"Tek başlangıç, sayısız farklı son, binlerce roman kahramanı, üstelik hepsiyle aynı zaman diliminde, farklı ülkelerde, farklı dillerde, ortak macerada yaşıyorsun!"
Yetişkinler için yazılmış "Kendi Maceranı Kendin Yarat" kitaplarından biri olan Şahane Hatalar, neden bu kadar çok sevildi? Bu işin sırrı ne oldu? Peki Türkiye'de yazarlardan Şahane Hatalar kitabı istense ortaya neler çıkar? April Yayıncılık Editörü Nazlı Berivan Ak'tan dinliyoruz.
Çocukluğu 90’lı yıllarda Ankara’da geçenler bilir, Kocabeyoğlu Pasajı sahaflarında hazineler saklıydı. Harlequin aşk romanları, Korece örgü dergileri, Cumhuriyet dönemi bilinçlendirme broşürleri, uçuk gerilim romanları, hazırlayanların bile unuttuğu fanzinler, Süper Korku’lar… Ve tabii ki Macera Tüneli serisi. Uzay Yolculuğu, Kocaayak Yeti, Safari’de Bir Gün ve daha birçok fantazya, üstelik neredeyse bedava. Bir haftaya yetecek kadar kitap alınır, ertesi hafta sonu “eşelenmek” üzere tekrar Kocabeyoğlu’nun yolu tutulur, yeni hazinelere harçlığın binde biriyle sahip olunur. Sahaf kültürünü, eski kitap kültürünü, abur cubur okumalıkları Ankara’da şahane yaşadık.
Devamında yayıncılık, yeni kitaplar, yeni projeler. “Yeni akım yaratma” şüphesiz her yayıncının, her editörün derdi, okuru yakalayacak taze bir fikir peşinde bir ömür demek en nihayetinde işin tanımı. Ekipte yaşlar aynı, okuma alışkanlıkları benzer olunca Macera Tüneli’ni çocukluktan çağırmak kaçınılmazdı ama bu kez farklı bir şekilde. Yetişkinler için kendi maceranı kendin yarat kitapları olmalı, bir başlangıç sayısız farklı son olmalı, adı da Şahane Hatalar olmalı! Böylece Şahane Hatalar serisi 2010 yılında önce yayın programımıza, devamında raflara girdi.
Teknik basit, ilk sayfada yazar okuru tercih yapmakla yüz yüze bırakır, okur seçeceği yola göre farklı sayfalara sıçrar, her sayfada yeni bir tercih yapıp, hikayesini tamamlar. İlk kitabımız Amerikalı yazar Heather McElhatton’dandı, arka kapağı için yazdığımız metni devamında tüm seride kullandık, şöyle diyorduk:
“Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. İlk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz. Kitabı okurken bazen hiç beklemediğiniz bir yere ulaşacak, bazen de kendinizi daha önce olduğunuz yerde bulacaksınız. Hayatın size neler hazırladığını asla bilemezsiniz. Ama şunu biliyorsunuz, iyilikler her zaman ödüllendirilmiyor ve bazen hatalı kararlar, şahane olayların başlangıcı olabiliyor. Her yolculuğun sonunda başa dönüp tekrar başlayın, unutmayın, herkes ikinci bir şansı hak eder. Yüzlerce farklı hayat sizi bekliyor. İyi şanslar.”
Adettendir, kitaba dair övgü cümleleri de taşınır kapağa, arka kapağa.
"Tıpkı hayatın kendisi gibi, ne zaman ne olacağını asla tahmin edemeyeceğiniz, dopdolu bir kitap."
Forbes
"Raydan çıkmaya hazır mısınız?"
NY Times
"Başroldesiniz, hakkını verin."
Newsweek
Kitap ilk ayında çok satan listelerine girdi, sosyal medyada anında karşılığını buldu, kısa süre içerisinde de orijinal dilinde yakaladığı satışı ikiye katladı. Birkaç ay sonra yine Heather McElhatton’dan ikinci kendi maceranı kendin yarat romanını yayınladık. Bu kez büyük ikramiyeyi kazanıyor ve bu servetle ne yapacağımızın kararlarını veriyorduk. Şahane Hatalar Talih Kuşu da kısa sürede büyük ilgi gördü, yazarla ardı ardına söyleşiler yapıldı, eleştiri ve değerlendirmeler yazıldı. Yine de kitabın popülaritesini sağlayan, destekleyen asıl ayak ilk günden itibaren sosyal medya oldu. Okurlar, özellikle kadın okurlar, kitapta ulaştıkları sonları birbiriyle paylaşıyor, “640 sayfalık kitabın on dakikada tamamlanmış olması” fikrine bayılıyordu.
