09 HAZİRAN, PERŞEMBE, 2016

"Şiirde Duran, Özeniyle Şairi Gönendiren Bir Dergi"

Temelleri uzun yıllar önce atılmış bir proje olan Diri Ozanlar Derneği, ilk sayısından nitelikli bir okur kitlesi kazanmayı başardı. Kerim Akbaş, derginin yaratıcılarından Kaan Koç’la ilk sayıya dair bir söyleşi gerçekleştirdi...

Bu derginin derdi, amacı ve rotası nedir? 

Bu dergi sadece şiir yayınlamak için var. Verebileceğim en öz yanıt budur; fakat bir röportajda daha çok konuşkan olmak gerekir, biliyorum. O yüzden şöyle diyeyim, görsel ve yazılı basının zapturapt altında olduğu bir çağda herkes farklı yollarla ifade kanalları arıyor. Yayıncı için de okuyucu ve yazarlar için de geçerli bu. Fakat tüm bu dergilerin içinde Türkiye'nin her noktasına ulaşabilecek, 10.000 baskı yapacak bir şiir dergisi yoktu. Geçmişten bugüne takip ettiğim edebiyat dergileri ise çeşitli sebeplerden dolayı daha kapalı devre yürüyordu. Biz ise bu dergiyle bugünün şiirinde bir toplu fotoğraf çekmeyi arzuluyoruz. Bugün bu coğrafyada ve büyük emekle edindiğimiz çağdaş yabancı şiir çevirileriyle bugünün şiirini gösteriyoruz. Duvarlara şiir dizeleri yazılan, herkesin şiirle temas kurmayı arzuladığı ya da öyle bir görüntü sergilediği bu yıllarda, bu denize bir olta atmak istedik. Bunun yanıtını da yine bu dönem verecek. Ayrıca her şiir için telif ödüyoruz, bu fırsat benim için bu derginin başına geçmeyi kabul etmemdeki en büyük motivasyonlardan biriydi. Kimse bir şiir telifiyle hayatını kurtaramaz ama bu çok çok önemli bir adımdır. Ben, bir yazımın karşılığında kitap çeki alıp kitap alırken ne kadar mutluluk duyduğumu hiç unutmuyorum. Bu dergi şiir için var. Şiir ise her şey için.

Çok farklı sesleri bir araya toplamandaki amaç nedir?

Bundaki amaç aslında tamamen şiirin özüne yönelik bir amaç. Dergiyi yöneten kişi olarak ben, bir poetik anlayışa sahip olabilirim ama iş bu dergiye geldiği zaman bunu bir kenara bırakıyorum. Çünkü bu öyle bir şey değil. Sıkı sıkıya savunduğu bir poetika yok, belirli çevre şairleriyle yol almak değil niyeti. Yan yana gelmek istemeyen şairlerin aynı dergide konuk edilmelerini amaçlıyoruz. Çünkü ben de bugüne dek falanca şairle aynı dergide olmam diye kaygılara girmedim pek. Kendi şiirimi öne sürdüm dergilere ve geri çekildim sonra. Diri Ozanlar Derneği'nin tavrı da şiirin birleştiriciliğine yönelik bir davet. Yazdığı şiirlerin okunmasını istemeyen hiç kimse yoktur herhalde? Van'a, Edirne'ye, Urfa'ya, Sinop'a giden bir şiir dergisi için de çok farklı seslerin kişisel dertlerden arınıp bir arada olması en iyisidir. Kaldı ki sanat böyle bir şey değil mi zaten? 

Dağıtım ağı çok kuvvetli bir dergi oldu Diri Ozanlar, haliyle her yerden ulaşılabilir. İsim hakkında çok eleştiri de var, seven kesim de çok. Neden “Diri Ozanlar Derneği”? 

