Psikiyatrist Veronica O’Keane’in insan beyninin sırlarını çözmek için psikozun çarpıttığı anıları kullandığı ve kişisel deneyimler hakkında düşünmek için yeni bir yol sunduğu kitabı Eskici Dükkânı - Anılarımız Nasıl Doğar ve Biz Anılarımızdan Nasıl Doğarız üzerine bir yazı.
Hayatta yaşadığımız her an, üzerimizde bir değişimi, dönüşümü beraberinde getirir. Bir sohbet, bir selam, bir satır, bir sessizlik, bir manzara, bir yol ayrımı… Bazen çok daha yoğun duyguların olduğu bazı anlar vardır ki, irademiz ve çabamız dışında da olsa artık yeni bir farkındalık seviyesine ulaştığımızı hissederiz.
Dublin’de yer alan Trinity College’de çalışan bir klinik psikiyatrist ve nörobilimci olan Veronica O’Keane, böyle bir “aydınlanma”yı henüz kariyerinin ilk yıllarındayken, Londra’nın güneyinde yer alan Bethlem Royal Hastanesi’nin perinatal psikiyatri bölümünde çalıştığı sırada yaşamış. Doğum sonrası psikoz teşhisiyle tedavisine başladığı Edith isimli hastası, bebeğinin öldürülüp hastane yolu üzerindeki mezarlığa gömüldüğüne, gömülen bebeğinin yerine kendisine başka bir bebeğin verildiğine inanıyormuş. Edith’e göre kocası da bir benzeriyle değiştirilmiş; hatta bu hastanedeki herkes de Edith’e yapılanların birer parçasıymış.
Zaman kaybetmeden tedavisine başlanan Edith, bir süre sonra artık iyileştiğinde taburcu edilmiş. Öyle iyiymiş ki çocuğunun bakımını sadece eşiyle birlikte üstlenebilmiş. Bu olaydan uzun zaman sonra Doktor O’Keane’le karşılaşan Edith, iyileştikten sonra bile yol kenarındaki mezarlıktaki o mezar taşını gördüğünde dehşete düştüğünü anlatmış. Doktor O’Keane, Edith’e bu psikotik düşüncelerin gerçek olmadığının farkında olup olmadığını sorduğunda Edith’in yanıtı “Evet, farkındaydım… ama hatırası gerçekti.” olmuş. İşte bu yanıt, doktor Veronica O’Keane’in yeni bir farkındalık seviyesine ulaştığını hissettiği o “aydınlanma an’ı” olmuş ve onu hafızanın esas doğasını araştıracağı uzun yıllar sürecek bir araştırmaya sevk etmiş.
Odağına Anıları ve Etkilerini Alan Bir Çalışma
Kariyeri boyunca anılar ve beyin üzerinde çalışmalar yapan ve bu araştırmalarıyla ilgili kitapları okurlarından büyük ilgi gören doktor ve yazar Veronica O’Keane, Türkçeye Sezen Kiraz tarafından Minotor Kitap etiketiyle çevrilen ilk kitabı Eskici Dükkânı: Anılarımız Nasıl Doğar ve Biz Anılarımızdan Nasıl Doğarız’a Edith’le ilgili bu hikâyeyi anlatarak başlıyor. Hem kariyerinin seyrini belirleyen hem de orijinal dilinde ilk baskısını 2021 yılında yapan bu kitabının ortaya çıkmasını sağlayan bu hikâyeyle ipucunu verdiği üzere O’Keane, bu kitapta odağına hafızayı, gerçek olan ve gerçek olmayan anıları, bu anıların insan beyni ve kişiliği üzerindeki etkilerini aldığı bir çalışmaya imza atıyor.
Resmi internet sitesinde kendi kaleme aldığı özgeçmişinde, “Kendinizi anlamanız için beyninizde neler olup bittiğini ve anıların beyninizi nasıl şekillendirdiğini anlamanız gerekir.” diyen O’Keane, onlarca yıldır anıların insanlarda yarattığı türlü değişimler, etkiler üzerinde çalışıyor. Bu kitabında da bu çalışmalarından derlediği bilgileri okurlarıyla paylaşıyor.
