Edebiyat tarihi boyunca birçok kitap yayımlandı. Bu kitaplar kimi zaman yazarının adı ile kimi zaman da müstear adlar ile okura sunuldu. Peki, mahlas ya da müstear ne demek, bu kalıpları kullanan isimler arasında kimler var?
Dünya edebiyatı tarihine baktığımız zaman yüzyıllardır müstear isim ya da mahlasların kullanıldığını görebiliriz. Aslında ‘müstear’ ve ‘mahlas’ sözcükleri ‘takma ad’ manasına gelir ancak kullanıldıkları alan itibari ile farklı isimler tarafından üstlenilmişlerdir. Tarihte genellikle mahlas divan şairleri, müstear yazarlar, tapşırma da âşıklar tarafından kullanılmıştır. Fakat Cumhuriyet Dönemi sonrası edebiyatımızda şairlerin de müstear isimler kullandığı görülür. Divan şairleri tarafından Firdevsî, Kevserî, İlahî, Yakınî,Şemsî, Afitabî, Bahrî gibi mahlaslar kullanılırken, günümüze daha yakın isimlerden Halide Edip Adıvar: Halide Salih, Salih Zeki; Melih Cevdet Anday: Niyaz Niyazoğlu, Yaşar Tellidere, Gani Girgin, A. Mecdi Velet; Tahir Fakir Baykurt: Yaşar Yalçın, Osman Akpürçek, Mehmet Gazi gibi müstear isimler kullanmışlardır.
Şairler, yazarlar, âşıklar yüzyıllar boyunca mahlas, müstear ya da tapşırma adı altında takma adlar kullanarak kitaplarını yazdılar. Bu takma adları geleneksel, siyasi, şahsi, psikolojik, ekonomik ve toplumsal sebeplerden, cinsiyetlerini saklama gereği duymalarından, tartışmalardan kaçınma isteklerinden kaynaklı kullanmışlardır. Mesela kadın yazarlar tarih boyunca ciddiye alınmakta hep zorlanmışlar ve genel olarak önyargıyla karşılaşmışlardır. Bugün gerçek adlarıyla tanıdığımız birçok ünlü kadın yazar geçmişte erkek adıyla yazmış ve okurları tarafından öyle tanınmışlardır.(Louisa May Alcott, Amantine Lucile Aurore Dupin, Mary Ann Evans) Bir nevi kendilerini bu şekilde saklamışlardır. Çoğu zaman yazarların gerçek adları sadece yayıncısı tarafından bilinmiş, okurları hiçbir zaman öğrenememiştir.
Günümüzde ise edebiyat ekonomik olarak bir kazanç kaynağı olarak görüldüğü için müstear adlarla kitaplar yazan çok fazla isim var. Bu kitaplar sık sık çoksatanlar listesine de giriyor. Aynı zamanda okurların kitap alırken hemcinslerinin eserlerini almaya yönelmesi yayıncıları bu konuda müstear isimlere teşvik ediyor. Mesela ana karakter bir kadınsa ve duygusal bir konu bütünlüğü varsa müstear kadın adı, ana karakter erkekse ve eser aksiyon ağırlıklı bir yapıya sahipse müstear erkek adı kullanılabiliyor. Bu konuda Penguin editörü Anne Sowards, “Bir kitabın çoğunlukla erkek okurlara hitap edeceğini düşündüğümüzde, o kitabın kapağının, baskısının ve hatta yazarın isminin bile erkeklere hitap etmesine çalışıyoruz.” diyor.