Barcelona’nın yıldızı Arda Turan’ın, “boş zamanlarında okumak için” Türkiye’den on iki kitap siparişi verdiği haberi düştü geçenlerde basına, “gerçek hayatın simülasyonu” Şahane Hatalar da listedeydi. Yıl 2016, seride yedi kitaba ulaşmışız, sırada, çeviride, son okumada da bir o kadar daha var. Şahane Hatalar meselesini değerlendirmek için yeterli zaman geçti gibi görünüyor.
Edebiyat tarihinde interaktif okuma deneyimi sunan, “sıçrayarak okuma” imkanı sağlayan, katmanlarını okurla kuran çalışmalar uzun zamandır var, Cortazar’ın Seksek’i, Borges’in An Examination of the Work of Herbert Quain adlı öyküsü hep verdiğim iki örnek, CYOA (choose your own adventure) kitapları, özellikle çocuk ve ilk gençlik yayıncılığı yapan yayıncıların listelerinde oldu hep. Yetişkinler için kendi maceranı kendin yarat tarzı kitapları seri halinde yayınlayan da April Yayıncılık oldu son yıllarda. Peki, bu kitapları neden sevdi okur? Şahane Hatalar yazarlarının tutturduğu dille sıralarsak:
Başrolde sen varsın. Yaptığın tercihlerle, sıçradığın sayfalarla kendi hikayeni yazıyorsun, gerçek hayat simülasyonunun kaptanı sensin.
Tek kitap, sayısız farklı son. Her defasında baştan başlayabilir, beğenmediğin sonu değiştirebilir, tek kitapta onlarca farklı finale ulaşabilirsin.
Hayat kısa, öyküler daha da kısa. Kendi maceranı yaratıyorsun, üstelik her bir sona kısa sürede ulaşıyorsun.
Kimi zaman işler çok da yolunda gitmez. Ulaştığın her son, ideal son olmayabilir, olsun, yine dene. Bakalım bu kez öykün nerede bitecek?
Modern zaman dertleri hiç bitmez, kurmacaları da öyle. İlişkiler, doğru zamanda doğru yerde olmak, teklifi değerlendirmek ya da reddetmek… Tercihler hayatını şekillendirir, okuduğun kitabın kahramanı olarak yapacağın tercihler ise tüm okuma deneyimini! Heather McElhatton, Hürriyet gazetesine verdiği bir söyleşide şöyle diyordu: “Talih Kuşu'nda çokça tartışılan ve benim de özellikle ilgimi çeken kimi konulara özellikle sayfalarımı açtım. Sinestezya, aids, cam çocuk sendromu, büyü bu temalardan yalnızca birkaçı. Kendi kendini çoğaltan, çok katmanlı bir teknikle çalışıyorum, üzerine kafa yorduğum ve araştırma yaptığım konuları da kitaplarıma ekliyorum. İlk kitabım Şahane Hatalar büyük ilgi gördü, ancak kimi eleştirmenler sonların kitabın geneline göre çok kısa olduğu yorumunda bulundular. İlk kitabın temposu ve hedef kitlesi düşünüldüğünde bu kararım doğruydu, ikinci kitapta ise daha olgun bir tarz tutturdum. Hikâyeler her defasında ölümle bitmiyor, dahası okurun hayatını sonlandırdığım bölümleri de uzattım, öte dünya, tanrı ve meleklerle karşılaşma sahneleri koydum. Amerika ve Avrupa'da ilk yayınlandığında yoğun tartışmalar yaşanmıştı, Türkiye'de de benzer bir durum olacak mı, merakla bekliyorum.” Yani seride hiç beklemediğin meselelerin tartışmaya açıldığını keşfedebilirsin, şaşırma.
Etkileşim, biraz daha etkileşim… Senin hikayen nasıl bitti? Büyük ikramiyeyle ne yaptın? Üniversitenin ilk günü kiminle tanıştın? O son kadehi içtin mi peki? Paylaş, aynı macerayı yaşayan başka okurların finalleriyle karşılaştır. Tek başlangıç, sayısız farklı son, binlerce roman kahramanı, üstelik hepsiyle aynı zaman diliminde, farklı ülkelerde, farklı dillerde, ortak macerada yaşıyorsun!
Şahane Hatalar serisi devam ediyor, sonsuz kurmaca fırsatıyla bir teknikten bahsediyoruz, hikayeler tükeneceğe benzemiyor bu yönüyle. Şimdi sıradaki soru şu, Türkiye’den bir yazar (hatta daha iyisi birden çok yazar) böylesi bir yazma deneyimine girişir mi? Şahane Hatalar Türkiye, bol oyunlu bir roman olurdu, şüphesiz. O zamana kadar Şahane Hatalar deneyimi, eğlencelik okuma için kitapçılarda okurunu bekliyor.