Ursula K. Le Guin, Tao Te Ching için "Büyük dini metinler arasında en sevilesi olanıdır; eğlencelidir, keskindir, iyicildir, mütevazıdır, durdurulamaz bir taşkınlığı, tükenmez bir yenileyiciliği vardır. Tüm derin kaynaklar arasında suyu en berrak olanıdır." der. Ursula K. Le Guin Yorumuyla Lao Tzu Tao Te Ching adlı kitap üzerine bir yazı.
Alfred, oturmuş kaçınılmaz üzerine düşünüyordu. Ölümünü. Ve dünyaya son seslenişini. Ne demek isterdi? Yeni bir şey söylemeyecekti. Lakin hatırlatmak istedikleri vardı. Üzeri önce savaşlar, sonra talan, sonra katliamlar, sonra istif ve nihayet utanmaz hırsızlar ve çığırtkanlıkları ile kaplanmamış o diğer yol. Kızı Ursula, babasının bu düşünceli halini fark etti. Her zaman okur çalışırdı ama bu kez yüzündeki ifade, kalemini tutuşu, elindeki kitabı özenle ama bir o kadar dalgın çizişinde bir gariplik vardı. Usulca sokulup babasına ne okuduğunu sordu. Daodejing, dedi. Cenaze töreninde okunmasını istediği bölümleri işaretliyordu.
Tam olarak böyle olmamıştır tabii ama Ursula K. Le Guin, Lao Tzu ile ilk karşılaşmasının ergenlik yaşlarındayken, ünlü bir kültürel antropolog olan babası Alfred L. Kroeber aracılığı ile buna benzer bir şekilde gerçekleştiğini söylüyor. Le Guin’in tanışma şekli önemli; çünkü az sonra bahsedeceğim, kitabın savunduğu hayat tarzı önerilerinden birinin nasıl güçlü etkiler bırakabileceğine dair yaşanmış bir örnek.
Metis Yayınları’nın Ursula K. Le Guin Yorumuyla Lao Tzu Tao Te Ching adıyla sunduğu kitaba, veya diğer bilinen adıyla Daodejing için, Türkçe karşılık olarak Bülent Somay’ın ‘Önsöz’ündeki önerileri arasında “Lao Usta’nın kaleminden Kitab-ı Adab ü Fazilet. Ya da Yol ve Erdem Kitabı. Ya da, Yolun ve Gücün Kitabı”[1] yer alıyor.
Metnin M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzandığı tahmin ediliyor. Herhangi bir Lao Tzu Tao Te Ching alınıp doğrudan Türkçeye kazandırılabilirdi. Bu baskıyı özel kılan tam da adından anlaşılacağı üzere Ursula K. Le Guin’in yorumları çünkü diğer metinlerden farklı olarak Le Guin kitabın yöneticilere, erkeklere, biriciklere veya otoritelere özgü veya onların gücünü pekiştirecek terimlerden ve bunu destekleyen dilden uzaklaştırıyor (Eski Amerikan başkanlarından Ronald Reagan zamanında bu kitaptan alıntı yapıp halka seslenmiş mesela). Bunun yerine kitabı “Günümüzün bilge olmayan, güç sahibi olmayan, muhtemelen erkek de olmayan ve kapalı bir çevrenin anlayabileceği sırlar peşinde koşmak yerine doğruca ruha hitap eden sese kulak kabartacak okuruna, bir Yol kitabı”[2] olarak geri veriyor Le Guin. Lao Tzu yani Lao Usta, siz giderken biz dönüyorduk, diyen babalar gibi konuşmaz. Kahramanlık taslamaz, had bildirmez ya da değişim için fetihler veya karşı ataklar salık vermez. “Yol’un temel düsturundan (Üç Hazinesinden) bir an olsun”[3] ayrılmaz: “merhamet, itidal, tevazu”.
Bilgiyle karşılaşma şekli önemli. Nitekim babası Lao Tzu’nun Tao Te Ching’ini Le Guin’e bizzat kendi hayatında uygulayarak öğretmeden öğretmiştir. Belki de öğretmek yerine paylaşmıştır demek gerekir. Böylece Le Guin’in daha sonraki yıllarda metni Çince olarak çalışmasına, pasifist (barış yanlısı) bir anarşi düsturu benimsemesine ve tıpkı babası gibi cenazesinde okunmak üzere kendine bu kitaptan mısralar seçmesine neden olacak, buyurgan olmayan, kudretli bir karşılaşmaya vesile olmuş. Babasıyla arasındaki bilgi alışverişinin doğallığı onu “Yol” boyunca güçlü kılmış. Kitapta yer alan şu öğütlerdeki gibi:
Doğurmak, beslemek,
dünyaya getirmek ama sahiplenmemek,
eylemek ama karşılık beklememek,
yol göstermek ama hükmetmemek:
Budur akıl sır ermez güç. [4]
Lao Usta olaylara tek yanlı bakmıyor. Le Guin’in yarattığı karakterler de bakmaz. Protokol koltuklarında, VIP salonlarda veya saraylarda tören değil aslında cenaze sahiplerinin oturduğunu görebilecektir.
Doğru olan, yasını tutmak, ağıtını yakmaktır
katledilen bir sürü insanın.
Doğru olan, cenaze töreniyle karşılanmasıdır
savaştan muzaffer çıkanın. [5]
Ya da şu dizelerde sözü geçenlerin kimler olduğunu.
Takıp takıştıran süslü insanlar,
silah taşıyan,
çok içip çok yiyenler,
çok şeyleri, çok paraları olanlar:
Utanmaz hırsızlardır.
şüphesiz, yol değildir
onların yolu. [6]
Paris Review ile yaptığı röportajında Le Guin, Taoizm ve Tao Te Ching ile ilgili şöyle diyor:
“Taoizm, Tanrı meselelerine bulaşmaksızın, dünyayı anlama yöntemleri kovaladığım ergenlik yıllarımda, hayata nasıl bakmam ve onu nasıl sürdürmem gerektiği konusunda bana bir fırsat tanıdı. Lao Tzu’ya dönüp dönüp baktığım yıllar boyunca, her zaman öğrenmek istediğim ya da öğrenmem gereken bir şeyler hep buldum – buluyorum. Tao Te Ching çevirim, versiyonum, ya da işte her neyse bu uzun ve mutlu ortaklığın bir yan ürünüdür.”[7]
Ursula K. Le Guin Yorumuyla Lao Tzu Tao Te Ching, bu ortaklığa dahil olmak için güzel bir sebep. Yol’un kendisi ve erdem yerine, sadece sonuçları sahiplenmenin nasıl bir çıkmaza sürüklediğini görebilmek için, Bülent Somay’ın önsözünü ve Ezgi Keskinsoy ile beraber yaptıkları çevirileri ve notları, ortaklığın enlemesine; merhametle, itidalle, tevazuyla büyümesini devam ettiriyor.
[1] Ursula K. Le Guin, Ursula K. Le Guin Yorumuyla Lao Tzu: Tao Te Ching – Yol’a ve Yol’un Gücüne Dair, çev. Bülent Somay, Ezgi Keskinsoy (İstanbul: Metis Yayınları, 2018) s. 13,14
[2] s.22
[3] syf.19
[4] syf. 36
[5] syf. 61
[6] syf. 87
[7] https://www.theparisreview.org/interviews/6253/ursula-k-le-guin-the-art-of-fiction-no-221-ursula-k-le-guin