Pera Müzesi geçtiğimiz yaz aylarından alışık olduğumuz gibi bu yaz da bir üniversite sergisine kapılarını açtı. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlilik programlarında eğitimlerini sürdüren 54 öğrencinin 100’ü aşkın eserini sanatseverlerle buluşturdu.
Haziran ayının ilk haftası bizlerle buluşan, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Lisansüstü ve Sanatta Yeterlik öğrencilerini bir araya getiren “Sarsılan İmge” adlı sergi, yaz boyunca sanatseverlerin ziyaretine açık olacak. Geçtiğimiz senelerden alışık olduğumuz gibi geleneği bozmayarak bir üniversite sergisini ağırlayan müze, bu defa 1983’ten bu yana sanat eğitimi veren Türkiye’nin en köklü kurumlarından Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin genç yeteneklerini bizlerle buluşturuyor. Dr. Dilek Karaaziz Şener küratörlüğünde gerçekleştirilen sergi; imge, beden, toplum, bellek, mekân, doğa ve kültürel normlar konularına eğiliyor.
Sergide yer alan sanatçılar: Abdurrahman Coşkun, Ahu Akkan, Aydan Kılınç, Aysel Alver, Aytuna Cora, Buse Ergül, Cemil Toprak, Cumhur Coşkun, Çiğdem Doğan, E. Jessica Mckie, Elif Anbarpınar, Elif Avşar, Emrah Sezer, Emre Yenisoy, Esma Burcu Sereli, Esra Koruç, Gamze Boz Sülüşoğlu, Gamze Dökmetepelioğlu, Gökçe Kayık, Gökhun Baltacı, Gözde Çoban, Gözde Mulla, Gülşah Bayraktar, Hasan Doğan Yılmaz, Hasan Numan Suçağlar, Hilal Küçük, Hazal Ünsal, Işıl Tüfekci Ardıç, İlayda Çetin, İmre Deniz Işıktaş, İsmail Bezci, Kazım Şimşek, Maged Zaky Hassan, Mehmet Kemal İçden, Mehtap Morkoç, Melike Şerbet, Murat Atabek, Nurcan Çevik, Okan Ercan, Onur Sancu, Özgür Ballı, Pınar Baklan Önal, Rezzak İlge, Rıza Tan Buğra Özer, Sasan Baheri Rad, Semih Çınar, Sevil Seda Arapkirli, Sevinç Köseoğlu Ulubatlı, Sultan Burcu Demir, Umut Kambak, Umut Reyhanlı, Ümmühan Yörük, Zeki Zihni Kıvanç Yılmaz ve Zeynep Üçöz.
Sanatçıların yaşadığı ülke ve dünyaya karşı olan kaygılarına, umutlarına ve arzularına, kişisel veya toplumsal belleklerine yeni bir yol açmayı öneren sergiye eşlik eden, küratör Dr. Dilek Karaaziz Şener, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Mümtaz Demirkalp’in metinlerini buluşturan bir yayın da bulunuyor. Küratör Şener katalogda yer alan metninde sergi ile ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: “Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yeni kuşağını bir araya getiren ‘Sarsılan İmge’ sergisi, ne geçmişinden tamamen kopan ne de bugünden uzaklaşan bir seçki sunuyor. Başkent Ankara’nın sanat öğrencileri, özgür tutumlarının verdiği güçle, yaşadıkları zamana karşı olan duyarlılıklarını sanatsal biçem ve dil ile ortaya koyuyor.”
Büyük söylemlerdense yeni kuşağın ülke ve dünyaya yönelik kaygılarına, umut ve arzularına, kişisel ve toplumsal belleklerine yeni bir yol açmayı öneren sergiden dikkatimizi çeken 10 sanatçıyı mercek alına aldık.