Aslında isim hakkında çok eleştiri yok ama yapılan bazı eleştiriler çok hadsizce kelimeler içeriyor, özellikle sosyal medyada. O yüzden ciddiye almıyorum o türleri. Fakat ciddi oturaklı eleştirilere de saygı duymaktan öte zihnime dâhil edip düşünüyorum tabii ki. Diri Ozanlar Derneği ismi benim yıllar önce aklıma düşen bir şeydi. Ofisteydim, çok sıkılıyordum, orada değildi ruhum. Bugünlerin sıkça tartışılan "ölülerin edebiyatı" kavramını düşünüyordum. Peki dedim, o zaman “Diri Ozanlar Derneği” diye bir hareket olsun. Gittim bir Twitter hesabı aldım bu isimle, bir süre sadece bugün hayatta olan şairlerin dizelerini paylaştım. Sonra da bana bu dergi işi geldi. İsim bu olsun mu dedim, sevildi, hiç olumsuz bir görüş almadım ve ismini bu koyduk. Bir derginin ismini elbette sevmeyenler olabilir, bundan doğal ne var? Ama daha ilk sayısını yayınlamış bir dergi için isme bakıp burun kıvıracak, bu kadar kötü bir ön yargıyla yaklaşacak olan varsa da dergi değil onlar adına üzülürüm. Demek ki dergi kirliliğinden bizim payımıza da bu ön yargılar düşecek, adım atar atmaz. Sağlık olsun. İsterim ki varsa eleştiriler içerikle ilgili olsun, konuşalım. Bu dergi kendi ismiyle doğdu, ticari bir isim koyulmadı buna. Bu dönemde, bu dağıtım ve basım kuvvetiyle çıkacak olan bir derginin adı bu olurdu. Haydi belki senin dediğin gibi sondaki "derneği" kısmını atardık belki, ama o zaman da bir bütünlük çağrısı daha zayıf olurdu bence. Bu bir dernek. Hayali bir dernek. Henüz hiçbir yerde şiiri yayınlanmamış bir "şair"i de istiyoruz, onlarca kitap çıkartan, herkesin saygı duyduğu büyüklerimizi de. Onların yan yana sayfalarda olmalarını istiyoruz. Bu yüzden bu bir dernek.

Şiir yayınlama kriterleri neler?

Listeleyeceğimiz kriterler yok. Bir şiir kendini belli eder, çoğunlukla ilk dizesinden fısıldar insana. Elbette bunu anlamak, duymak bir şiir görgüsü gerektiriyor. Bunu da burada uzun uzadıya anlatmam, sen de bilirsin ki imkânsız bir şey. Şiir olsun, yayınlanır. 

Dergiyle ilgili aldığın en iyi ve en kötü tepki?

Çok iyi cümleler duydum açıkçası. Aldığım en kötü tepki ise gerçekten sadece dergi ismine yönelik olan o bahsettiğim sözlerdi. Bilhassa dergiye eser vermiş şairler dergiyi çok sevdi, mutluluk duydular böyle bir dergide olmaktan. Çoğu tek tek mesaj attı bana, beni en mutlu eden şey buydu. Çünkü önce o dergide yer alan isimlerin mutlu olmasını isterim. Hem Emre Akyüz'ün muazzam çizimleri hem derginin içeriği ve stratejisi için bana kuvvet veren yorumlar aldım. Sevgili Asuman Susam mesela "Şiirde duran, özeniyle şairi gönendiren" bir dergi olduğunu söyledi. İşte meselemiz de buydu zaten. Sevindim bunu duyduğuma. Dergideki şiirlerin ve bilhassa çevirilerin de çok iyi olduğunu söyleyenler oldu, bu da çok önemliydi benim için.

Dergi piyasasının neresinde Diri Ozanlar Derneği?

Bu güzel bir dergi. En boş alanında, kimsenin cüret edemediği tarafında bu dergi o dergiler piyasasısın. Bu yüzden piyasa kurallarının dışında. Piyasaya gel gel yapıp meydan okuyan bir tarafta. Bütün köşelerin kapıldığı yerde, bu dergi meydanın ortasında, kendine düşen görevi üstleniyor ve sadece şiir diyor. Bu bile başlı başına bu döneme, bu piyasalara, her şeye karşı bir başkaldırıdır zaten.

Son olarak kitabı olmayan, şiiri seyrek yayımlanmış şairlerle yapılacak söyleşilerden bahsetsen...

Bu dergide şimdiye kadar kitabı yayımlamamış, edebiyat dergilerinde henüz çok yer almamış isimlerle; çokça kitabı olan ve şiir yoluna girerken onlara ilham olan şairler yan yana geliyor, gelecek de. Ayrıca röportaj sayfalarımızda ise yine benim pek kullanmayı sevmediğim deyişle "genç şairler" yer alacak. Tabii bir de yayıncılıkta her zaman ilgi gören "poster" konusu var; biz bunu da terse çevirmek istiyoruz. Bahsettiğim genç arkadaşlarımızın posterini veririz eğer poster vermek istersek. Böyle bir talep daha ilk sayıdan oluştu, kim bilir, belki yaparız. Kısacası aklımızda pek çok fikir var, hayata geçmek için doğru zamanı bekleyen şeyler mevcut. Adım adım, üstüne koyarak ilerleyecek bu dergi.

Eserleri kullanılan sanatçılar: Milica GolubovicMatt Harvey ve George Christakis

0
9915
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage