GÜNDEM
  • 13-04-2025

    Burhan Kum’un geçen yıl hayatını kaybeden Mehmet Güleryüz’e adadığı “Yaranın Kabuğunu Kaldırmak Gibi” başlıklı kişisel sergisi 3 Mayıs’a kadar Gülden Bostancı galeride sanatseverlerle buluşuyor.

    “Sergimin adı olan bu ifadeyi, geçen yıl kaybettiğimiz büyük usta Mehmet Güleryüz’ün 2001 yılı haziran ayında Radikal gazetesine verdiği söyleşideki bir cevabından ödünç aldım. Evrim Altuğ’un ‘Her resim bir kabuk gibi’ cümlesine Güleryüz devamla: ‘Dahası. Kabuğunu kaldırıp yarayı tekrar açmak bu’ demişti. (Radikal arşiv yazılarının bulunduğu site 2022’de kapatılmış olmasına rağmen söyleşinin tamamını bana ulaştıran Kerimcan’a teşekkür ederim.)

    Cümle beni o kadar çarpmıştı ki, yıllarca kafama saplanmış bir çivi gibi taşıdım. Kendisiyle uzun konuşmalar yapma olanağı bulduğum Empire Project yıllarında bu cümlesini hatırlattığımda: ‘O kadar berbat bir dünyada yaşıyoruz ki Burhan, ressamın görevi bu berbat hâle işaret etmek değil, hele izleyiciyi mutlu etmek hiç değil. Asıl berbat olan, insanların içinde yaşadıkları rezil durumu sorgulamadan kabullenmeleri. Bir itirazı nasıl harekete geçirebilirim derdinde olmalısın. Yaranın kapanmaması için sürekli kabuğunu kaldırmak gerekiyor.’

    Bu sergi Mehmet Güleryüz’ün saygın anısına adanmıştır.”
    Burhan Kum

    Künye:
    1. “Lanetli Sığır” 2024, 55x70, ink and oil on canvas
    ​2. “Just Stop” Oil on Canvas, 2024, 130x160, oil on canvas

    0
    0
    174
  • 13-04-2025

    Eda Çekil’in “Kendine Ait Bir Yatak” başlıklı kişisel sergisi 29 Nisan’a kadar BüroSarıgedik’te sanatseverlerle buluşuyor.

    Eda Çekil’in “Kendine Ait Bir Yatak” sergisi mahrem ve kişisel tanımlarını tepetaklak ederek yatağı bir direniş mekânı olarak yeniden ele alıyor. Yatakta geçirilen uyanık saatler, verimsizlikle ya da boşa geçmiş vakitle etiketlenirken, Eda Çekil, Kendine Ait Bir Yatak serisinde yatakta kalmanın bir direniş biçimi olup olamayacağını soruyor, hiçbir şey yapmadan sere serpe uzanmanın özgürlüğünü savunuyor. Tüm yapılacaklar listelerini bir kenara bırakıp, sonsuz verimlilik baskısına direnmenin sessiz ama güçlü bir eylem olup olamayacağını sorguluyor.

    Yatak ve yatak odası bir mücadele alanıysa sergiyi oluşturan her bir iş mücadelenin farklı bir veçhesine bakıyor. Kişisel olduğu kadar toplumsal, bazen tek başına bazen hep birlikte, bazense sadece kendimizle verilen bir mücadeleyi gözler önüne seriyor. Sanatçının yatağı “derli toplu ve uslu olma baskısına dağınık saçlarımızla hiçbir şey yapmadan öylece sere serpe uzanarak karşı koyduğumuz bir yer” olarak yeniden tanımladığı Kendine Ait Bir Yatak sergiye adını veriyor. Her biri kendi yatağında uzanmış kadınların duvardaki yanyanalığı bir kader ortaklığını düşündürse de mücadelede birleşen her yatak bir başka, kendine özgü ve biricik hikâyeyi anlatıyor.

