Konuşamadığımız Şeyler
bazen bir tablo gibi duruyor arkamızdaki insan figürleri
burayı geçsek diyorum; güleriz belki
hem sevinç o kadar çok büyütülmemeli
hastalığımız çünkü çok ciddi bir çocukluk
ne önemi var diyor biri, ensemde kavuşuyor ellerim
dışarıya çıkarsam insanda buluşmaz ki…
ama buradan şairin bütün hallerine doğru gidilir şimdi
mesela tutsan yarım gülen bir ağzı; denizin kıyısına
elinde taş dudağında sigara
dalgalanıp da dönene bir harita
nasıl deme; hatıra iyi bir saattir
bozulmaz göğüs boşluğunda
bazen yıldızlar gibi duruyor göğün küçük dili
sen baktıkça ben baktıkça yutuyor konuşamadığımız şeyleri
oysa orada olsak diyorum, şarkı söyleriz belki
Cevap
kendimi hiç ev sahibi hissetmedim ki misafir ağırlayayım
ve hiç üstün görmedim ki kırıldın mı diye bağırayım
insan nefesini alırken ne zaman bırakacağını bilmez ki
ki şiir aldığımız nefes ise eğer; şair burada değil ki
bu yüzden demişimdir belki de:
severken sessizlik bırakıyorsun…
Eski Bir Tıkırtı Şu Ağaçkakanlar
şimdi önümüzde kuşanan yaşamların
bir kırlangıç altı, ağaç savunması
ve ardı ardına unutulmuş
bir hoşçakal yaprağının çıtırtıları
kalplerin kavanozlar içinde kalışıdır
eski bir tıkırtı
eriğin ekşimeye kaçmış kıvamlı yanıtsızlığı
nar nar dağıttığındandır toprağı
fesleğenin tek suçlu duruşu
değişirken akşam içli oluşu
eski bir tıkırtı
yalnızlığın gövdeli soyunda
bize kalanı iç kamaştırarak yaşattırması
sokakların dar desenli kumaşları
oysa yüzüm, birkaç satır serçe
serpiştirmelerden olma
ama papatya yağı gibi uçuşan
kavuşan ellerden giydiğim kalkınma
diye parmaklarım makaslandı
sivri gagalarınızda
şimdi içimde gövde tıkalı yaşamların
yalarken uğrattığı yollar
cebimde iğne oyalı satır aralar
eski bir tıkırtı
şu kıkırdayan ağaçkakanlar...
Edibe Şirin 23 Mayıs 1979 Mersin doğumlu. 1997 yılında Mersin Anadolu Kız Meslek Lisesi’nden mezun oldu. Şu an Antalya'da yaşıyor, iki çocuğu var. Şiirleri Karakalem, Üç Nokta, Her Şeye Karşın, Sincan İstasyonu gibi dergilerde yayımlandı.