1-Neden yazdığını bilmeden yazma! Yazar olmak mı istiyorsun? Yani yazdıklarını başkalarıyla paylaşmayı göze alıyor musun? Başına geleceklere, beğenilmemeye ve eleştirilmeye hazır mısın? Düşünce ve ifadelerinin arkasında duracak kadar sağlam mısın? O halde devam et, önüne çıkan ve çıkacak her engelde düşsen bile ayağa kalk ve devam et!
2- Neden yazar olmak istediğini mutlaka kendine sor ve dürüstçe yanıtla! Eğer zengin ve ünlü olmak için yazar olmayı istiyorsan vazgeç! 76 milyon nüfuslu Türkiye'de maksimum 300.000 kişinin kitap okuduğunu hatırla; sonra popülerlik ve zenginlik kriterlerini düşün; sana samimiyetle önerim, eğer amacın zengin ve ünlü olmaksa bunun için emeğini ve hevesini başka bir alana kaydırmandır.
3-Söyleyecek sözün, başkasından farklı hayallerin ve kendince sağlam fikirlerin varsa, sakın durma, sakın vazgeçme: yaz!
4-Yazdığından daha fazla zamanı okumaya ayır! Her önüne geleni değil, beğendiğin yazarların başucu kitaplarını araştır ve mutlaka klasikleri oku. Okumak için zaman yaratmayı öğren. Bir yazarın her gece eğlenceye ve arkadaşları/ sevgilisiyle takılmaya ne zamanı, ne şansı ne de meyli vardır. Yazar yalnızlığından mutlu insandır. Yazarın kendine ait okuma, yazma ve yazıyı demleme zamanları olmalıdır.
5- Keşfettiğin için sevinçten başının döndüğü her düşünce ve konuyu senden önce mutlaka başka bir yazarın/ düşünürün bulmuş olduğunu yakalayana dek ara ve oku ama bu yüzden yıkılma! Çünkü gökkubbe altında söylenmemiş söz yoktur ve bütün yazarlar aslında aşk ve ölüm üzerine yazarlar. Önemli olan konu değil, o konuyu nasıl anlattığındır. Kendi anlatını, yani sesini ve üslubunu bulana kadar dene, dene dene!
6- Yazdıklarına arkadaş, sevgili, eş ve akrabalarının ne dediklerine sakın bakma, beğenmezlerse de tartışma! Çok beğendiklerinde de sakın aldanma. Öncelikle kendi sesini dinle: eğer yazdıklarını bir kitapçıda görseydin beğenir, paranı ve zamanını ayırır mıydın? Değilse neden? Neyi eksik, neyi yetersiz yapıyorsun? Korkma sor ve cesaretle yanıtla!
7- Kendi okumak istediğin kitabı yaz! Başkalarının beğenmesini düşünme, önce senin beğenmen lazım. Kendine iltimas geçme, acımasız ol. Eğer yazdıklarını beğenirsen, arkasında durabilirsin. Yazdıklarını başkalarının da beğenmesi ayrıca güzel olur.
8- Asla hedef kitle düşünme, sen reklam yazarı değilsin! Reklam yazarlığı ayrı bir iştir. Risk almayı bil. Çünkü sen de risk alan yazarları seviyorsun.
9- Herkesin seveceği -sevgi böceği bir yazar olma! Yazarlar takıntılı insanlardır, dik kafalı, düşüncelerine bağlı, karakterli insanlardır. Ülkelerindeki her siyasi ve her basın ilkitdarıyla iyi geçinemezler. Bu yüzden iyi bir yazarı herkes sevmez ama takdir eder. Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Halide Edip, Aziz Nesin, Attila İlhan vb her siyasi görüşten okurun beğendiği yazarlar değildir ama hakları da yenmez.
10- Sadece günceli, modayı, trendleri takip etme! Güncel konularda yazacağın roman/öykü günü kurtarır ama asıl kalıcı olan gündemde olmayan düşünce ve konularla gündem yaratan yazarların işleridir. Kafana çocukluğundan beri takılan konuların üzerine git; çünkü seni sen yapan senin dertlerin ve hayallerindir. Onları yaz. Çünkü onları en iyi sen yazabilirsin.
11-- Koku, renk, ses gibi sözle zor tasvir edilen kavramlar üzerine metinler yaz! Bunları blog, e-dergi vb ortamlarda yayınla. Yazıyla kokuyu, sesi veya rengi okuyana aktarabiliyor musun, bunu öğren.
12-Her gün, yeryerinden oynasa bile her gün, ölümde, savaşta, ayrılık ve aşkta her gün az da olsa yaz! Yazmak hava ve su gibi hayatının yaşamsal parçası haline dönene kadar yaz!