    Eda Çekil’in sanat pratiğinde sıklıkla yer bulan otobiyografik öğeler bu sergide de bazen açıkça bazen daha örtük izleyici karşısına çıkıyor. Evlilik, düğün, çeyiz göndermeleriyle yatağın en geleneksel işaretlerinden biri olan atlas kaplamalı yorgan, fotoğraf serisinde de kadının işaretine dönüşen saçlarla birlikte sergileniyor. Saçın kaynağından uzaklaştıkça cazibesini yitirmesi, giderek itici bir şeye dönüşmesinin karşısında tarağın üzerinde kalmış birkaç tel saç bir hatıra, bir kıymet. Bir leke, yaşam ve ölüm, yaralanma ve iyileşmenin nişanesi oluveriyor.

    Çekil’in kendini hemen ele vermeyen işleri yatağa, yatak odasına ve yatağın çok çeşitli göndermelerine odaklanırken bu işaretlerin ne kadar hızla değişip dönüşebileceğini de ortaya koyuyor. Miskinlik ve direniş, cazibe ve iticilik, güvenlik ve tehdit. Topu topu dört metrekarelik bir alanın içinde -yatakta- bir dünya kuruluyor. “Kendine Ait Bir Yatak” yatağın ve yatak odasının coğrafyasında her izleyiciye yeni sorular soruyor, başka hatıraları geri çağırıyor.

    ​Künye: Eda Çekil, Detay, Kendine Ait Bir Yatak, 2025, Cprint fotoğraf, 40x60cm

    0
    0
    197
  • 13-04-2025

    Asuman Susam’ın kadın duyarlığını, toplumsal belleği ve insanın varoluşsal arayışlarını incelikle işlediği şiirlerinden oluşan yeni kitabı Kalbi Hızlandıran Şeyler, Everest Yayınları’ndan çıktı.

    Kalbi Hızlandıran Şeyler’de, “Açık bir kitap gibi” okunabilen dünyayı, insanın ten ve ruh sınırlarını aşan bir yolculuğa dönüştüren dizeleriyle ele alırken duyuların ve anlamın izini sürüyor.

    “Varlık yokluğu hiç hatıra getirmez
    yokluksa durmadan çağırır
    yavaş yavaş incelterek
    şeffaf laştırana dek onu
    bu, özlemek”

    0
    0
    216
  • 12-04-2025

    İtalyan Kültür Merkezi, 2025 Dünyada İtalyan Yaratıcılık Başkentleri Festivali kapsamında İstanbul’da çeşitli etkinlikler düzenliyor.

    İtalya’nın en ikonik karakterlerinden Pinokyo’nun, endüstriyel ürün tasarımlarına ilham verdiği “Sevgili Pinokyo” sergisi, festival kapsamında 16 Nisan-28 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da Rami Kütüphanesi’nde sanatseverlerle buluşacak. İtalyan mimarlığının ustalarından Carlo Scarpa’yı odağına alan konferans 16 Nisan’da İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde; İtalyan sahne tasarımının usta ismi Uberto Bertacca’nın hayatını anlatan Aynaların Uberto’su adlı belgeselin gösterimi ise 17 Nisan’da SALT Galata’da gerçekleşecek.

    2023 yılında İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Dünyada İtalyan Yaratıcılık Başkentleri Festivali, çağdaş İtalya’nın yaratıcı ve yenilikçi yüzünü dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Sahne sanatlarından tasarıma, sinemadan gastronomiye, modadan dijital sanata kadar geniş bir yelpazede düzenlenen etkinliklerin yer aldığı festival, İtalyan kültürünün uluslararası ölçekteki zenginliği ve çeşitliliği gözler önüne seriyor. İtalya’nın yaratıcı kimliğini küresel metropollerle diyalog içinde kutlamayı amaçlayan Dünyada İtalyan Yaratıcılık Başkentleri Festivali bu yıl İstanbul, San Francisco, Buenos Aires, Yeni Delhi ve Pretoria’da gerçekleşiyor. 2025 Dünyada İtalyan Yaratıcılık Başkentleri Festivali kapsamında İstanbul İtalyan Kültür Merkezi tarafından düzenlenen etkinlik programında, bir sergi, bir konferans ve bir belgesel gösterimi yer alıyor.