Doğru ve Yanlış Anılarımız Nasıl Oluşuyor?
Çalışmasının temel odak noktası doğru ve yanlış anıların nasıl oluştuğunu açıklığa kavuşturmak olan yazar, bu arayışında yıllar içinde ilgilendiği birçok psikoz hastasıyla ilgili deneyimlerini okurlarıyla paylaşıyor. Sadece yazının başında bahsettiğim Edith değil; kocasının sigara izmeritlerinin kötü şeylerin habercileri olduğuna inanan Stella, dünyanın tüm sorunlarına son verebileceğine inanan henüz yirmi bir yaşındaki Arav ve daha birçok hastasının deneyimini okurlara empatik ve saygılı bir dille anlatıyor.
Edebiyattan Güç Alan Bir Nörolojik Çalışma
Bu kitabı sadece bir psikiyatristin hastane ve hasta deneyimleri ışığında kaleme aldığı bir çalışma olarak anlatmak hem yazara hem esere haksızlık olacaktır. Çünkü bu, gücünü sanattan da alan bir çalışma olarak göz dolduruyor. O’Keane, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı bu nörolojik çalışmayı edebiyatla destekliyor, okurlarına nitelikli bir okuma listesi de öneriyor. Samuel Beckett, Virginia Woolf, John Berger, Proust ve niceleri satırlar arasında yerlerin alırken, çok daha az bilinen yazarların gölgede kalmış eserlerine de işaret ediyor. Özellikle Charlotte Perkins Gilman'ın psikoz hakkında kaleme aldığı, yer yer otobiyografik özellikleri ağır basan kısa öyküsü olan Sarı Duvar Kâğıdı'nı, hakkında oldukça detaylı yorumlarda bulunarak önerdiğini belirtelim. (Yazarın ilk kez 1892 yılında yayımlanan bu etkileyici eseri Türkçeye 2019 yılında İthaki Yayınları tarafından çevrildi.)
Dildeki Açıklık, Çalışmanın En Güçlü Yanlarından Biri
Veronica O’Keane, kitap boyunca koku alma duyusunun hafızayla bağlantılarından tutalım da uyku ve çeşitli egzersizlerin hafıza üzerindeki olumlu etkilerine, unutkanlığın “olumlu” yanlarından depresyon sonrası hafızanın tamamen düzelip düzelemeyeceğine kadar hafızayı birçok insanın gündelik hayatında deneyimlediği ya da merak ettiği noktalara ustalıkla bağlıyor. Yazar bunu yaparken de alanda uzman olmayan biz okurlar için oldukça çetrefilli olabilecek bir konuyu herkesin rahatlıkla anlayabileceği bir açıklıkta, oldukça sade ve samimi bir dille anlatıyor. Böylece Eskici Dükkânı: Anılarımız Nasıl Doğar ve Biz Anılarımızdan Nasıl Doğarız teknik bir konunun teknik bir dille anlatıldığı bir çalışma olmaktan öte, herkesin rahatlıkla okuyup konuyla ilgili bilgi sahibi olabileceği bir esere dönüşüyor.
Beynin ve hafızanın yapısını da bu dille okura anlatan psikiyatrist, çalışmasında sadece kendi deneyimlerinden faydalanmıyor. Konunun tarihsel serüvenini okurları için özetliyor, alanda yapılan türlü çalışmaların önemli sonuçlarını, hafızayla ve anılarla ilgili bakış açılarını değiştiren dönüm noktalarını da paylaşıyor.
Okurların hem nörobilim alanında yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların geçmişten günümüze hafıza konusunda aldıkları yol hakkında bilgi sahibi olabilecekleri hem yaşanmış olaylar ışığında kendi sorunlarına ya da hikâyelerinin çıkmazlarına ışık bulabilecekleri bir kitap olan Eskici Dükkânı: Anılarımız Nasıl Doğar ve Biz Anılarımızdan Nasıl Doğarız, içerdiği edebi referanslar ve samimi bir hikâyecilikle birleştiğinde her meraklı okurun ilgisini hak eden önemli bir çalışma olarak raflarda.