“Yayıncılar ne ister?” sorusunun peşinde yayıncılık dünyasının şifrelerini çözmek üzere bu kez Wattpad keşifçiliğiyle de dikkatleri çeken Epsilon Yayınevi’nin kapısını çalıyoruz. Sorularımızı genel yayın yönetmeni Meltem Erkmen yanıtlıyor. Kayıttayız…
Yayınevinizi bir cümleyle nasıl tanımlarsınız?
Epsilon özellikle dünyadaki okunma eğilimlerini çok yakından takip eden, diğer taraftan klasik okur eğilimlerine de bağlı kalan yenilikçi bir yayınevi.
Yılda kaç kitap basıyorsunuz ve ne kadarı yerli?
150 civarı kitap yayınlıyoruz her sene ilk baskı anlamında. Son yıllara kadar bunun çok büyük bir kısmı çeviriydi, son iki yılda Wattpad kitaplarının da çoğalmasıyla beraber %30’lara çıktı sanıyorum yerli yayınlarımız.
Wattpad dünyasında sizi heyecanlandıran, oraya yönelten ne oldu?
Genç bir yazarımız vasıtasıyla tanıştık, daha önce takip ettiğimiz bir mecra değildi. Dosyayı değerlendirdik ve Wattpad’de çok büyük bir okur kitlesinin olduğunu öğrendik. Çok kısa sürede çıkarttık o kitabı. İmza gününde de bir “yıldız” kalabalığı görünce dedik ki, burası yakından takip edilmesi gereken bir alan. Sonra yeni yazarlar araştırdık ve sanırım iki ay içerisinde yirmi yazarla anlaşma yaptık.
Ne zamandı bu?
2015 Şubat ve devamı. Alya Öztanyel, Büşra Yılmaz, Emine Can, Buket Özdal… 17 yazar yayınladık sanırım şimdiye kadar.
Sırada?
Hiç kitabı çıkmayan beş anlaşmamız daha var. Yayınlanan yazarların yeni kitapları da devam ediyor zaten ki çoğu seri yazıyor. Yeni yazarlar takip etmeye de devam ediyoruz.
İsimlere bakınca kızlar ağırlıkta galiba Wattpad’ciler arasında?
Evet. Sırf bizde değil piyasada da şu ana kadar çıkanların çok azı erkek.
Keşif sürecini merak ediyorum, çok takip edilmesi midir tek kriter?
Takipçi ve yorumlar aslında. Başta tabii ki hepimiz takipçilere baktık, çünkü hiç bilmediğimiz bir alandı. Ama takipçi oranı yanıltıcı olabiliyor. Yorumlar, kapalı forumlar, okuyucu yönlendirmeleri de önemli. E-mail ve Facebook üzerinden yazar önerileri de geliyor sık sık. Yakından takip etmeniz, okumanız, onlarla sürekli iletişimde olmanız, kulak vermeniz gerekiyor ve çok yakın arkadaşlar aslında birçoğu. Alışık olmadığımız bir durum, çok interaktif bir alan.
Kaç yayınevi var bu rekabette?
5-6 yayınevi daha aktif sanırım.
Edebiyatta nereye koyuyorsunuz Wattpad metinlerini, kitaplarını?
Edebi anlamda değerlendirilemeyecek çok popüler metinler var, ama her çok satan kitabı da edebi olarak değerlendirmek mümkün değildir zaten. İçlerinde edebiyata daha yakın yazan isimler de var, zaman gösterecek tabii. Çok genç yazarlar bunlar henüz ve bir etkilenme de söz konusu şimdiye kadar okuduklarından, sevdikleri romanlardan. Dolayısıyla birbirine benzer yazanlar da var. Ancak kalıcı olacağına inandıklarım da var.
Yazarlar da fanlar da çok çok genç. Wattpad dışında bir şey okuyorlar mı, neler gözlemlediniz?
Çok büyük bir bölümü Alacakaranlık okuyucusu. İlginç bir şekilde Grinin Elli Tonu’ndan etkilenenler de var. Bir de biraz daha çocuk klasikleriyle, çocuk kitaplarıyla büyümüş ve şimdilerde ne okuyacağına karar vermeye çalışan bir kitle var. Ama ağırlıklı olarak fantastik okuyorlar, young adult (genç yetişkin) tarzındaki fenomen kitaplardan etkileniyorlar.
Rekor satışlara ulaşanlar var mı?
100 bini geçenler oldu. Bu tabii rekor ama 50 bini bulan da çok yazar oldu. Sadece Epsilon’dan çıkanlar değil, genel.
İnanılmaz değil mi?
Çok ciddi rakamlar tabii, Türkiye’de yazarların pek alışık olmadığı rakamlar.
Devamı soru işareti herhalde; büyüyünce değişen dünyaları, ruhları nasıl yansıyacak acaba yazdıklarına ve okura?