Hasan Doğan Yılmaz
Sergide dikkat çeken önemli işlerden biri olan Hasan Doğan Yılmaz’ın İsimsiz işi, bir duvar halısından oluşuyor. Geleneksel duvar halısını günümüzün müdahalesiyle buluşturan sanatçının eserinde, çocukluğumuzun duvar halılarının malum tavuz kuşunu erkek bir figürün ağzında görüyoruz.
Çiğdem Doğan
Çalışmalarında bilinçdışının karanlık ve tekinsiz dünyasına odaklanan Çiğdem Doğan, sergide Gece Yürüyüşü Serisinden kâğıt üzerine kömür çalışmasıyla yer alıyor. Gerçeklik ayarlarımızla oynayan Doğan, bu çalışmasında doğanın içindeki insana odaklanıyor. Yalnız, karanlık, dipsiz bir boşluğa yerleştirdiği figürlerinde eserin adına yakışır bir şekilde ıssız, tehlikeli bir gece yürüyüşünün temkinli hâlini andırıyor.
Esma Burcu Sereli
Evde 3 Gün adlı işinde gerçek bir olaydan ilham alan Esma Burcu Sereli, çalışmasında Ankara patlamasının ardından evde geçirdiği üç güne mercek tutuyor. Ve bu üç gün içinde yaptığı eskizlerini bir seramiğe dönüştürerek karşımıza çıkarıyor. Form olarak da gündelik ev eşyası olan tabağı seçiyor. Ama sıradan bir tabak değil. Zamanın akışkanlığında belki de akmazlığında bükülmüş, farkedilmeyi bekleyen bir tabak.
Gökhun Baltacı
Bu yıl Mamut Art Project’te de karşımıza çıkan Gökhun Baltacı, çalışmalarına sondaj türünde devam ediyor. Çalışmalarını inceledikçe, kâğıt üzerine yağlı pastel çalışan sanatçının çocukluk anıları arasında kayboluyoruz.
Gamze Boz Sülüşoğlu
Gamze Boz Sülüşoğlu, heykel çalışmalarından oluşan Follus Serisi’nde fallik döneme atıfta bulunuyor. İmgenin pornografisi izleğinde yolunu süren sanatçı seramik heykellerinde insan ve hayvan uzuvlarına yer veriyor.
Özgür Ballı
Anamorf Beden Serisi’yle karşımıza çıkan Özgür Ballı, anamorf tekniğinin sayısal kodlamaları üzerinden işlem yapan bir rastgeleliğe odaklanıyor. Erkek ve kadın bedeni fotoğraflarından mutasyona uğramış parçaları önümüze seriyor.
Nurcan Çevik
Nurcan Çevik’in sergi kapsamında karşımıza çıkan işleri bizi detaylara dikkat etmek konusunda uyarıyor. Olduğundan daha büyük ya da küçük imgeler Çevik’in mizahi diliyle müzenin koridorlarına yayılıyor.
Rıza Tan Buğra Özer
Çalışmalarında mitolojiden beslenen Rıza Tan Buğra Özer, hayvan figürleriyle karşımıza çıkıyor. Sergi kapsamında siyah kil kullanarak oluşturduğu figürleri karakteristik duruşlarıyla dikkat çekiyor.
Sevinç Köseoğlu Ulubatlı
Sergide yoğun olarak karşımıza çıkan seramik işlerden bir diğeri Sevinç Köseoğlu Ulubatlı’ya ait. Sevme Beni adlı seri çalışmasında sanatçı, kadının toplumdaki yerini sorguluyor. “Hem çocuk, hem kadın, on ikisinde ana” olan kadınların hikâyesine odaklanarak seramikten yapılmış, küçük boyutlu, hamile ve çıplak bedenlerinde bize hayatı sorgulatıyor.
Elif Anbarpınar
Ütopya-Distopya adlı dijital baskı çalışmasında bireyin varlığını sorgulayan Anbarpınar, soyut mekânlara somut figürleri konumlandırıyor. Mekânı fiziksel boyuttan çıkartarak hayali bir düzleme yayıyor, yok yerler üzerine üretiyor.