Gijs van der Hammen’in yazdığı, Hanneke Siemensma’nın resimlediği tüm vaktini kitaplarla geçiren ama dış dünyaya yabancı bir küçük kurt ve yeni arkadaşının hikâyesini anlatan Küçük Bilge Kurt üzerine bir yazı.

Norveçli yazar Hilde Østby’nin yaşadığımız çağda yaratıcılığın izlerini sürdüğü, değerini hatırlattığı çalışması Yaratıcılık Hakkında Bir Kitap üzerine bir yazı.

Lisa Ridzén’in birbirlerini yeniden bulmaya çalışan bir babayla oğlun hikâyesini, sevgi ve hayatın kontrolünü elden bırakmama mücadelesini konu edindiği ödüllü romanı Turnalar Güneye Uçarken üzerine bir yazı.  

Annie M.G. Schmidt’in dayanışma ve hayvan sevgisini merkezine aldığı, utangaç bir gazetecinin kedilerle kesişen yolundan doğan başarı hikâyesini anlattığı Çatıdan Gelen Kedi üzerine bir yazı.

R. F. Kuang’ın sözcüklerin, iktidar ve eylemler üzerindeki etkisini anlattığı, kurmacayı, fantastik öğeleri ve gerçekliği bir araya getirdiği romanı Babil üzerine bir yazı.

Chris Vuklisevic’in aile olmaya, kız kardeşliğe, paylaşılamayan sevgilere ve koparılamayan bağlara dair fantastik öğelerle bezeli romanı Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati üzerine bir yazı.

Amerikalı yazar ve senarist Christopher Farnsworth ile insanların zihinlerini okuma lütfuna ve lanetine sahip bir ajanın hikâyesini anlattığı romanı Ne Düşündüğünü Biliyorum üzerine konuştuk.

Elizabeth O’Connor’ın birçok ödüle değer görülen, bir genç kızın gözünden II. Dünya Savaşı’nın eşiğinde bir varoluş hikâyesi anlatan romanı Balinanın Ölümü üzerine bir yazı.