Tabii o hepimiz için bir merak konusu. Şu an hepsi üniversiteye hazırlanıyor, lise 1-2 veya son sınıfta, meslek seçme aşamasındalar. Ve hepsinde şöyle bir bilinç var; ileride bunun sürekli olmayacağını öngörerek başka bir meslek seçip yazarlığı ek olarak götürmek istiyorlar. Ana hedef olarak yazarlığı benimseyenler de var tabii ama zaman gösterecek.
Erken yaşlarında nasıl başa çıkıyorlar tüm bunlarla?
Çok bilinçli ilerliyorlar gözlemlerime göre, yaşlarından çok ileride düşünüyorlar. Kurgulayarak gidiyorlar aslında geleceklerini ve kariyerlerini, ne istediklerini çok iyi biliyorlar. Kendi PR’larını, sosyal medya ilişkilerini, hepsini de kendileri yapıyorlar. Dersleri konusunda da çok hassas ve disiplinliler.
Hangi kesimden, hangi sosyoekonomik profilden gençler bunlar? Özel okulda mı, devlet okulunda mı okuyorlar? Hayatları, hobileri, desleri nasıl?
Türkiye’nin her yerinden yazar var; Tokat’tan, Uşak’tan, Denizli’den, Eskişehir’den, Adana’dan, İstanbul’dan. Hepsiyle gidip yaşadıkları yerlerde anlaşmalar imzaladık ve bir süre sonra çok iç içe oluyoruz tabii hepsiyle. Bir yazarımız meselâ, çok fazla bilgisayarla uğraştığı için babası tarafından engellenmeye çalışılmış ve cep telefonuyla yazmış bütün bir kitabı.
Vay canına.
Hepsi özel okulda değil, anadolu lisesinde, devlet okulunda okuyanlar var. Farklı siyasi ve dini görüşlerden, muhafazakâr çevrelerden olanlar var. Kendi hayatı öyle değilse de modern yaşam tarzıyla yazıyorlar. Hobileri dediniz, yine yazarlarımızdan biri voleybol oynuyor, aynı zamanda bir müzik grubunda şarkı söylüyor ve kitap yazıyor ve üniversite öğrencisi. Yaş grubu 16-22 arası. Aslında 21-22 yaşında olan bir iki yazar var, onun dışındakiler 16-18 yaşlarında.
Bu kadar genç yazarlarla çalışacağınız hiç aklınıza gelir miydi?
“12 yaşında kitap yazmış” gibi istisnalar gelirdi eskiden, ama bu akım hiç öngörülen bir şey değildi tabii.
Diğer yandan yayıncılık dünyasında küçümsenen bir alan Wattpad, öteleyen yayıncı çok. Ancak anlattıklarınıza bakınca, Anadolu’nun herhangi bir yerinde yaşayan bir okul çocuğu, internet üzerinden yazdıklarıyla kendine bir “şans” yaratıyor, bir gelecek inşa edebiliyor...
Bence yayınevleri olarak hepimizin koşullar gereği hata yaptığımız bir yer var; yeni yazar dosyası kabul etmekte çok çekingen davranıyoruz. Dolayısıyla arada kaybolan veya cesareti kırılan genç yazar adayları çoktu. Wattpad bu anlamda bir şans, genç yazar adaylarını teşvik etmekte çok önemli bir kanal. Orada kendi kitlenizi yakalayıp, bir yayınevinden kitabınızı yayınlatma şansınız var. “Ben de yazabilirim”, “Birileri beni de okur” duygusunu yakalamak çok önemli. Popüler olduğu için küçümseniyor bence. Tabii bu her yazar çok başarılı veya ileride de başarılı olacak demek değil ama “Buradan kalıcı yazar çıkmaz” veya “İyi yazar çıkmaz” demek de yanlış. Okuyucular karar verecek ve zaman gösterecek. Çok önemli bir alan şu an bence Wattpad.
Ne ölçüde müdahale ediyorsunuz yayınladığınız metinlere?
Öyküsüne, kurgusuna değil ama diline oldukça müdahale ediyoruz tabii.
Aileler nasıl karşılıyor genel olarak?
Çoğu 18 yaş altı olduğu için veli imzaları gerekiyor zaten, bir güven gelişmesi gerekiyor arada. Bize emanet ediliyor dolayısıyla bu genç yazarlar bir anlamda. Anne babalar için de şaşırtıcı, çünkü çoğunun bilmedikleri bir alan bu. Birden bire bir başarıyla karşılaşıyorlar. Bazıları dersler için endişelenebiliyor, ama yazar adayı diyor ki “Hayır, ben kendime ayırdığım zamandan fedakârlık ederek yazıyorum ve yazmak istiyorum.”
Herkes kitap yazmak istiyor, peki yayıncılar ne istiyor?
