İllüstratör ve yazar Gökçe İrten ile büyüklük ve küçüklük kavramlarının aslında ne kadar değişken olabileceğine dair kaleme aldığı resimli çocuk kitabı Beni Görebiliyor Musun? üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
İllüstratör ve yazar Gökçe İrten’in yeni resimli çocuk kitabı Beni Görebiliyor Musun?, İrten’in her zamanki kendine has, muzip ve bir o kadar yaratıcı anlatımı ve yine kendisinin elinden çıkan resimleriyle raflardaki yerini aldı. Doğan Egmont’tan yayımlanan kitap, okurlarının dünyaya başka gözlerle bakmasını sağlarken, bir taraftan da hayal güçlerini gıdıklıyor. Kitabın yazarı İrten’le hem kitabı hem de çocuk edebiyatı hakkında konuştuk.
Beni Görebiliyor Musun?, büyük ve küçük kavramlarına farklı bir bakış sunarken bunu eğlenceli sorularla yapıyor. Bu kitabı yazma fikri nereden çıktı?
Çevremde olan biten her şeyi incelemeyi seviyorum. Yalnız kalıp düşünmeye başladığımda “ya onlar kadar küçük olsaydık” ile başladı. Daha sonra girdiğim bir sınavda bir makale okudum. Kitapta da geçen, filin ayak izinde oluşan habitatla ilgiliydi. Unutmamak için peçeteye yazdım hemen. :) Bir yandan da sınava odaklanmaya çalışıyorum ama o an yazmaya başladım işte kitabı. Koşarak eve geldim, elimde peçetem. :) Hemen odama gittim aklımdakileri yazayım diye. E tabii beklenen soru geldi “Sınav nasıl geçti?”. “Dur şimdi canım ne sınavı! Acil kitap yazıyorum!” :) Komik bir anısı oldu böylece bu kitabın. Diyeceğim şu ki, fikrin nereden çıkacağı hiç belli olmuyor.
Beni Görebiliyor Musun?“ Belki de hiçbir şey göründüğü gibi değildir” derken bir yandan da çocuklara aslında sandıkları ya da hep söylendiği kadar küçük olmadıklarını fark ettirmek niyetinde. Bunu anlatmak sizin için neden önemliydi?
Niyetim her canlıya, onların durumlarına saygı duymayı vurgulamak. Bunu empatiyle yapınca “Ya biz de bir arı kadar küçük olsaydık” gibi, o zaman onun tarafından doğacak sorunları, problemleri, zorlukları görebiliyoruz. Bunu yetişkin-çocuk ilişkisinde değerlendirdiğimizde de aynı noktaya geleceğiz. Yetişkin dünyasında çocuk olmanın zorlukları, onların hakları, yukarıdan bakınca göremediğimiz sorunları, yine benzer bir kendini yerine koyma işlemiyle kolaylaşabiliriz. Büyük olmak hiyerarşik olarak da daha kolay. Önemli olan küçük olanla empati kurup, saygı duyabilmek gibi geliyor bana. Bu sadece çocuk da değil. Yeni mezun olmuş bir öğrenci, küçük esnaf, stajyer. Aslında tüm dünya düzeni küçük-büyük ilişkisine dayalı.
Bu kitap İngilizce, İspanyolca, Korece ve Çince gibi dillere de çevrilmek üzere yolda. Bu nasıl hissettiriyor, şu an Türkiye’de çok yeni başladı yolculuğuna ama burada nasıl karşılandı okurları tarafından?
Çok güzel bir yolculuk. Bir kitabın konum, kıta, ırk, dil demeden gezebilmesi çok güzel ve gurur verici benim için. Farklı konumlardan baksak da yaşadığımız dünya hepimiz için aynı. O yüzden benim için farklı ülkelere gitmesi ve başka dillere çevrilmesi çok değerli elbette. Türkiye’de daha çok yeni. Yine de haaaarika dönüşler alıyorum. Kurgu dışı bir kitap olduğu için “üzerine çokça konuşma / tartışma / düşünme fırsatımız oldu” yorumları aldım genellikle. Beni en en mutlu edebilecek yorumlar bunlar. Kurgu dışı için de bir açıklama yapmak isterim. Gerçek bilgiler ile yazılmış resimli kitaplara deniyor. Ben kendi kitabım için güldürürken düşündüren kitap demeyi seçiyorum. :)
Şimdiye dek çocuklar için yazdığınız ve çizdiğiniz pek çok kitabınız yayımlandı. Çocuklar için bir şeyler yazarken veya çizerken sizi heyecanlandıran, harekete geçiren ne oluyor?
Kendimi özgür, renkli ve kötülüksüz bir dünyada yaşıyor gibi hissediyorum. Hem yazarken hem çizerken. Sayfaları çizerken çocukların anlayıp güleceğinden emin olduğum ayrıntılar koyuyorum, onları yaparken ben de gülüyorum. Farklı bir iletişim ağı gibi düşünebiliriz. Yetişkinler gri, çocuklar gökkuşağı ağında. :) Yetişkin olmayı bu kadar tatsız bir hâlde yazıyorum, kendi yetişkinliğimi unutarak… :)
Siz Hiç Bir Kitaba Sarıldınız Mı?’da yine birbirinden muzip sorulardan oluşuyordu. Bu soruları aklınıza getiren ne oluyor?
“Gerçek kişiler ve durumlardan uyarlanmıştır.”:) Hikâyelerin birçoğu ben ve yakın çevrem. Örneğin şimdi yazıyor olsam, bahsettiğim sınavda kitap yazma maceram da girebilirdi kitaba. “Siz hiç, kendinizi bir filin ayak izinde buldunuz mu? Ben buldum!” :)
Siz nasıl bir çocukluk geçirdiniz? Çok mu soru sorardınız? İlk çizdiğiniz resmi hatırlıyor musunuz?
Çocukların duvara çizme isteği beni çok güldürüyor. Mağara duvarlarına resim yapan ilk insanlar gibi. Hadi onların bir açıklaması var; kağıtları yok. Peki ya siz? İşte öyle bir özgürlük! Ona ne duvarın yeniden boyanması gerektiğinden, misafirler geldiğinde onun öyle gözükmesinin hoş olmayacağından, resim kâğıda yapılırlardan. Kâğıt yetmiyor, boyuyor ve geçiyor! İşte ben de öyle bir çocuktum. Duvar boyayanlardan. :) Ailemi “bu ne” diye sormaktan küçük çaplı sinir krizlerine sokanlardan. Bu paragraf yazacağım yeni bir kitabın başlangıcı olabilir gibi geldi mi size de? Bana geldi! :)
Aynı zamanda çocuklar için çizim videoları da paylaşıyorsunuz. Nasıl dönüşler geliyor çocuklardan?
Çok harika! Genelde de çocuklardan dönüşler geliyor. Benim yetişkin olduğumu çok iyi biliyorlar ama arkadaş gruplarına da alıyorlar. Anlayacağınız havalı bir yetişkinim! :) Bana gelen yorumları toplamayı bile düşündüm bir ara. Özgüvenleri, hitapları, özgürlükleri, yetişkinlere ders niteliğinde. Çok hoşuma giden bir yorum gördüm geçenlerde. “Benimki çok güzel oldu, sen de güzel çiziyorsun.” :) Alt metin: Ben o kadar güzel yaptım ki, sen de fena değilsin hani! :) Ve tabii ebeveynlerden gelen çok güzel mesajlar oluyor. Çocukların resme tekrar ilgisinin arttığı, kendine güvenlerinin geldiği yönünde. Çok mutlu oluyorum.
Resimli çocuk kitapları Türkiye’de son yıllarda hatırı sayılır bir itibara kavuştu, ama dünya çocuk edebiyatında çok zengin bir kültür var bu konuda. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?
Ben çocuk kitaplarıyla ilgili bir tez yazmıştım yüksek lisansımda. O zaman çok araştırmıştım tabii bu konuları. Avrupa, çocuk edebiyatını çok daha erken keşfedip ilerlemeye başladığı için zengin bir altyapısı var. Fakat Türkiye’de de çok hızlı ve kaliteli bir düzeyde çocuk kitabı üretimi var. Bunu çok olumlu buluyorum. Çocuklarla konuşmakta zorlandığınız veya ne paylaşsam diye düşündüğünüz bir noktada resimli çocuk kitapları imdadınıza yetişir. İster bilim konuşursunuz ister doğa, ister ölüm, ister iletişim.
Son dönemde sizi heyecanlandıran işler neler? Özellikle takip ettiğiniz çizer ve yazarlar var mı?
Tabii, Türkiye’den de dünyadan da birçok çizer ve yazar takip ediyorum. Neler oluyor, kim ne yapıyor bilmek için önemli. Benim neye, ne zaman heyecanlanacağım da belli olmuyor. Bir anda önüme çıkan bir görsel/sahne bana ilham veriyor, huzur veriyor, mutlu oluyorum. O yüzden çok bakıyorum, çok inceliyorum.
Gökçe İrten kimden-neyden büyük, kimden-neyden küçük?
Kötülükten büyük, bilimden küçüğüm.