22 TEMMUZ, CUMA, 2022

Hayvanlar da Bizim Gibi Düşünür mü?

Ekoloji profesörü Loïc Bollache’ın insanlar ve hayvanlar arasındaki hiyerarşiyi yıkarak hayvan zekâsını iletişim, kültür, sosyal hayat ve duygusal zekâ üzerinden tanımlamaya çalıştığı, hayvan-insan ilişkisine dair zihinlerde yepyeni bir pencere açtığı çalışması Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür? üzerine bir yazı.

Hayvanlar da Bizim Gibi Düşünür mü?

Loïc Bollache’ın yazdığı Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür? Seda Sevinç’in Fransızca aslından çevirisi ile Timaş Yayınları tarafından yayımlandı. Kitap zaman zaman hayvanların zekâsı ile insanların zekâsı arasında bir karşılaştırma yapsa da genel olarak hayvanların zekâsını inceleyen, analiz eden bir kitap. Bunları yapmadan önce tabii zekayı nasıl ele aldığımızı da sorguluyor. Yazar, zekâyı bireylerin yeni durumlara adapte olabilme becerisi tanımından yola çıkarak ve Charles Edward Spearman’ın bütünleşik zekâ tanımını baz alarak farklı hayvan grupları üzerine yapılan çalışmaları ele alıyor.

“Açık bir biçimde bizler, belirli derecede zorlu görevleri başarıyla atlattığımızda diğer görevlerin de aynı başarıyla üstesinden gelme olasılığımız artıyor.”

Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsan Ne Görür?, altı bölümden oluşan bir kitap. Zekâyı hafıza, iletişim, davranışsal özellikler, sosyal hayat ve duygusal zekâ olarak ele aldıktan sonra “Birey Değil Zekâ” isimli bölümle tüm bu gözlem, deney ve sonuçları toparlıyor. Kitabın her bölümünün okurun ilgisini canlı kılacak şekilde yazıldığını söylemek isterim, sayfalar arasında merakla ilerliyorsunuz.

Kitapta medyada rastladığımız haberlere de rastlamak mümkün, tabii daha geniş hâliyle. Yirmi yıl sonra tesadüfen karşılaştığı ilk seyisinden intikam alan filin hikâyesi hayvanların hafızalarına dair bir başlangıç anlatısı. Kargaların yiyeceklerini sakladıkları yeri unutması, somon balıklarının üremek için yetişkin olduktan sonra nehre geri dönmesi, hafıza ile ilgili çalışmalara yön verirken, yunusların birbirleriyle kurduğu iletişim ve jibonların şarkısı da iletişim konusundaki çalışmalarda yeni veriler sunuyor. Jibonların şarkılarının günlük bir rutin olduğu ve hatta jibonların şarkıdaki anlamları da çıkarabildiği söyleniyor.

“Peki seslendirilen bu şarkılar, ilk dilin dönüşümündeki kayıp halka olabilirler miydi? Aydınlanma Çağı filozofu Jean Jacques Rousseau’ya göre ilk diller şarkılardı ve insan, konuşmaya başlamadan önce şarkı söylüyordu. Böylece hayvanların en karmaşık şarkılarını keşfetmek, konuşulandan çok, söylenen ilkel bir dili tanımlamaya çalışmaktır.”

Hayvanların pek çok davranışı öğrenebildiğini biliyoruz, bazı davranışlarının doğuştan geldiğini ya da miras olarak aldıklarını savunsak da bazı bireysel davranışlarının tecrübe yoluyla ortaya çıktığı gözleniyor. Tabii tecrübe yoluyla öğrenmeyi tetikleyen o ilk davranış ya da keşif ne, bu soru da bilim insanlarının merak konusu olmuş. Baştankaraların tam yağlı ve az yağlı süt seçimlerinden makakların yiyecekleri patatesi yıkamalarına uzanan oldukça ilginç bilgiler mevcut. Bazı makaklar patatesleri tuzlu suda yıkarken bazı makaklar tatlı suda yıkamayı tercih ediyormuş mesela, tuzlu suyun patatese işleyip daha lezzetli kıldığı gerçeğini de hesaba katınca uzmanlar fark ediyor ki bazı makaklar diğerlerinden uzak durmak için daha güvenli alanda durup tatlı suyu kullanmayı tercih ediyormuş.

​Kitap pek çok açıdan ilginç ama tüm bu gözlemler ve deneylerin sonu yine insana varıyor. Peki insan zekâsı nasıl gelişti, biz yeterince adapte olabiliyor muyuz?

“Nihayetinde hayvan zekâsıyla ilgili keşifler, insanın yaratıcılığını arttıracak, kolektif bilincin gücünün daha farkında olmasını sağlayacak ve karşındakine daha fazla empati duyabilme konusunda ona yardımcı olacaktır; açık konuşmak gerekirse bu durum, hayvanlardan çok insanın kendi kurtuluşu için gerekli olacaktır.”

Hayvanların zekâsı bu kadar konuşulmuşken yapay zekâya da yer vermemek olmaz, kitapta kolektif zekâ gelişiminin bireysel zekâya etkisi açısından yapay zekâ da ele alınmış.

Aslında birçok hayvanın kendine has iletişim şekilleri olduğu ve zeki oldukları bilinen bir gerçek, Bollache bu konuda yapılan pek çok araştırmaya yer vermiş ve bunları yalın bir dil kullanarak okura sunmuş. Ana başlıklarıyla, anlattığı hikâyelerle ve güzel diliyle Hayvanlar Nasıl Düşünür, İnsanlar Ne Görür?, okuması oldukça keyifli bir popüler bilim kitabı. Hem insan zekâsı ile karşılaştırma açısından hem de hayvanların dünyasını daha iyi anlamak açısından önemli ve detaylı bir çalışma.

0
5861
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage