13 HAZİRAN, PERŞEMBE, 2024

“Bitmiş Gibi Olmasın Hiçbir Dize”

Şair ve yazar Mehmet Yaşın’ın yeni dizeleriyle yeni hikâyeler anlattığı şiir kitabı Eeen Güzel Şey üzerine bir yazı.

“Bitmiş Gibi Olmasın Hiçbir Dize”

Mehmet Yaşın, Akdenizli bir şair; Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs hattında dizeler kaleme alıyor. Yaşın, aynı zamanda bir dünya vatandaşı olarak hem kişilere hem de durumlara kafa yoruyor. Dramatik olayların yanı sıra mizahı da trajedi ve ironiyi de katıyor şiirlerine. Kısacası hem kendi yaşamından parçalar içeren hem de başkalarının hayatından süzülüp gelen hikâyeler anlatıyor bize.

​Şair Yaşın, yeni dizelerinin yer aldığı Eeen Güzel Şey’de yine hikâyelerle çıkıyor karşımıza; çağrıda bulunuyor, bazen isyan ediyor ve olup bitene dair belirlemeler yapıyor.

“Özgürleşen insan sürüklenemez onun bunun ardından”

Başına gelmiş “eeen güzel şey olan kızına” ithafla başladığı kitabında Yaşın, mutluluklarının yanı sıra endişelerini de paylaşıyor:

“İyiye gitmiyor dünya. Kan tükürüyor.
‘Teslim ol’ çağrısı yapıyor zırhlı araçlar. Nassıl da bağnaz ve kindar.
Üstelik her yıl biraz daha ısınmakta havalar.”

Bağımlılıklar dünyasından ve zamanında hür olmaktan bahsediyor Yaşın; “özgürleşen insan sürüklenemez onun bunun ardından / basıp gider kendi yarattığı dünyaya ve gönlünce yaşar orada” diyor.

İki, üç ve daha fazla dil de diyor şair, “dilinin altındaki suskun dilleri” duyanlara veya duyma ihtimali olanlara çağrıda bulunuyor.
Unutmanın da hatırlamak kadar yaşama dâhil, hatta saçın beyazlaması ve gözün görmemesi misali yaşlanmanın emaresi olduğunu anlatıyor. Ardından, şiire teslim bayrağını çekme niyetini açıklıyor:

“Ve eeen sonunda teslim olayım şiire
böyle, içimden geldiğince
yazayııım yazayım ne yazdıracaksa artık
Mnemosyne’nin kızları bana:
Sabahtan taa sonsuza... Tanrı’m
yataklara düşürme, zihnimizi koru,
n’olursun hergün aynı biçimde sürsün
şu küçük ayinlerin mutluluğu
açılana dek Öte-Âlemlerin yolu.”

“Yorgunsun kendin olmaktan”

Unutmalar kadar hatırlamalara ve yaş almışlığına da vurgular var Yaşın’ın şiirlerinde. “Hayatın seslerini, kokusunu, rengini” anımsıyor her an. Tehlikenin de farkında; amnezinin irili ufaklı dalgalarının ayaklarının dibine vurduğunu görüyor kimi zaman. Hafızayı kaybetme olasılığının da bir kenarda beklediğini bilerek yol alıyor.

Hayat seyahatini sürdürürken “Dünya niçin bu kadar büyük?” diye soruyor bazen. Adını unuttuğu kişilerin varlığını anımsayıp gözü haritalara takılır ve yeryüzünün diğer ucundaki bir kadına selam gönderirken bezginliğini de es geçmiyor Yaşın:

“Yorgunsun kendin olmaktan. Nereye gitsen eğreti durmaktan,
n’aparsan yap sonunda kalbinin bir köpecik gibi gezintiye çıkaracağı
şu şair kafandan... Yorgunsun.”

Adım adım ilerlerken yalnızlığının da içine karıştığı kalabalıkların da farkında Yaşın. Oralardan dizeler üretirken bütün bunların kendisini bitmeyen bir tehlikeye ve tetikte olma hâline sürüklediğinin de ayırdında. Ömrün bir yerde tükeneceğini bilerek vatan hasretinin büyük bir acı olduğunun da…

Eeen Güzel Şey, Yaşın’ın iç sesinin dış seslere karışmasından oluşan hatırlama, anlama ve yorumlama dizelerinin toplamı. Geçmiş-bugün çizgisinin zaman zaman bulutlara girdiği zaman zaman berraklaştığı, tedirginliklerin ve tehlikelerin at başı gittiği, aralara mutlulukların serpiştirildiği şiirlerle yüzleştiren şair, içinde bir mektup varmış gibi denize attığı şişeyle geleceğe de not düşüyor:

“Az daha uğraşılsa
büyük bir şiir çıkacakmışçasına içinden
bitmiş gibi olmasın hiçbir dize,
​geçip giden ömrüm de…”

0
2043
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage