Kadıköy Belediyesi, ocak ayının ilk haftasında sokağa ismini veren Kadıköylü edebiyatçıları eserleriyle anmak amacıyla Cemal Süreya’nın şiirlerini şairin yaşadığı evin önündeki kaldırım taşlarına işledi. Ardından Özdemir Asaf, Acıbadem mahallesindeki kaldırım taşlarına döşenen şiirleriyle anıldı. Şimdi sırada Fazıl Hüsnü Dağlarca var. Kadıköy Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Mukadder Çetiz’le bir araya geldik ve “Yaşayan Sokaklar Projesi”ni konuştuk.
Ocak ayının ilk haftasına Kadıköy Belediyesi’nin Cemal Süreya şiirlerini şairin adını taşıyan sokaktaki kaldırım taşlarına işlediği haberiyle başladık. 1990 yılının Ocak ayının dokuzunda bu dünyadan ayrılan Cemal Süreya’yı ölüm yıldönümünde şiirleriyle anmak ve şairin yaşadığı sokağı onun mısralarıyla yaşatmak amacıyla, hayata geçirilen “Yaşayan Sokaklar Projesi” kapsamında şairin beş farklı şiirine ait mısralar, Caferağa Mahallesi’nde şairin adıyla yaşatılan sokağın kaldırım taşlarına işlendi: “Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak!”, “Hayat kısa, kuşlar uçuyor”, “Öyle sevdim ki seni / Öylesine sensin ki / Kuşlar gibi cıvıldar / Tattırdığın acılar”, “Umulmadık bir gün olabilir bugün / Bir çay söyle yağmurların kokusunda”, “Güzelsin sevgilim, ama çok yakından!” Kadıköy Belediyesi’nin ilk olarak usta şair Cemal Süreya ile başlattığı bu projenin ikinci ayağı Acıbadem mahallesinde yaşamış olan Özdemir Asaf için gerçekleşti. Projenin üçüncü ayağı ise Fenerbahçe’de bulunan Selahattin Pınar Sokak’a yerleştirilen gramofon oldu. Biz de bu projenin nasıl ortaya çıktığını ve hangi isimlerle devam edileceğini merak ettik, Kadıköy Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürü Mukadder Çetiz’le “Yaşayan Sokaklar Projesi”ni konuştuk.
“Yaşayan Sokaklar Projesi”
Kadıköy Belediyesi, gün geçtikçe biraz daha tektipleşen sokaklara farklı kimlikler ve renk kazandırmak, anıları olan sokakları o anılarla yaşatmak ve böylece kamusal alanları ilgi çekici hale getirmek amacıyla 2014 - 2019 yıllar arası stratejik planında yaşayan sokaklara ilişkin faaliyetlere yer veriyor. Kadıköy Belediyesi Başkanlığı’nın muhtarlarla yaptığı toplantılarda Kadıköylü sanatçılar için çalışmalar yapılması yönünde talepler gelmiş, böylelikle Kadıköy’de yaşamış sanatçıların eserlerini kendi yaşadıkları sokakta yaşatmak, sanatçıların ve eserlerinin bilinirliğini artırmak üzere “Yaşayan Sokaklar Projesi”nin sanatçıları konu alan bölümü hayata geçirilmiş. Projeyle ilgili detayların tasarım grubunun ortak saha çalışmaları ve fikir tartışmalarının yapıldığı toplantılarla belirlendiğini söyleyen Mukadder Çetiz, bu projenin amaçlarını şöyle anlatıyor: “Kadıköy Belediyesi olarak bizler, bu projeyle birlikte sokağa ismini veren Kadıköylü sanatçıların ve eserlerinin bilinirliğini artırmayı ve böylece sanata duyulan saygıyı yaygınlaştırmayı, sokakları kendi özellikleriyle diğerlerinden farklı kılmayı ve böylece kendilerine ait birer kimlik kazanmalarını sağlamayı, kentte akılda kalıcı izler oluşturmayı ve elbette ki halkımızda olumlu duygular uyandırmayı amaçlıyoruz.”
Şairler yurdu Kadıköy
Kadıköy’ü anlattığı bir yazısında “İstanbul'da, ama Kadıköy'de oturuyorum. Bu 'ama' biz Kadıköylüler için çok şey açıklayan bir sözcük. Daha doğrusu bizi açıklayan bir sözcük. Kadıköylüler, iş ilişkileri ve zorunluluklar dışında İstanbul'u fazla kullanmazlar. Kadıköy yeter onlara,” diyerek Kadıköy’e olan bağlılığını ve sevgisini açıkça ifade eder Cemal Süreya. “Bir şair olarak bana göre Kadıköy, Cemal Süreya’dır. Cemal Süreya şiirlerini bazen bize verirdi. Bize ulaşamadığı zamanlarda ise şiirlerini yufkacıya bırakırdı. Çok tatlı bir adamdı. Çünkü o yufkacı, 'kartopu oynayanlar'a kızmazdı. Kısacası, Kadıköy şairler kentidir...” der Sunay Akın bir röportajında. Haklıdır, Cemal Süreya’dan Özdemir Asaf’a, Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Arif Damar’a, hatta Türkiye’de oturduğu en son semt Mühürdar olan Nâzım Hikmet’e kadar pek çok şair ya uzun yıllar Kadıköy sokaklarında yaşamış ya da Kadıköy’ün havasını birkaç kez solumuş ama bir daha unutamamış: “Hey Hikmet’in oğlu, Hikmet’in oğlu / Tuna’nın suyu olaydın / Karaorman’dan geleydin / Karadeniz’e döküleydin / Mavileşeydin mavileşeydin mavileşeydin / Geçeydin Boğaziçi’nden / Başında İstanbul havası / Çarpaydın Kadıköy iskelesine / Çarpaydın çırpınaydın / Vapura binerken Memet’le anası.” Garip akımının öncülerinden Melih Cevdet Anday da ömrünün son yıllarına kadar Kadıköy’de yaşamış ancak Kadife Sokak eski sükunetini kaybedince Büyükada’ya taşınmış, hayata gözlerini orada yummuştur. Şairlerin yanı sıra yıllarca Kadıköy’de yaşamış Haldun Taner, Kemal Tahir, Muhsin Ertuğrul gibi isimlerle birlikte Mario Levi, Selim İleri, Behçet Çelik, Ahmet Ümit ve daha nice yazar da Kadıköy’de yaşayan kalemler arasındadır.
“Ankara’dan babasızlık getirdim Kadıköyüme...”
En çok “Yaşamak değil / Beni bu telaş öldürecek”, “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu / Birinciliği beyaza verdiler”, “Yalnızlık paylaşılmaz / Paylaşılsa yalnızlık olmaz” gibi mısralarıyla bildiğimiz Özdemir Asaf, 11 Haziran 1923’te Ankara’da dünyaya geldi ve 28 Ocak 1981’de İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. 1930’lu yıllarda babasını kaybedince annesiyle birlikte Ankara’dan İstanbul’a gelen şair babasını kaybetmenin acısını “Ankara’dan babasızlık getirdiğim Kadıköyüme 1930’da / Yedi yaşındaydım Acıbadem’de çiçekli bahçede” mısralarında okuyoruz. Şairin 16 yaşına kadar Kadıköy’de oturduğunu “Şarkılar” adlı şiirinden öğreniyoruz: “Her şarkının götürdüğü yer başka / Hepsi başka başka sinmiş içime / Biri, Büyükdere’ye götürüyor / Biri on altı yaşımın Kadıköyüne / Kimse sevgimi bilmez şarkısı / Eskiden ağlatırdı beni / Şimdi düşündürüyor.”
28 Ocak’ta hayatını kaybeden şairin ölümünün 35. yılını şiirleriyle anmak adına Acıbadem mahallesi, Sarayardı caddesinde bulunan kaldırım taşlarına şairin beş farklı şiirinden çeşitli mısralar işlendi: “Biri gelir sorarsa / Sana beni sorarsa / Gitti der misin / Gittiğimi söyler misin / Gidiyorum ben sana / Benimle gider misin”, “Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç / Başka şehirleri özleyelim orada seninle / Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar / İkimize yetmez”, “Sana gitme demeyeceğim. / Üşüyorsun ceketimi al / Günün en güzel saatleri bunlar / Yanımda kal. / Sana git demeyeceğim. / Ama gitme, Lavinia. / Adını gizleyeceğim / Sen de bilme, Lavinia.”, “Her tomurcuk bir çiçeğin uykusuna / Her çiçek bir yemişin kuşkusuna / Her yemi bir böceğin korkusuna / Uykusuzca, kuşkusuzca, korkusuzca yürür.”, “Şarkı söylüyorlarmış sokaklarda / Görmüşler / Yere yere bakıyormuşum yürürken, duymuşlar / Sonrasını kendileri uydurmuşlar.”
Projeden herkes memnun
Şiirlerin kim tarafından ve nasıl seçildiği sorusuna Mukadder Çetiz’den şöyle cevap geliyor: “Tasarım gurubumuz seçiyor. Birbirinden güzel şiirlerin seçim aşaması en zor aşama. Yaşam, özgürlük temalı olanlarla dikkat çekmeye çalışıyoruz.” Şu ana kadar projeye gelen tepkiler hep olumlu olmuş: “Herkes sanatla karşılaşmaktan mutlu oldu. Hatta yıllardır görüşmediğim edebiyat öğretmenim beni arayarak çok duygulandığını söyledi. Bazı edebiyat öğretmenlerinin sınıflarında öğrencileriyle paylaştıklarını biliyoruz.” Mukadder Çetiz’in anlattığına göre bu çalışmalara halk da yoğun ilgi gösteriyor: “Sosyal medyada paylaşmak için sokağa gelip fotoğraf çektiriyorlar. Sokakların adreslerini öğrenmek istiyorlar. Kendi sokaklarına ve diğer yerlere yapılması için halktan talep var.”
Geçtiğimiz sene 14 Şubat Sevgililer Günü için yedi usta şairin -Cemal Süreya, Lale Müldür, Turgut Uyar, Nâzım Hikmet, Edip Cansever, Gülten Akın, İlhan Berk- aşk şiirlerini Kadıköy görselleriyle billboardlara taşımıştı Kadıköy Belediyesi. Mukadder Çetiz, geçen seneki bu çalışmayla “Yaşayan Sokaklar Projesi”ndeki çalışmaların birbirini tamamladığını belirtiyor.
Müzik de sokakta
Şiirle ilgili üçüncü çalışma da ömrünün büyük bölümünü Kadıköy’de geçirmiş olan Fazıl Hüsnü Dağlarca için hazırlanıyor. Dağlarca, ölmeden kısa bir süre önce, Kadıköy’de yaşadığı evini, Kadıköy Belediyesi’ne bağışladığını açıklamış, Mühürdar Caddesi’ndeki evinin müzeye dönüştürülmesi için vasiyette bulunmuştu.
“Yaşayan Sokaklar Projesi”nin müzik alanında yapılan ilk çalışması ise 6 Şubat 1960 yılında hayatını kaybeden ünlü bestekâr Selahattin Pınar için oldu. Fenerbahçe’de bulunan Selahattin Pınar Sokak, semt sakinlerini, sanatçının Afife Jale için yaptığı söylenen “Bir Bahar Akşamı Rastladım Size” bestesiyle karşılıyor. 14 Şubat Sevgililer Günü öncesinde yapılan düzenlemelerle sokağın köşesinde oturma alanı oluşturuldu ve bu köşeye bir gramofon yerleştirildi. Gramofonun düğmesine basıldığında sanatçının en ünlü bestelerinden birini dinleyebiliyorsunuz.
Başta edebiyat alanında olmak üzere diğer sanatçılarla ilgili çalışmaların bu proje kapsamında sokaklarda anılmaya devam edeceğini öğrenince bize de Kadıköy Belediyesi’ne müteşekkir olmaktan ve yeni çalışmaları heyecanla beklemekten başka bir şey kalmıyor.