklı olduğunu vurguladı. Katılan herkesin QR kod göstermesi, fiziksel mesafeyi koruması ve maske takması gerekiyordu.

    Emilie Gordenker şunları söyledi: “Müze ziyareti güvenli bir ziyarettir ve bir manikür salonuna gitmek kadar önemlidir, belki de daha fazla. Onlardan sadece tutarlı olmalarını istiyoruz... Kuralları herkesin anlayacağı şekilde yapın.”

    Van Gogh Müzesi’nin girişine geleneksel berber koltuğu, ayna ve düzelticilerini taşıyan bir berber olan Mischa, “Ben işimi yapabiliyorum ve müzedeki insanlar yapamıyor.” … “Etrafına bir bak. Çok fazla yer var ve insanlar 300 kişilik süpermarkette olabilir, bu çılgınlık.” Ayrıca Mischa “Van Gogh’un başyapıtlarına bu kadar yakın çalışırken kendini endişeli hissetmiyor muydu?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Vincent’ın yaptığı gibi birinin kulağını keseceğim için endişeleniyorum.”

    Amsterdam’ın müze meydanının diğer tarafında, Concertgebouw konser salonunda bir kuaför makası eşliğinde 50 kişilik orkestra provasına bir kuaför makasıyla eşlik etti. Hollanda orkestralarının şu anda prova yapmasına izin veriyor ancak dinleyicileri kabul etmiyor. Bu protestoya Hollanda’da yer alan birçok sanat kurumu da dahil oldu. Toplumun birçok kesimi, hükümetin bu stratejisinin mantıksız ve çelişkili olduğu görüşünü paylaşıyor.

    ​Kaynak: BBC

    0
    0
    2117
DAHA FAZLA
Geldanlage