Yayıncılar, okuyucuların okumaya değer bulacağı metinler istiyor. Popüler de olabilir -bunu yadsımak doğru değil- edebi de olabilir, ama okuyucuyla buluşacak metinlere ihtiyacımız var. Roman, kişisel gelişim, çocuk kitabı, gençlik kitabı, hepsini bu anlamda değerlendirmekten yanayız.
Peki neden herkes kitap yazmak istiyor?
Galiba “ünlü” olmanın ve biraz para kazanmanın yolu olarak görülmeye başlandı. Herkes anlatacak bir hikâyesi olduğunu düşünüyor, “O yazdı, ben niye yazmayayım?” durumu da var. Hiç tanınmayan insanlar birden bire çoksatar olmaya, popüler olmaya başlayınca, yazarlık da tıpkı oyunculuk gibi şarkıcılık gibi bir cazibe alanı haline gelmeye başladı.
Çok satanlar ne kadar satıyor?
10 bini geçen kitap çok satan olarak değerlendirilebilir. İlk 10’a girmesi için de sanıyorum 20-30 bini görmesi gerekir ama dönemsel de bir şey. Yaz döneminde popüler bir şey çıkmazsa 15 bin satan bir kitap da bir numara olabilir atıyorum. O dönem üç tane popüler yazar çıktıysa 100-150 binlere de çıkabilir liste.
En hızlı sezon?
Ekimden itibaren ağırlıklı sezon başlar, kasımda TÜYAP’tan dolayı dünya kadar kitap çıkar, mayıs gibi de biter aslında. Plaj kitapları diye tabir edilen kitaplar çıkar, eskiden yazın kitap basmayan yayınevleri olurdu, artık öyle değil tabii ama en yoğun dönem ekim ve mart arasıdır.
Son on yıldaki çok satanlarınız arasındaki ilk üç?
Alacakaranlık serisi, toplamda 750.000. Son yılların fenomen çocuk kitabı Saftirik serisi, toplamda 1.000.000. Taht Oyunları serisi de bir fantastik kitap olarak 250.000 ile çok başarılı.
Çok satanlar ile çok satması gerekenler aynı kitaplar mı sizce?
Değil. Editörler, çevirmenler, belki yayınevi sahipleri için de aynı şey söylenebilir; yaparken çok heyecanlandığımız, çok sevdiğimiz, “Ah bu kitap keşke satsa” dediğimiz ama o sonucu görmediğimiz çok kitap oluyor. Her iyi kitap maalesef okuyucuyla buluşmuyor. “Ah bu kitaba yazık oldu” dediğimiz çok oluyor.
Neden bazı kitaplar çok satıyor ve bazıları hiç satmıyor?
Galiba insanlar çok çabuk okuyup tüketebilecekleri kitaplar aramaya başladılar. İyi kitaplarda biraz daha emek harcamak, kafa yormak gerekebilir, belki insanların artık ona tahammülü kalmamaya başladı. Kendi açımızdan bakacak olursak, satması garanti olanlar için daha fazla reklâm ve çaba harcandığı için diğerleri geride kalıyor da olabilir. Ama çok güvenip her şekilde çok özen gösterdiğimiz kitaplarda hayâl kırıklığı da yaşayabiliyoruz. Bu da bir korku yaratıp yenileri etkileyebiliyor ve hatalara yöneltebiliyor bizleri. Kestirmek zor, yoksa karar vermek gerçekten çok kolay olurdu.
Her dönem satan uzunsatarlarınız nelerdir?
Martı, artık bir klasik, Anne Frank’ın Hatıra Defteri yine bizim kitabımız, her zaman çok iyi satar. Angela’nın Külleri de düzenli olarak satan, klasiğe dönmüş bir kitabımız. Ayrıca, “Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler” diye bir fenomen dizimiz var anne adayları ve bebeğin ilk yılları için, onlar da bizim açımızdan klasik olmuş kitaplar.
Wattpad harici ne kadar yeni dosya başvurusu alıyorsunuz?
Günde 15-20 dosya geliyor.
Nasıl değerlendiriyorsunuz? Olumsuzlara geri dönüş sağlıyor musunuz?
Hepsine göz atıp değerlendirmeye çalışıyoruz, eğer umut vadeden bir dosyaysa tamamı okunuyor. Ama hepsine tek tek olumsuz dönme şansımız ne yazık ki yok. Kadrolar da, zaman da buna müsait değil.
Nasıl şeyler geliyor?
İnsanlar artık okumadan yazıyor. Kitap yazmak çok popüler hale geldi son senelerde, bir heves. “Ben çok güzel yazıyorum ama bana bir konu söyler misiniz?” gibi çok ilginç önerilerle de karşılaşıyoruz.
Yılda kaç yeni yazar kazanıyorsunuzdur gelen dosyalardan?
Herhalde %1-2 civarı, çok çok düşüktür.
Çok teşekkürler Meltem Erkmen.