İnternet kullanımının yaygınlaşması ve yazarların sürekli imza günleri, konferanslar, paneller ve söyleşilere davet edilmesi ile beraber müstear isim kullanmada zorlandıkları aşikâr ancak bu durumun dışında kalıp müstear isim kullanan çok fazla isim var. Biz de Cumhuriyet dönemi sonrası edebiyatımızda önemli yeri olan ve müstear isim kullanan yazarları listeledik:
Cemal Süreya (1931-1990)
Türk şiirinin önemli isimlerinden Cemal Süreya’nın asıl adı Cemalettin Seber’dir. Yazar olma kararından sonra isminde bazı değişikliklere gider ve Cemalettin’i kısaltıp yanına “Süreyya” soyadını ekler. Sonraları kaybettiği bir iddia sonucunda soyasındaki bir “y” harfinden vazgeçer ve soyadını “Süreya” olarak değiştirir. Çocukluğundan beri isimlere takıntılı olan Cemal Süreya, Ece Ayhan ile Şehir dergisinde yaptıkları konuşmalarda durumu şu şekilde açıklıyor: “Düşün: adım Cemalettin, soyadım Seber (ki anlamı yok, herkes yanlış anlıyor); Pürtelaş Mahallesi’nde oturuyoruz, sokağımızın adı da Tavukuçmaz... Okulum da ahşap bir yapı; A, B, C diye şubeleri olmayan çok küçük bir okul, Pürtelaş’ın anlamını da bilmiyorum. Yıllar sonra anladım gerçeği: O adlar (benim kendi adım dışında) ne güzel adlarmış.” Cemal Süreya ismini değiştirmesinin yanı sıra gazete yazılarında, çevirilerinde, dergi yazılarında 13 müstear ad kullanmıştır. Gazete yazılarında Osman Mazlum, Ali Fakir, Dr. Suat Hüseyin; Papirüs dergisindeki şiir çevirilerinde Hasan Basri; şiir ve desenlerinde Cemasef; karikatür ve desenlerinde Charles Suares; Çağrı gazetesinde Suna Gün; Su dergisinde Ali Hakir, Hüseyin Karayazı, Adil Fırat müstear adlarının yanı sıra Genco Gümrah, Ahmet Gürsu, Birsen Sağanak gibi adları da kullanmıştır.
Halikarnas Balıkçısı (1890-1973)
Hepimizin kitaplardan Halikarnas Balıkçısı diye tanıdığımız Türk edebiyatının önde gelen roman ve hikâyecilerinden olan Halikarnas Balıkçısı’nın asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır. Bodrum’da balıkçılık dahil birçok işte çalışan ve Bodrum’un antik çağdaki adı olan Halikarnas’ı mahlas olarak kabul eden Cevat Şakir, eserlerinin büyük bir kısmını Bodrum’da yazmış ve Halikarnas Balıkçısı mahlasını kullanmıştır.
Haydar Ergülen (1956)
1980 sonrası Türk şiirinin önemli isimlerinden olan Haydar Ergülen’in ilk şiiri Eskişehir’de Deneme dergisinde Umul Elkan, ilk yazısı da aynı yıl Yeni Ortam gazetesinde Mehmet Can adıyla yayınlanmıştır. Sonraları birçok gazete ve dergide yazmasına rağmen kullandığı bilinen iki müstear ad bunlardır. Karşılığını Bulamamış Sorular adlı ilk şiir kitabı 1981 yılında yayımlanan Haydar Ergülen; şiir, deneme ve çocuk kitaplarında kendi adını kullanmıştır.
Nihal Yeğinobalı (1927)
İlk romanı Genç Kızlar’ı yayınevine gönderdiğinde, kitabın Amerikalı bir yazara ait olduğunu ve kendisinin İngilizce’den çevirdiğini söyleyen Yeğinobalı eserinin uzun yıllar Vincent Ewing adıyla yayımlanmasını sağlamıştır. Karşılaşacağı tepkiler, yayınevinin basmama ihtimali gibi sebepler yüzünden müstear ad kullanan Yeğinobalı kitapla ilgili şöyle der: "Elli yıl kadar önce ilk romanım Genç Kızlar'ı yazdığımda ben de bir genç kızdım. Romanın gerçekçi olabilmesi için katmam gereken erotizm dozunun, o günün ölçülerine göre fazla ağır kaçacağını bildiğimden, takma bir erkek adı kullandım: Vincent Ewing. O yıllarda çeviri romanlar telif romanlardan daha gözdeydi, bu erkeğin Amerikalı olmasına karar verdim ve romanı İngilizce'den çeviriyormuş gibi kaleme aldım. Yayınlandığı günlerde bir anda o zamana kadar en çok satılan, sevilen Türk romanı oluvermesi beni çok şaşırtmıştı. Oysa Genç Kızlar'ı benim yazdığımı, yakın çevremdeki birkaç kişiden başka bilen yoktu.”
Kemal Tahir (1910-1973)
Türk edebiyatının en üretken roman yazarlarından biri olan Kemal Tahir, Varlık ve Ses dergilerinde yayımlanan şiirlerinde müstear adlar kullanmıştır. Yazdığı mizah öykülerini ve polisiye romanları müstear adlar ile yayımlamış, 1954 yılına kadar eserlerinde Kemal Tahir adını kullanmamıştır. Müstear ad kullanmasını genellikle siyasi durumlar etkilemiş, hapisteyken yazdığı öyküleri müstear adlar ile yayımlamıştır. 1950’li yıllarda kullandığı bazı müstear adlar şunlardır: Bedri Eser, Samim Aşkın, F. M. İkinci, Nurettin Demir…
Halide Edip Adıvar (1884 – 1964)
Yazar, siyasetçi, akademisyen ve öğretmen olarak bilinen Halide Edip Adıvar usta bir hatip olmasının yanında edebiyatımızın usta romancılarından biridir. 1900’ün ilk yıllarında gazetelerde kadın hakları üzerine yazmaya başlayan Halide Edip, evliliğinden kaynaklı birkaç sene boyunca Halide Salih müstear adı kullanmış, 1910 yılında eşi Salih Zeki Bey’den boşanmasının ardından müstear adı bırakarak Halide Edip adıyla yazmaya devam etmiştir.
Aziz Nesin (1915-1995)
Mehmet Nusret Nesin gerçek adı olmasına rağmen biz daha çok Aziz Nesin olarak tanıyoruz kendisini. Mizah, kısa öykü, tiyatro ve şiir dallarında birçok yapıtı bulunan Aziz Nesin de siyasi sebeplerle müstear ad kullanan isimlerden. Aleyhinde açılan davaların ve hapse mahkûm edilmesinin yüzünden müstear adlar kullanmıştır. Edebiyat hayatı boyunca iki yüze yakın müstear ad kullanarak rekoru elinde bulunduran Aziz Nesin’in kullandığı bazı adları şöyle sıralamak mümkün: Berdi Birdirbir, Bahri Filefil, Fettane Şatifil, Kerami Pestenkerani, Kerim Kihkih, Ord. Prof. Paf-Puf, Dr. Daim Değer, Oya Ateş, Vedia Nesin…
Orhan Kemal (1914-1970)
Romancılık yönü ile tanıdığımız fakat hikâye, oyun ve şiir tarzında eserleri de olan Türk edebiyatının usta isimlerinden Orhan Kemal de müstear isim kullananlardan. Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal ilk öykülerini “Bacaksız Orhan” adıyla yayımlamıştır. Ayrıca Hayrullah Güçlü, Raşit Kemali ve Yıldız Okur gibi müstear isimleri de kullanmıştır. Orhan Kemal adını ise ilk kez 1943’te Asma Çubuğu öyküsünde kullanmıştır.
Peyami Safa (1899-1961)
Roman, hikaye ve deneme alanlarında birçok eser veren Peyami Safa, ekonomik sebeplerden kaynaklı yazdığı polisiye/ macera türündeki romanlarında Server Bedii müstear adını kullanmıştır.
Edebiyatımız açısından müstear adı kullanan yazarlar bu kadarla sınırlı değil. Mesela Sait Faik Abasıyanık: Sait Faik Adalı, Sait Adalı, Adalı, Nakleden, S.F. ; Sezai Karakoç: Mehmet Leventoğlu, Yasin Işık, Mehmet Yasin, Mehmet Yasinoğlu, Yeni İstiklal, Sait Yeni, Mehmet C. Güneş; Cahit Zarifoğlu: Abdurrahman Cem, Ahmet Sağlam, Vedat Can, Adem Yaşar, Ahmet Soyer, Hasan Işık; Rıfat Ilgaz: Remzi Işık; Orhan Veli: Mehmet Ali Sel gibi müstear adlar kullandıklarını biliyoruz.
Kimi zaman iktidarla ters düşen, kimi zaman pikolojik ya da toplumsal sebeplerden kaynaklı müstear ad kullanmak zorunda kalan yazarlar eserlerini bazen hapishane de bazen de dışarıda özgür yaşamın içinde kaleme almışlar. Çekinilen tepkiler, çevresi tarafından bilinmeme isteği, geleneksel sebepler diye bir çok sebep sıralayabiliriz bu durum için. Yazarların gerçek adlarını ne kadar biliyor ya da bilmiyor olalım Türk edebiyatı için oldukça güzel eserler ortaya koydukları aşikar…
Görseller: ivan knyazev