Sylvia Plath'ın otuz yaşındaki trajik intiharı, güzelliği, Ted Huges ile evliliği, edebiyat dünyasında şiirlerinden ve kitaplarından daha çok ses getirdi. Eşi Ted Huges tarafından çocuklarının korunması bahanesi ile sansürlenerek yayınlanan "Günlükler", bu çelişkili parlak tutuklu, kırılgan şairin intiharına yol açan uzun süreci anlatıyor adım adım. "Ölmek bir sanattır" diyor Sylvia Plath. Günlüklerinde hayatın karanlık ve aydınlık tarafını, yaratma sürecinin yoğunluğunu berrak bir dille anlatıyor.
Sylvia Plath ilk kez yirmi yaşında intihar etmeye teşebbüs ettiğinde bir psikiyatri hastanesine yatırılır. Tedavi sonrasında intiharının gerçek sebebinin kıskançlık olduğunu itiraf eder günlüğünde. Yazma ve yaratma tutkusu, erkekler tarafından şekillendirilmiş bir dünyada yer bulamamaktadır. Plath için edebiyat hayati bir ihtiyaçken, yaşadığı dönem kendilerini tuzağa düşmüş hisseden akıllı kadınların 'valium' ve elektrik şokları ile sakinleştirildiği yıllardır. 1955'de kazandığı bursla Cambridge'e giden Sylvia Plath burada kendisini edebi yönden de destekleyeceğine inandığı Ted Huges ile tanışır; tanışmalarındaki vahşi tutkunun, aradığı beklediği dönüşümü yaratacağına inanır. Kısa bir süre sonra evlenirler. Çalışmalarını Avrupa ve Amerika'da sürdürürler.
New York'ta bir dergide staj yapan, ünlü bir yazar olma hayali kuran genç bir kadının '50'lerdeki yaşamını anlattığı" Sırça Fanus" 1963 yılında Viktoria Lucas
mahlası ile basılır. Henry Miller'in çok ses getiren "Yengeç Dönencesi"yle aynı zaman; zengin kadınların para kaynağı, güzel kadınların şehvet nesnesi, fakir olanların ev kadını olarak görüldüğü yıllar. Sırça Fanus da 19 yaşındaki Esther'in intihar etme isteğinin birdenbire oluşmadığını, biriken bir şey olduğunu anlatır. Kitap Plath'in ölümünden sonra kendi adıyla basıldığında annesi ABD'de dağıtımını engellemek için girişimde bulunmuş ancak başarılı olamamıştır. Özlemini duyduğu entelektüel evliliği parlak bir yazar ile yapmış olsa da Ted'in isminin gölgesinde kalır yazdıkları.
Önceleri Plath'in dergilere yolladığı şiirler egzotik ve romantik bulunurak dışlanır. Tutarlı bir polemik ve gürültüyle susturulan kadının sesini duyurmaktan vazgeçmez o. Zaman içinde New Yorker dergisinde basılan şiirlerine olumlu eleştiriler almaya başladığında eşi Ted ile ilişkileri gerginleşmeye başlamıştır.
Günlükler, gergin rahatsız edici ağrılı bir dille, erkek egemen dünyada ayakta duran bir kadının çelişkili değişken edebi kariyerini anlatır, çok kapsamlı zenginleştirici bir deneyimle.