    İtalyan tasarımcıların ve grafik sanatçıların, dünyanın en ünlü kuklasını kendi özgünlükleriyle yeniden tasarladığı “Sevgili Pinokyo” sergisi, Giulio Iacchetti küratörlüğünde, Pinokyo’nun 140. yılı vesilesiyle, Carlo Collodi’nin ölümsüz karakterine dair yenilikçi bir bakış sunuyor. 21 Pinokyo temalı tasarım objesinin ve 62 yeni grafik tasarım projesinin yer aldığı “Sevgili Pinokyo” sergisi, İtalyan tasarımının kültürel ikonları nasıl başarıyla yeniden yorumlayabildiğini gözler önüne seriyor.

    16 Nisan Çarşamba günü saat 10.30’da İTÜ Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleşecek “Carlo Scarpa: The Complete Buildings” başlıklı konferans, İtalyan mimarlığının ustalarından birine dair derinlemesine bir keşif sunuyor. Carlo Scarpa’nın mimari mirasına odaklanan etkinlikte, mimarlık dünyasında derin izler bırakan Scarpa’nın yaratıcı sürecini, eserlerini ve teorilerini inceleyen konuşmalardan oluşuyor. Konferans, Carlo Scarpa: The Complete Buildings kitabının yazarı Prof. Dr. Jale N. Erzen’in yanı sıra Emiliano Bugatti, Cemal Emden ve Prof. Dr. Miyuki Aoki Girardelli’nin katılımlarıyla gerçekleşecek. İtalyan Kültür Merkezi ve İTÜ Mimarlık Fakültesi iş birliğiyle ücretsiz olarak düzenlenen etkinlikte İtalyanca-Türkçe simultane tercüme yapılacak.

    ​İtalyan sahne tasarımının usta ismi Uberto Bertacca’nın hayatına ve sanatına odaklanan Aynaların Uberto’su belgeseli ise 17 Nisan Perşembe günü saat 18.30’da SALT Galata’da ücretsiz ve Türkçe altyazılı olarak gösterilecek. Yönetmenliğini Marco Mensa ve Elisa Mereghetti’nin üstlendiği belgesel, Bertacca’nın tiyatro, opera ve müzikal sahnelerine yaptığı katkıları dönemin önemli sanatçılarının tanıklıklarıyla aktarıyor.

    0
    0
    324
  • 12-04-2025

    Gökçen Cabadan’ın “Anti-Baby” başlıklı kişisel sergisi 3 Mayıs’a kadar Öktem Aykut’ta sanatseverlerle buluşuyor.

    Gökçen Cabadan “Anti-Baby” sergisinde son iki yılda ürettiği 13 eser ile kendi deneyimlerinden oluşan bir gerçekliği ortaya koymayı amaçlıyor. Sanatçı, galerinin tanımlı hacmi içerisinde, gerçek dışı sahneleri resmettiği eserleri ve hayali portre önermelerini bir arada sunuyor.

    Ağırlıklı olarak yağlı pastel ile çalışan sanatçı, resimlerinde ev içindeki yaşam ve büyüme temalarını ele alıyor. İnsanın kendi benliği ile meşgul oluşu ve sürekli bu benliğin dış dünyadaki yerini anlamaya çalışması ile ilgilenen Cabadan, kendini tekrar ve tekrar cenin pozisyonunu tahayyül ederken buluyor. Sergideki eserlerde, ana rahmindeki pozisyona duyulan arzu ile konfor, güven ve yalnızlık kavramları; dış dünyanın ürkütücü devasalığı, öteki ve ötekiyle bir araya geliş konuları ile bir karşıtlık arz ediyor. “Anti-Baby”, sanatçının insanın dünyayla ve başkalarıyla olan asli ayrılığını sorguladığı bir anlatı sunuyor. Bu anlatı, izleyiciyi bir yetişkin masalının içine sürüklüyor: verimlilik, kuşku, arzu, ihtimaller ve zaman... “Anti-Baby” başlığı, doğumun peşi sıra gelen bu yorucu sürece dair içten bir serzeniş niteliği taşıyor.

    Çocuk gelişiminde hikâye aktarımının rolünden ilham alan sanatçı, kendi deneyimlerinden oluşan bir anlatı sunarken, sorularına ziyaretçi ile birlikte yanıt bulmayı umuyor. Ana rahminin konforunu cesurca bir kenara koyarak ya cevaplar bulmak ya da yalnızca başkalarıyla ortak bir zeminde var olmak için sorgulama ve tereddütlerini açık yüreklilikle ortaya seriyor.


    Künye: 

    1. “Anti-Baby” Sergisi

    2. Accuracy Paradox / İsabet Ikilemi, 2025. Oil on canvas, wooden balls / Tuval üzerine yağlı boya, ahşap toplar, 95 x 65 cm (each / her biri); 6 Ø (each / her biri)

    0
    0
    244
  • 12-04-2025

    Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Filistin topraklarının tarihsel, politik ve kültürel bağlamda nasıl gözlendiğini ele alan “Kuşbakışı Filistin” başlıklı sergisini 25 Ocak 2026 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.

    Hem somut hem soyut anlamda havadan bir bakışın sonuçlarını gözler önüne seren “Kuşbakışı Filistin” başlıklı sergi, ilk olarak, Eylül 2021–Ocak 2022 tarihleri arasında Ramallah’taki A.M. Qattan Vakfı'nda ziyarete açıldı. Serginin İstanbul’a getirilen güncellenmiş hâlinde, Ortadoğu’daki şiddet, savaş teknolojilerindeki yükseliş ve Gazze’de devam eden yıkım da ele alınıyor. Arşiv belgeleri, fotoğraf albümleri, haritalar, mektuplar, videolar ve sanat işlerinden oluşan seçki, havadan bakışın gözetim aracı olarak nasıl kullanıldığını ve bunun Filistin tarihine nasıl yön verdiğini inceliyor. Serginin küratörlüğünü Yazid Anani, Zeinab Azarbadegan, Zeynep Çelik ve Salim Tamari; asistan küratörlüğünü ise Asma’ Al-Mozayen üstleniyor.

    Ramallah'taki özgün tasarım diline sadık kalınarak İstanbul’a getirilen serginin güncellenmiş hâlinde, Ortadoğu’daki şiddet, savaş teknolojilerindeki yükseliş ve Gazze’de devam eden yıkım da ele alınıyor. ANAMED’de yeniden ele alındığı şekliyle sergi, son dönemdeki savaşı göz önünde bulundurarak tarihsel süreci tekrar inceliyor. Sergi küratörlerin tanımladığı altı ana tematik bölüm aracılığıyla gökyüzünden yeryüzüne uzanarak sömürgeci bakış açısı ile yerel direniş arasındaki mücadeleyi gözler önüne seriyor.

    Sergide; Amer Shomali, Andrew Yip, Dia’ Azzeh, Fares Shomali, Forensic Architecture, Gian Spina, Jack Persekian, Kamal Jaafari, Lumière Kardeşler, Mahmoud Alhaj, Mohanad Yaqubi, Nida Sinnokrot, Raed Helou, Riwaq–Centre for Architectural Conservation, Sophie Halabi, Zeina Zarour yer alıyor.

    Künye:
    1-3. “Kuşbakışı Filistin” Sergisi 
    4. Zeplin Graf Zeppelin Kudüs üzerinde uçuyor, Kongre Kütüphanesi, Washington, DC Nisan 1931
    ​5. Vadi el-Fera’nın Bombalanması Stuart Reid İmparatorluk Savaş Müzeleri 1918

    0
    0
    400
  • 11-04-2025

    Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın küratörlüğünde, Deniz Aktaş, Arda Diben, Tuğçe Diri ve Lara Sayılgan’ın eserlerini bir araya getiren “nokta/çizgi/nokta: S.O.S” sergisi, 9 Mayıs’a kadar Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşuyor.

    Mors alfabesinde acil durum sinyali anlamına gelen S.O.S “nokta/çizgi/nokta”yı merkezine alan sergi, bir nokta, bir çizgi ve bir noktanın yan yana geldiğinde bir çığlık ve bir kurtuluş umudu yarattığı fikrinden yola çıkarak çizginin bitmeyen uzanımının, belki de kurtuluşların çözümlerini barındırabileceğini sorguluyor. Sergi, çağdaş sanatın sınırlarını zorlayan ve izleyicilere düşünsel bir yolculuk sunan eserleri izleyicilere sunuyor.

    “Deniz Aktaş 
    Mürekkeple çizdiği eserlerinde kent hafızasında yer eden travmaları ve insan-mekân ilişkisini irdeleyerek, kentsel dönüşümün, tahliyenin, yıkımın ve çatışmanın izlerini işleyen Deniz Aktaş, izleyiciyi soyut bir mekân algısına yönlendirirken, eserleriyle bir labirentte kaybolma hissi yaratıyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan ve Yeditepe Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayan Aktaş, uluslararası birçok sergide yer aldı.  

