"Şair Hikâyeleri": Şairin Gözyaşı

Cahit Külebi, Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan Yıldırım Önal’ın hocasıdır.  Öğrencisinin ses tonuna hayrandır. Şiirlerini Yıldırım’dan dinlemek, onun için çok büyük bir mutluluktur. Özellikle İstanbul şiirini hiç kimse Yıldırım’dan daha güzel okuyamaz.

Ankara Orduevi’nin karşısındaki Yüksel Palas Hoteli’nin barında hemen her akşam aynı sahne yaşanır. Yıldırım Önal, bara girdiğinde ismi Arap olan barmen her zaman yaptığı gibi dört adet içki bardağını yan
yana  koyup voltayla doldurur. Sakin bir şekilde dörtbardak içkisini çok

kısa bir sürede bitiren oyuncu, şayet o akşam oyunu varsa kendisine bir oyunluk teneffüs verir. Eğer oyunu yoksa, bu onun için gecenin başlangıcıdır. Bu durum, hemen her akşam yıllarca böyle devam eder. Cahit Külebi, öğrencisini her aradığında aynı barda bulur. Bir kadeh de kendisine söyler. Her karşılaşmada, aynı replik tekrarlanır:  “Şeref hariç her şeye Hoca!” Ardından İstanbul şiiri gelir: “Anladım bu şehir başkadır / Herkes beni aldattı gitti…” Her ikisi de barmen Arap’tan gözyaşlarını gizlemeye çalışır.