Bülbül Kesilen Eşekler
Edebiyat tarihimizin ilk öykü kitabı sayılan “Kıssadan Hisse”, Ahmet Mithat Efendi’nin çevirdiği fabllardan ve öykülerin sonuna eklediği hisselerden oluşuyor. Eğer bir kıssadan hisse çıkarılacaksa ben kendi hissemi kendim çıkarmayı tercih ederim ama Ahmet Mithat Efendi halkı eğitmeyi amaç edindiği için, doğru dersleri aldığımızdan emin olmak istiyor ve fablların sonuna kendi hisselerini ekliyor.
KISSADAN HİSSE
KÜNYE
Yazar: Ahmet Mithat Efendi
Tarih: 1870
Özellik: İlk öyküler
ARKA PLAN
1844 yılında doğduğunda ailesi ona Ahmet adını koyar. Çalışmaya beş-altı yaşlarında Mısır Çarşısı’nda çıraklıkla başlar. Bu sırada hem okuma yazmayı hem de bir yabancıdan Fransızcayı öğrenir.
Babası ölünce ağabeyinin yanına Vidin’e gider. Burada yeteneğiyle Mithat Paşa’nın dikkatini çeker. Daha sonraki yıllarda gösterdiği başarıları ödüllendirmek için ona kendi ismini veren kişidir Mithat Paşa.
Ahmet Mithat yurtdışında aldığı çeşitli görevlerden sonra 1871’de İstanbul’a döner. Evinde kendi matbaasını kurarak yazdığı kitapların hem basımını hem de dağıtımını yapar.
Kitapları çok satıldığından Babıâli’de daha geniş bir eve taşınarak matbaasını büyütür.
Ahmet Mithat yazarlık ve başyazarlık yaptığı çeşitli gazetelerden ve dergilerden sonra Osmanlı basın tarihinin en uzun ömürlü gazetesi “Tercüman-ı Hakikat”i çıkarır. Halk için edebiyat geleneğini savunduğundan halkın okuma alışkanlığı kazanması, çağdaş medeniyet seviyesine gelmesi için çalışır. Tefrika hikâye geleneğini ilk kez Tercüman-ı Hakikat’te başlatarak edebiyatı halkla buluşturur.
Ahmet Mithat gençleri destekler ve yazılarına gazetede yer verir. İlk kadın yazarımız Fatma Aliye’yi yazması ve çeviri yapması için cesaretlendirir, yazı alanında ona manevi babalık yapar. Gençlerle olan bu ilişkileri nedeniyle “Efendi Baba” diye anılır.
Yaşamı boyunca öğrencilerle iç içedir. Pek çok farklı alanda ders verir. Evini bile bir kültür merkezine dönüştürerek gençlerin yararlanabileceği bir ortam yaratır. Darüşşafaka’nın ilk hocaları arasındadır. Ölümü de bir gün okul müfredatı ile ilgili tartışırken kalp krizi geçirmesiyle olur.
Döneminin en çok okunan yazarıdır ve 200’den fazla eser vermiştir. Ahmet Mithat Efendi gibi ilham veren bir yazım zanaatçısını tanımak büyük bir zenginlik.
1870 yılında edebiyatımızın ilk öykü kitabı “Kıssadan Hisse” basıldığında, Rusya’da Zarya dergisi Dostoyevski’nin “Ebedi Koca” adlı hikâyesini yayımladı.
Fransa’da Jules Verne, “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” adlı bilimkurgu romanını yayımladı.
İngiltere’de Charles Dickens’ın ölümü nedeniyle tamamlayamadığı 50’nci romanı “Edwin Drood’un Gizemi”nin sadece altı bölümü yayımlanabildi. İlk “gerçek” polisiye roman sayılan “Edwin Drood’un Gizemi”ndeki sır perdesi kaldırılamadığı için, Edwin Drood gizemini bugün bile koruyor.
FAZLA BİLGİ GÖZ ÇIKARMAZ
Ahmet Mithat Efendi bir anlatım ifadesi olarak kullanılan “neden sonra”nın yaratıcısıdır.
1880 yılında Beykoz’a taşınır. Arazisi içerisinden çıkan kaynak suyunu şişeler ve “Sırmakeş” adıyla satmaya başlar. Böylece
İstanbul’da ilk içme suyu satışı başlamış olur. Yani bugün hâlâ evlerimize giren Sırmakeş suları aslında Ahmet Mithat Efendi’nin evinden gelmekteydi.
Ahmet Mithat Efendi, Muallim Naci’nin de kayınpederidir.
KİTAPTA BİZİ NELER BEKLİYOR?
Fabllar
Bilindiği gibi fabl hikâye türünde kahramanlar çoğunlukla hayvanlardır. İlk fabl örneklerine Hindistan’da rastlanır. Ezop, La Fontaine, Andersen en tanınmış fabl yazarlarından. Fabl hem Doğu hem de Batı kültüründe eğitici, öğretici ve ders verici bir amaç taşır. Bu yönüyle “Kıssadan Hisse”nin Ahmet Mithat Efendi’nin ilk kitabı olması kolayca anlışılabilir.
“Kıssadan Hisse”de yer alan hikâyeler Ezop’a ve Fenelon’a ait. Ayrıca “Bir Osmanlı” ve “Bir Türk” imzasıyla aktarılan öyküler var. Elbette ki bu isimsiz imzaların Ahmet Mithat Efendi olduğu düşünülüyor.
Kıssalar
Bazı insanlar aslan kesilir, bazı aslanlar köpek gibi yaltaklanır, bazı köpekler eşek gibi çalışır, bazı eşekler işlerine gelince bülbül kesilir. Bazı bülbüller tavşan yürekli olur, bazı tavşanlar yılan gibi sinsi. Bazı yılanlar tilki uykusu uyur, bazı tilkiler süt dökmüş kedi gibi bir köşeye siner. Bazı kediler maymun iştahlı olur, bazısı adamı maymuna çevirir. Bazı maymunlar kuzu gibi uysaldır, bazı kuzuların kuş kadar canı vardır; bazı kuşlar da musallat olup kene gibi yapışır. Bazen keneler karınca gibi kaynar, bazen de karıncalar ıstakoz gibi kızarır.
Sonunda kuyruğu titretene kadar türlü türlü haller yaşıyor hepsi; aslan hep aslanlık, karınca hep karıncalık yapacak değil ya…
Hisseler
Aslında fablda kıssalar ve hisseler hikâyenin içindedir ama Ahmet Mithat Efendi, halk kendi kendine hisse çıkaramaz ya da yanlış hisse çıkarır korkusuyla hikâyede anlatılmak istenen mesajı bir kere de kendisi dile getirmek istiyor. O dönemin okuyucuları için kolaylaştırıcı ve zihin açıcı bir yöntemdir herhalde.
Sonuç
En son ne zaman fabl okumuştunuz? Siz de hatırlayamıyorsanız Ahmet Mithat Efendi’nin çevirisiyle fablları kütüphanenizin bir köşesinde bulundurabilirsiniz.
Çünkü bu yazıyı bitirecek, neden sonra durup kendinize şunu soracaksınız: Farklı alanlarda 200 kadar eser verebilmiş, Tanzimat döneminin bestseller yazarı Ahmet Mithat Efendi’den günümüze ne kaldı?