    Arda Diben 
    Dijital bağımlılık ve imge bombardımanından ilham alarak distopik şehir manzaralarını tuvallerine taşıyan Arda Diben, şehir ve onu çevreleyen katmanlarla olan ilişkisini öfkeli fakat dingin bir yaklaşımla yansıtıyor. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden mezun olan sanatçı hem kişisel hem de karma sergilerde yer alarak çağdaş sanat alanında dikkat çeken bir isim. 

    Tuğçe Diri
    Tuğçe Diri, desen, boya, kolaj, dikiş ve nakış gibi çeşitli tekniklerle tarih, hafıza ve kültür kavramlarını ele alıyor. Geleneksel sanatları çağdaş bir bakış açısıyla harmanlayan sanatçı, geçmiş ve günümüz arasında bir köprü kurarak sanat ve zanaat arasındaki sınırları bulanıklaştırıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezun olan Diri, yüksek lisansını da aynı üniversitede tamamladı.

    Lara Sayılgan
    Moda ve portre fotoğrafçılığıyla başladığı sanat yolculuğunu, doğa fotoğrafları ve farklı tekniklerle oluşturduğu eserlerle zenginleştiren Lara Sayılgan, izleyiciyi hem estetik hem de duygusal bir deneyime davet ediyor. Ulusal ve uluslararası birçok sergide eserleriyle yer alan Sayılgan, sanatıyla geniş bir kitleye ulaşıyor.” 

    0
    0
    341
  • 11-04-2025

    Bu yıl 13-21 Aralık tarihleri arasında 42’nci kez gerçekleşecek Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, onur yazarı olarak Murathan Mungan’ı ağırlarken edebiyatın tüm renklerini Edebiyatın Her Hali” teması altında bir araya getirecek.

    Tüyap Fuarcılık Grubu ve Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle gerçekleşecek olan fuar, kitapseverlere zengin bir etkinlik programı sunacak. Tüyap Kültür Fuarları Danışma Kurulu tarafından 42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın “Onur Yazarı” olarak seçilen Murathan Mungan, şiirden tiyatroya, hikâyeden romana uzanan eserleriyle edebiyatımıza derin izler bırakmış bir isim. Fuar kapsamında, Mungan’ın edebiyat serüveni çeşitli söyleşiler, paneller ve özel etkinliklerle ele alınacak. Ayrıca, yazarın hayatı ve eserlerinden oluşan özel bir anı kitabı da okurlarla buluşacak.

    Bu yılki fuarın teması ise “Edebiyatın Her Hali” olacak. Edebiyatın farklı türleri, yaratıcı ifade biçimleri ve anlatı gelenekleri, fuar boyunca düzenlenecek etkinliklerle kapsamlı şekilde tartışılacak. Kitapseverler, yazarlar ve yayın sektörü profesyonelleri, bu tema altında gerçekleşecek paneller, imza günleri ve söyleşilerle edebiyatın geniş dünyasını keşfetme imkânı bulacak.

    ​42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'na giriş, öğrenci, öğretmen, çocuk, emekli ve engelliler için ücretsiz olacak. Ziyaretçiler, hafta içi 10.00-19.00, hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında fuarı ziyaret edebilecekler. Etkinlik, son günü olan 21 Aralık 2025 Pazar günü saat 19.00’da sona erecek. Fuardaki etkinliklerin detaylı programı, imza günleri ve daha fazlası için www.istanbulkitapfuari.com adresinden bilgi alabilirsiniz.

    0
    0
    324
  • 11-04-2025

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Başkanlığı (İBB Kültür), şiirimizin yenilikçi şairlerinden, Garip akımının öncüsü Orhan Veli Kanık’ın doğumunun 111. yılını Metrohan’da özel bir etkinlik ile kutlayacak.

