Ödüllü çizgi roman yazarı Victoria Jamieson’un Somalili Omar Mohamed’in kardeşi Hassan ile Kenya’daki mülteci kampından Amerika’ya uzanan hayat hikâyesini tüm gerçekliğiyle çizgi romana dönüştürdüğü Yıldızlar Saçıldığında üzerine bir yazı.
Yıldızlar Saçıldığında, evlerini, yurtlarını, sevdiklerini ve sevdiği her şeyi geride bırakmak zorunda kalan, yerlerinden edilen, göç etmek zorunda kalan milyonlarca mülteci hikâyesinden sadece birini anlatıyor. Çizgi roman yazarı Victoria Jamieson, Suriyeli mültecilerin haberlerine sıkça denk gelmesi üzerine konuyu daha iyi anlamak ve anlatmak için en iyi bildiği yoldan giderek “Bir mültecinin yaşamı hakkında çizgi roman okumak nasıl olurdu?” sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor. Bu arayışı sırasında Dünya Kilise Hizmetleri’nde görevli, Kenya’daki mülteci kampından Amerika’ya göç etmiş ve insanlarla hikâyesini paylaşmaya hazır Omar Mohamed ile tanışıyor ve ikili bugün okuma şansına eriştiğimiz bu çizgi romanı ortaya çıkarıyor. Yıldızlar Saçıldığında, bizimle de Türkçede Mustafa Emrah Temel’in çevirisiyle Genç Timaş’ın “Çizgi Roman Kitaplığı”nın ilk kitabı olarak buluşuyor.
Omar Mohamed, Somali’de başlayan iç savaş sebebiyle çok küçük yaşta kardeşiyle birlikte Somali’den Kenya’daki Dadaab mülteci kampına kaçmak zorunda kalan mülteci çocuklardan biri. Yıldızlar Saçıldığında ise onun okunması ve sindirmesi güç ama bir o kadar da ilham veren hikâyesini paylaşıyor dünyayla. Çok uzak ülkelerde, hiç tanımadığımız insanların başlarına gelen ve bizlerin “kriz” olarak nitelendirdiği mülteci olmaya dair gerçek bir hikâye veriyor okura.
Geride bıraktıklarını kalbinde taşıyan, en temel hakların bile lüks sayıldığı, yetişkinler için bile zor olan yaşam şartlarıyla tek başına mücadele etmek zorunda kalmış savunmasız iki çocuğun gerçek hikâyesiyle yüzleştiriyor bu çizgi roman. Babaları gözleri önünde öldürülen ve annelerinin yeniden kavuşma sözü vererek uğurladığı Omar ve Hassan ile Afrika’nın farklı bölgelerinden gelen mültecilerin kaldığı, Kenya’daki büyük Dadaab mülteci kampındaki 7. yıllarında tanışıyoruz. Kitabın asıl kahramanı – ki gerçek bir kahraman demek hiç yanlış olmayacak –olan Omar, küçük yaşta hem kendi hem de konuşma engeli olan kardeşinin tüm sorumluluğunu üstlenmiş, tüm tehlikelere karşı kendinden önce kardeşini korumaya çalışan, akıllı, cesur ve çalışkan bir çocuk. Ama Omar sadece kendi hikâyesini ve yaşadıklarını değil, mülteci kamplarındaki hayatı, kamptakilerin hikâyelerini de anlatıyor eş zamanlı olarak. Bütünlüklü anlatı sayesinde kitap burada geçirilen zamanın neredeyse tamamını gözümüzün önüne getirerek gerçekçi yanını güçlendiriyor.
Yıldızlar Saçıldığında, aynı zamanda umudun da hikâyesi. İki kardeşe kamptaki baş etmesi zor hayata tutunmalarında birbirilerinin varlığı ile beraber annelerini yeniden bulma umudu yardımcı oluyor. Omar, kampa yeni gelenlerin arasında, pazarda hep annesini ararken, konuşma engeli bulunan kardeşinin dilinden tek kelime çıkıyor: Hooyo (Somali dilinde anne demek). Anneyle yeniden kavuşma umudu, evine geri dönme umudu yeniden mutlu günlere kavuşma inancını ayakta tutuyor. Bu umut sonrasında okula gidebilme umudu, okulu bitirebilme umudu, Amerika’ya gitme umudu, bir eve sahip olma umudu, sevdiklerini kamptan kurtarma umuduna dönüşerek devam ediyor. Her ne kadar zor şartlar altında olurlarsa olsunlar hayatla bağlarını umut dolu bekleyişler kuruyor.
Kamp dahilinde yaşayanların bir şeyin olması için umut etmekten, dua etmekten ve beklemekten başka çaresi yok. Aç karınlarını doyurmak için erzak yardımını beklemek, BM’nin onları görmesi ve durumlarının gerçekten kötü olduğuna inanıp Kanada, Amerika ya da Avrupa’da “güvenli bir hayat”a şans tanımaları onların elinde değil. İmkânsızlığın ne olduğunu hayal bile edemeyeceğimiz boyutlarda yaşıyor buradaki insanlar. İçeride kalmanın da buradan çıkmanın da hiç kolay olmadığını öğretiyor geçen zaman.
Omar Mohamed’in mülteci olarak deneyimlerinin Victoria Jamieson’un kalemiyle buluşmasıyla ortaya çıkan Yıldızlar Saçıldığında, dramatize etmeden, karikatürleştirmeden zor bir hikâyeyi duygu sömürüsünün yanından bile geçmeden aktarmayı başarıyor. Ekranlardan gördüğümüz, bir yerlerde okuduğumuz ya da yollarda karşılaştığımız, yurtlarından “hayatta kalmak” için kaçmak zorunda kalan ve adı “mülteci” konan insanların bu yolda başlarından geçenleri birinci ağızdan anlatıyor. Çizgi romanın tüm imkânları kullanılırken tüm pencerelerde olayın hayal bile edemeyeceğimiz vahameti gözler önüne seriliyor. Bu çocukların yerinden, yurdundan, bağlarından koparılmış mülteci, göçmen, sığınmacı ya da her ne isim koyarsak koyalım her şeyden önce sadece çocuk olduklarını hatırlatıyor.
Yeryüzündeki milyonlarca mülteciden birinin bizzat anlatımıyla, hikâyesini tüm gerçekliğiyle okuma şansı tanıyan, bir çırpıda değil çoğu zaman durup düşünmeyi, anlamayı hatta anlatılanlarla baş etmeyi gerektiren anlar yaşatan Yıldızlar Saçıldığında bu yıl yayımlanan kitaplar arasında özel bir yeri hak ediyor. Sadece gençlerin değil yetişkinlerin de bu kitaptan öğrenecekleri ve hatta hatırlayacakları çok şey olduğunu düşünüyorum. Omar’ın azimle ve inatla yaşadığı bu hayat dilerim dünyaya farklı bir pencereden bakmanıza imkân verir.
*Yıldızlar Saçıldığında, - Victoria Jamieson ve Omar Mohamed, Çev.: Mustafa Emrah Temel, Genç Timaş, Kasım 2021, sayfa 120.