Terk Edilmiş mi?

Terk edilmiş mekânlarla kurduğu ilişkiyi yalnızca tuvalleri üzerinde değil, fotoğraf, foto-kolaj, fotoğraf baskı gibi farklı tekniklerdeki üretimlerinde de sürdüren Burcu Perçin, son dönem üretimlerinde malzemeyle olan ilişkisini de güçlendirdi ve ilk kez 2015’teki Contemporary İstanbul’da sergilediği üzere mermeri de pratiğine dahil etti.

Odağında genellikle endüstriyel mekânlar olan sanatçının, özellikle ıssızlıklarıyla dikkat çeken otoyol, dev sanayi mekânları, mermer ocaklarını tercih etmesinin sebebi, bu mekânların insanın doğada bıraktığı tahribata dair açık bir eleştirel duruş sergilemesinden geliyor. Aynı zamanda bu terkedilmiş, yalnız mekânlar, insanın şehir hayatında hapsolduğu alanlardaki yalnızlığı da, ait olduğu yere yabancılaşma fikriyle yakalıyor.

Liseden itibaren Güzel Sanatlar eğitimi almaya başlayan ve Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü’nden 2002 yılında mezun olan Burcu Perçin, katıldığı pek çok karma serginin yanı sıra Pi Artworks, C.A.M, Galeri Nev, Art ON gibi farklı galerilerde kişisel sergilerini gerçekleştirdi. Şuan x-ist’in temsiliyetinde olan ve nisan ayında gerçekleşecek olan kişisel sergisine hazırlanan sanatçı, aynı zamanda sonbaharda Flugent Art Gallery işbirliğiyle Tayvan ve Macau’da gerçekleşecek olan kişisel sergileriyle Uzak Doğu’daki sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Ağırlıklı olarak tuval üzerine yağlı boya çalışan ve çok katmanlı boya kullanımıyla kendine özgü bir üslup ve tekniğe sahip olan Burcu Perçin, çalışmaya başlamadan önce, keşfettiği ve henüz hikayesinin tamamlanmadığına inandığı mekânların fotoğraflarını çekip, ardından o fotoğrafları kolajlarını hazırlamak için kullanıyor. Eskizlerini kolajlardan hazırlayan sanatçı, ardından bunu tuvaline aktarıyor. Çalışmalarında dönemsel olarak iç ya da ya da dış mekâna yöneldiğini gözlemleyebileceğiniz sanatçının tuvalleri, bakış mesafenize göre de farklı bir deneyim sunuyor. Uzaklaştıkça katmanların boyutlarını algılamaya ve mekânı bir bütün olarak görmeye başladığınız tablolar, yakından baktığınızda soyut algılanan formlara dönüşebiliyor. Mermer çalışmalarında da yine benzer bir teknikle eskiz oluşturan sanatçı, renklerine, dokularına ve desenlerine göre atık taşları şekillendirerek ilerliyor. 

Taşın çalışması zor bir malzeme olmasına değil, farklı bir disiplinle üretim yapmanın heyecanına odaklandığını belirten Perçin, mermer işlerini sanayi atölyelerinde hazırlayarak, kendi kişisel alanının da dışına çıkmış oluyor. Sanatçıyı dikkatle takip edenlerin fark edebileceği detaylardan biri de işlerinde mekân olgusunun sabit kaldığı ancak süregelen bir yenilenmeyle de kendini tekrar etmediği olacaktır. Geçmiş yıllarda iç mekâna odaklı çalışan sanatçı, daha sonra bunu dış mekânlara da taşıdı. Perçin bu mekânlarda herhangi bir obje ya da figüre yer vermenin yanı sıra graffiti ya da bitki örtüsüne odaklanmak gibi farklı görsellikler de ekliyor.