Semiha Berksoy, 1963 yazında, Devlet Tiyatroları’yla çıktığı turnenin Samsun durağındadır. Nâzım Hikmet’in ölümünün kırkıncı günüdür. İçi kan ağlamaktadır. 11 Temmuz 1963 sabahı, Vidinli Oteli’nden çıkıp Hoca Hayrettin Camisi’ne -şimdiki ismi Samsun Yalı Camisi- gider. Caminin imamıyla görüşür. Uzak aşkı Nâzım Hikmet’in ruhu için, Selahattin Şengülen Hoca’dan mevlit okumasını ister. Hoca, Nâzım Hikmet’in Selanik doğumlu olduğunu bilen, Yunanistan Drama’dan mubadele gelmiş bir muhacirdir. “Allah’ın evi her kula açıktır kızım; ancak yine de mevlidin kim için okunacağı bilinmesin!” uyarısıyla Semiha Berksoy’u yolcu eder. Berksoy, Vidinli Oteli başlıklı bir kâğıda
şu davetiyeyi yazar ve otelin camına asar: “12 Temmuz 1963 Cuma günü saat 13.30’da, büyük Türk mütefekkirleri ve vatanseverleri için Hoca Hayrettin Camisi’nde okunacak mevlid-i şerife sanatkâr ve turnede bulunan bütün görevli arkadaşların teşrifleri rica olunur. Semiha Berksoy.”
Okunan mevlidin, Samsun İl Müftülüğü’nce nasıl karşılandığı bilinmese de bu topraklarda Nâzım Hikmet için okutulan ilk mevlit olduğu kesindir.