23 KASIM, ÇARŞAMBA, 2022

Bir Evlilik Gerçekliği: “Eskisi Gibi Değil”

İdil Acar’ın okuruna "Artık tanımakta zorlandığınız bir kişiyi sevmeye devam edebilir misiniz?" sorusunu sorarken sarsılmaz görünen, tabulaştırılan ve kutsallaştırılan evliliği ele aldığı romanı Eskisi Gibi Değil üzerine bir yazı.

Bir Evlilik Gerçekliği: “Eskisi Gibi Değil”

İdil Acar, Ekim 2022’de Kaplumbaa Kitap etiketiyle çıkan Eskisi Gibi Değil adlı romanıyla, günümüzün en önemli konularından birini ele alıyor. Yazar İdil Acar, anlatıyı evlilik, aile ve bireysellik arasında ilişkilerle kuruyor. Bu ilişkiler, roman boyunca yas, kişisel ve kolektif hafıza, gelenek ve cinsiyet rolleri gibi kritik dinamiklerle şekilleniyor.

“Namazı kılınmadı, küçük bebek için hızlıca birer dua okundu. Felak, Nas, Fatiha. Bebek Kozan böylece ayrıldı hiç görmediği dünyadan.” (s. 6)

Eskisi Gibi Değil adlı roman, Deniz’in ölü doğan bebeğiyle başlıyor. Bir anne olarak bebeğinin yasını tutan Deniz Kozan ve baba olamamanın yasını tutan Mustafa Kozan, hem evliliklerini hem de diğer aile ilişkilerini korumak isterler. Ancak kaybın büyüklüğü, onları zorlu bir mücadeleye girmek zorunda bırakmıştır.

Deniz ve Mustafa’nın kayıplarıyla mücadele ettiği dönem, Mustafa’nın düşüp beyin kanaması geçirmesiyle çok boyutlu bir hesaplaşma mekanizmasına dönüşür. Deniz, kişisel hafızasının etkileriyle, bebeğinin ölümüyle ve Mustafa’nın kazasıyla birlikte yaşamakta zorlanır.

​Alt sınıf bir ailenin çocuğu olarak büyüyen Deniz Kozan, çalışkan ve azimli bir kadın olarak kendini yetiştirmiş, kendi özgürlüğünü elde etmiştir. Mustafa ise, Deniz’e göre daha “şanslı” bir çocuktur. Üst sınıfa mensup bir ailede büyümüştür. Mustafa, Deniz’in ailesine yardım etmiş, özellikle Deniz’in kardeşlerinin eğitim masraflarını karşılamıştır.

Roman, Türkiye’nin sosyal bir fenomeni olarak görülebilecek, “asla iki kişilik olmayan” evliliklerin özelliklerini gerçekçi bir anlatımla ortaya koyuyor. Nitekim eşlerin aileleri ve hatta eşlerin uzak akrabaları, evliliği direkt olarak etkileyen çeşitli dinamikler yaratmasıyla bilinir.

Eskisi Gibi Değil, hem Deniz’in hem de Mustafa’nın kişisel olarak gerçekleştirmeleri gereken yas sürecini, sürekli olarak paylaşmak zorunda oldukları için nasıl bocaladıklarını derinlikli bir şekilde ifade ediyor.

Yazar İdil Acar, evliliğin bir ötekiyle olan nafile hesaplaşma anlamına geldiği anları söz konusu ediyor. Evliliğin, öznelliğin yok edilişi anlamına gelip gelmediğini söz konusu eden roman, günümüze dair birçok gerçeklik barındırıyor. Sağlıklı olabilmesi için kişisel bir süreç olarak yaşanması gereken şeylerin, evlilik tarafından altüst edilişi, Deniz Kozan’ın genel endişesini ifade ediyor.

Bu endişe, geleneksel toplumlarda yapılan evliliklerin öznelliğe, bireyselliğe ve kendiliğe olan etkilerini düşünenler için özellikle çok şey ifade ederken, iki kişinin bir araya gelmesinin zorluklarını ve çıkmazlarını da ortaya koyuyor. Pek tabii tüm bunlar, toplumun kadınlara ve erkeklere dayattığı rollerin de etkileriyle gerçekleşiyor.

Eskisi Gibi Değil adlı roman, sarsılmaz görünen, tabulaştırılan ve kutsallaştırılan evliliği ele alırken, okurunu tüm bu dinamikleri tekrar düşünmeye davet ediyor.

Tasarımda kullanılan eserler Massimiliano Pelletti'ye aittir.

0
4578
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage