Çoksatar meselesine ilişkin Amazon sitesine oynanan oyun; kitap okumanın empati duygusunun gelişimine etkisi; yazar Ian McEwan trans cinsiyetçiliği iddiası; Toni Morrison'ın porno yazarı olup olmadığına karar vermeye çalışan bir vali…
Dünya edebiyatında güncel havadislerle dolu bir gezinti yapmak için buyurun...
İçinizden “Tabii ki, okur olarak!” yanıtı geçtiğini duyar gibiyim. Ancak yazarlıktan söz ediyoruz. Kitap yazmadan yazar olunur mu? Hele tek satır bile yazmadığınız halde adınız çoksatar yazarlar arasında geçer mi? Amazon kategorilerinde “Çoksatar” durumu kamuya açık durumda... Yani çoksatan bir yazar olarak kayıt olmak için bir mektup bile yazmış olmanız gerekmiyor... Örnek, sayfasız kitabı Putting My Foot Down ile Brent Underwood, Amazon sitesinde çoksatar bir yazar olmayı başardı... Dijital ortamın azizliği işte... Ve elbette kişisel yayıncılık koşullarında...
Her şey şubat ortalarında Austin'de bir pazarlama şirketinin 28 yaşındaki ortaklarından Brent Underwood'un “çoksatar yazar”ın kavramının anlamını yitirdiğini düşünmesiyle başladı ve “küçük bir deney” yapmaya karar verdi. Amazon sitesine Putting My Foot Down adlı bir kitap yükledi. “Başyapıt”ını “birey ötesi hareketler” ve “serbest masonluk ve gizli topluluklar” kategorilerinde tanımladı. Kitabını iki arkadaşı ve kendisi satın aldı. 24 saat olmamıştı ki Amazon kitabı “çoksatar” ilan etti!
Olay Amazon'da büyük şaşkınlık yarattı tabii. Kurum adına yapılan açıklamada Katie McFadzean, “Bu kesinlikle olmaması gereken bir hataydı, sorun üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
http://www.thestar.com/
Empati En İyi Kitapla Gelişiyor
Uluslararası Af Örgütü'nün kısa süre önce yaptığı bir araştırma, çoğumuzun kalben zaten bildiği bir gerçeği rakamlarla kanıtladı: Ailelerin yüzde 50'si empatinin en çok kitaplarla geliştiğini düşünüyor. İngiltere’de gerçekleştirilen çalışmada ebeveynler arasında, çocuklarındaki empati duygusunun gelişmesine tanık oldukları durumları saptamak için bir anket düzenlendi. Ankete katılan 964 ebeveynin yarısından fazlası (yüzde 53), çocuklarının okudukları bir kitap sonrasında kendilerini başkasının yerine koyma eğilimi gösterdiğini beyan ederken sadece yüzde 12'si televizyon ve yüzde 3'ü internet oyunlarının etkili olduğunu ifade etti.
Bu araştırma, önceden yapılan akademik araştırmalarla da uyumlu sonuçlar ortaya koyuyor. Söz konusu araştırmalar çocuklar ve ergenler arasında okurluk ve empati arasındaki ilişkiyi araştırıyordu. Kişilerin psikolojisini yansıtma ve karmaşık ilişkilere mercek tutma olanağına sahip bulunan kitapların dünyası, toplumsal iletişimin sözsüz kurallarını öğretme ve duyguları anlamlandırma konularında da etkili birer araç olma niteliğini gelişen teknolojilere ve yeni öğrenme yöntemlerine karşın büyük bir başarıyla sürdürüyor.
The Guardian
Ian McEwan Trans Cinsiyetçiliği İddiasıyla Eleştiri Odağında
Booker ödüllü tanınmış yazar Ian Mc Ewan, kişilerin kendi cinsiyetlerini seçmelerini sorguladığı iddiasıyla anti-cinsiyetçilik kampanyalarının hedef tahtası oldu. Kraliyet Enstitüsü'ndeki konuşmasında “Bir ürüne dönüşen benlik, kimlik pazarındaki raflardan seçilip satın alınabiliyor” diye başladığı cümlesini “Örneğin her türlü penis donanımına sahip bir erkek kendini bir kadın olarak kimliklendirebiliyor, sadece kadınların alındığı kolejlere kayıt olmayı ve kadınlarla aynı soyunma odalarını kullanmayı talep edebiliyor” diye tamamlayınca olan oldu.
Üstüne üstlük düşüncesine açıklık getirmesini isteyen bir soruyu da “Beni eski kafalı bulabilirsiniz ama ben penisli insanların erkek olduğunu düşünme eğilimindeyim” diye yanıtladı, 67 yaşındaki yazar: “Ancak transseksüel olduklarında yaşamları çok zorlaşıyor. Bize kadın olduklarını söylüyorlar, kadına dönüştüklerini anlatıyorlar, ancak feministlerle bile sorun yaşıyorlar!” Yazar, biyolojik zemine önem verdiğini de vurguladı.
Stonewall derneği ise anında McEwan’ın “cahilce görüşlerini çok üzücü bulduğunu” ifade ederek yazarı eleştirdi: “Cinsel kimlik cinsel organların ötesinde karmaşık bir konudur. Trans kişiler kabul görmeye gereksinim duymaktadır ve buna hakları vardır. Böylesi yorumlar trans deneyimini sadece kötülemekle kalmıyor, reddediş de barındırıyor. Bu da bir ömür boyunca işitilmek ve anlaşılmak için mücadele eden bu insanlar için özellikle incitici.”
İnsan Hakları aktivisti Peter Tatchell ise McEwan tavrını bir tür “etik-otoriteryanizm” olarak tanımladı. Tatchell sözlerine şöyle devam etti: “Bir zulüm ligi var sanki ve orada insanlar birbirleriyle en fazla zulme uğrayan olabilmek için mücadele ediyorlar. Bu 'en mazlum hangimiz' yarışı cinsiyet mücadelelerinin elini zayıflatıyor.”
Kasım ayında Cardiff Üniversitesi'ndeki bir konulmasında Germaine Greer da benzer şekilde “Ben kadınların penissiz erkek olduklarını düşünmüyorum” sözleriyle ameliyat sonrası erkeklerin kadın olduklarını kabul etmediğini beyan etmişti.
The Guardian
Bir Sansür Tartışması da Virginia'dan
Biz kendimizdekilerle uğraşıyoruz. Ancak ABD'nin güney eyaletlerinden Virginia'da da bir sansür tartışması sürüyor. Gerçi “tartışma” biraz hafif bir tanım, Vali Terry McAuliffe şu anda Nobel ödüllü yazar Toni Morrison'ın porno yazarı olup olmadığına karar vermeye çalışıyor.
Olay geçen ay Virginia yasama meclisinin kabul ettiği bir yönetmelikle başladı. Buna göre okulların muzır içerikli bir kitap okuttukları takdirde ailelere haber vermeleri gerekiyordu. “Duyarlı ebeveyn” Laura Murphy'nin girişimiyle başlamıştı her şey. Oğullarından birinin Toni Morrison'ın Sevilen'ini okuduğunu fark eden anne hemen harekete geçmişti, ne de olsa kitapta bir tecavüz ve pedofili vakası anlatılıyordu. (Morrison'ın siyahi, Virginia'nın da güney eyaleti olduğunu akılda tutalım.) Murphy, onunla aynı görüşü paylaşan hukukçularla birlikte aynı yazarın En Mavi Göz, Ralph Ellison'ın Görünmez Adam, Cormac Mc Carthy'nin Yol kitaplarının da muzır içerik bulundurduğunu saptadı.
Murphy kendini “Çocuklarımı kontrol altında tutmaya çalışıyor değilim. Ama sorumluluk sahibi bir ebeveyn gibi davranmak zorundayım. Bütün çocukların koruma altında olmasını hedefliyorum” diye savundu. Vali henüz yönetmeliğe ilişkin kararını vermedi. Senatör Janet D. Howell'sa, “Toni Morrison Ulusal Kitap Ödülü, Pulitzer gibi saygın ödüllerin yanında Nobel ödülünü almış son ABD'li yazardır, lütfen kendimizi komik duruma düşürmeyelim” sözleriyle herkesin bir tür sansür olduğunu kabul ettiği yasaya karşı olduğunu belirtti.
http://www.nj.com/
Heatrow'da Şiir Noktaları
Şiir ölüyor, bitiyor, derken dünyanın artık romana yönelmiş görünen şiir devi Batı ülkelerinde hemen her gün ilgi çekici şiir etkinlikleri yapılıyor. Heatrow Havaalanı'nda şiir noktaları kuruldu. Çocuklara yönelik olarak düşünülen bu hizmette özellikle yeni kuşak şairlerin şiirleri dinleniyor, Michael Rosen ve Laura Dockrill'in yazdıkları çocuk şiirleri gibi. Kulaklığınızı takıp dinliyorsunuz. Bu yılki paskalya için düzenlenen proje, hâlâ şiir dinleyerek mutlu olabilen bir ülkenin insanlarına hizmet ediyor.
Önümüzdeki dönemlerde gençler arasında bir şiir yarışması düzenlenmesi de hedefleniyor.
The Guardian