Gündüz Vassaf
Türkiye’de üniversite
Kapıkulu loncası.
12 Eylül. İstifa ettim.
Kitaplarımı alacağım,
Yıllardır Boğaziçi’ndeydim,
“Ne güzel kızlar varmış,” dedim,
Kendime madalya taktım,
“O kadar iyi hocayım ki,
Güzel kızların farkında değilmişim”
Sevdiğim yönetmene,
“Benim gibisindir,” dedim,
“Senin de sette gözün görmez
Filminin karesinde sevişenleri.”
Dinledi
Eski öğrencim
Saygısından bir şey demedi.
Eski Roma
Sanat, felsefe, adalet= DEVLET.
Medeniyetlerini koruyacaklar,
Ele geçirdiler mi
Barbar bellediklerini,
Sıraya dizdikleri
On kişiden biri,
Kaybediyor kellesini.
Latince’de kelimesi
d e c i m a t i o
İşlm var, insan,
Çekil bir yana!
İdealim
insancıl
İdeolojim
rehber
Tanrım.
evrensel
Sen,
Saçını süpürge,
Hayatını feda eden.
Ben,
Güzeli göremeyen.
İnançlıyız
Kararlıyız
Siz söyleyin!
Ne farkım var
Bayrak için
Ölmeyi kahramanlaştıran,
Elinde, sevgilisine buket,
kelebek rüyası
papatya tarlasını,
Aşkı uğruna
Tek tek koparandan?
Davamız için savaşmak
İnancımız için ölmek
Bazen “Ben”
Bazen “Biz”, derken
Başkasını görememek!
Türümüzün evriminde
İkisinin çelişkisinden öte
Bilmediğim bir sevgi olmalı.
Beni ben yapan muamma
Darwin’i de bıraktı sınıfta.
Dolu dolu yaşarken
Ne onun
Ne bunun
Gönüllü kurbanı.
İnsan olamaz mı
Kendisinin başkası?