Türkiye’nin ilk ve tek yazı kültürü dergisi Mürekkepbalığı, kasım-aralık sayısıyla yayın hayatına başladı.
Üzerinde yazının olduğu veya yazıyla bağlantılı her şey, yazı kültürünün, dolayısıyla Mürekkepbalığı dergisinin bir parçasıdır. Kitap, ekslibris, tipografi, etimoloji, el yazısı bilimi, kaligrafi, hat, mektup, mürekkep, kalem, matbaa, ciltçilik gibi kadim konuların yanı sıra, tabela, mahya, klavye, tweet gibi günümüzün yazı yazılan yeni mecralarını da kapsayan dergi, aylık konuşmalar ve yarışmalarla okurunu bulmak kadar, kendi okurunu oluşturmayı da amaçlıyor.
İlk sayının konuları:
Google’ın font satın aldığı ilk ve tek Türk olan başarılı tasarımcı Onur Yazıcıgil, kendi ürettiği “Duru Sans” fontunu ve fontların ilginç dünyasını “Bir Yazıtipi Tasarımı”nda anlatıyor. (Yazısında, tasarladığı font, “Duru Sans” kullanılmıştır.)
Türkiye’nin en kapsamlı ansiklopedisi Meydan Larousse’ta Oğuz Atay, Ece Ayhan, Hakkı Devrim'li günleri 40 yıl sonra ilk kez anlatan Birgül Ergev’in yazısı “Meydan Larousse Anıları”nda. Oğuz Atay hakkında daha önce bilinmeyen bir bilgi de ilk defa bu yazıda ortaya çıkıyor. Oğuz Atay o dönemde kısa film çekiyormuş.
Kırtasiyelere kızıp evinde tek başına defter, mürekkep üreten ve bu işi yapan dünyadaki beş kişiden biri, Ali İkizkaya’yla yaptığımız söyleşide kağıt, mürekkep ve kalem arasındaki bağlantıları kişisel bir serüven üzerinden okumak mümkün.
Türkiye’nin az sayıdaki grafologlarından Zeynep Bornovalı’nın yazdığı “El Yazısı Bilimi Bize Ne Söyler?” el yazısının kişinin karakteri dışında sağlığına ilişkin bilgiler verdiğini de anlatıyor.
Ekslibris uzmanı ve ekslibris müzesi müdürü Prof. Dr. Hasip Pektaş, “Ekslibrise Giriş” yazısında kitapların mülkiyetinin kime ait olduğunu gösteren baskıresim sanatının tasarımcı ve koleksiyoncu açısından önemini ve ekslibris türlerini açıklıyor.
Şair Nihat Ateş, mağara duvarlarından günümüze kadar defterin tarihini ve yazı alışkanlığının kağıt üzerinden klavye ve ekrana dönüşünün nelere yol açtığını, neleri değiştirdiğini anlattı.
Tarihten bugüne kâtip, Nabokov’un Edebiyat Dersleri kitabının Türkçedeki iki çevirisi, bir dolmakalem incelemesi, kalem koleksiyoneri Kamil Özkartal ile yaptığımız söyleşi dergide yer alan diğer konular arasında.