    13 Nisan Pazar günü gerçekleşecek etkinlik dört oturumdan oluşacak ve Orhan Veli’nin yaşamı ve edebi mirası ele alınacak. Seray Şahinler’in koordinatörlüğünde gerçekleşecek oturumlarda Haluk Oral, Osmantan Erkır, Sevengül Sönmez, Nazım Alpman, Başar Başarır, Şeref Özsoy ve Sunay Akınbütün yönleriyle Orhan Veli’yi konuşacaklar. Etkinlik kapsamında İBB Şehir Tiyatroları sanatçısı Hümay Güldağ’ın  Orhan Veli’nin sevilen şiirlerinden hazırladığı bir de özel dinleti olacak.

    Program

    13 NİSAN 2025 PAZAR – METROHAN

    13.00    Açılış Konuşmaları
    13.30    “Her Nisan Bir Yaş Daha Genç” / Konuşmacılar:  Haluk Oral, Osmantan Erkır, Seray Şahinler
    14.30    “Şairin ‘Garip’ Portresi” / Konuşmacılar:  Sevengül Sönmez, Seray Şahinler
    15.30    Şiir Okumaları / Dinleti / Sanatçı: Hümay Güldağ
    15.45    “Bir Fikir İnsanı Orhan Veli” / Konuşmacılar:  Nazım Alpman, Başar Başarır
    16.45    “Şairane Söyleşiler” / Konuşmacılar:  Sunay Akın, Şeref Özsoy

    0
    0
    465
  • 10-04-2025

    Goethe-Institut Istanbul yürütücülüğünde, Türkiye’de kültür ve sanat alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları, inisiyatifleri ve aktivistleri destekleyen CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı için başvurular başladı.

    Bir Avrupa Birliği projesi olan ve 2021’de başlayan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, geçtiğimiz 4 yıl içerisinde 200 projeye destek verdi ve ikinci 4 yıllık döneminde ilk açık çağrısını Yerel Projeler Hibe Programı için yapıyor. Yerel topluluklar ve izleyiciler üzerinde etkili olan girişimlere ve bireylere ulaşma amacıyla tasarlanan Yerel Projeler Hibe Programı, kültür-sanat alanında çalışan STK’lara, kültür üreticilerine ve aktivistlere fon sağlıyor. Programa başvurular, 20 Mayıs tarihine kadar Goethe-Institut’un Hibe Başvuru Portalı üzerinden yapılabiliyor.

    Türkiye’de kültür-sanat alanındaki sivil toplum çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa Birliği projesi CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın yürütücülüğünü Goethe-Institut Istanbul üstleniyor. Program, kültürel diyalog ve toplumsal katılımı, ifade özgürlüğünü, demokratik süreçleri ve ayrımcılığa karşı çoğulculuğu teşvik eden projelere ve bireylere destek sağlıyor. Öncelikli hedefi ana kültürel merkezlerin ötesine uzanarak Türkiye’nin kültürel altyapısını yerel düzeyde ve tabana yayılan bir yaklaşımla güçlendirmek olan programdan, kültür-sanat alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, inisiyatifler, sanatçılar, kâr amacı gütmeden proje üretmek isteyen tüm kişi, kurum ve girişimler yararlanabiliyor.

    Hibe Programları, Kapasite Geliştirme Programı ve Ağ Geliştirme Programı olmak üzere birbirini tamamlayan üç eksende yürütülen CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın ikinci 4 yılında, farklı ihtiyaçlara yönelik hibe kategorilerinde 12 açık çağrı yapılarak 2029 yılına kadar 170’in üzerinde projeye destek sağlanacak. Kapasite ve Ağ Geliştirme programlarını daha da kapsamlı hâle getiren program yeni açık çağrısını ise Yerel Projeler Hibe Programı için yapıyor. Yerel Projeler Hibe Programı’na, sergi, çevrim içi ve matbu yayın, atölye-seminer-sempozyum, konser, performans, tiyatro prodüksiyonu, tüm sanat türlerinde eğitim programları, gazetecilik ve belgeselcilik faaliyetleri, koleksiyon ve arşivcilik faaliyetleri ile film prodüksiyonu projeleriyle başvurulabiliyor.

    ​CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

    Künye:
    1. Kulturlerin Senfonisi, Hatay Akademi Orkestrasi, 2022
    2. Kadin Eli, Canan Budak'ın kamusal alanda sanat sergisi, 2022
    3. Fata Morgana, Alper Aydin, Ordu, 2023
    4. Ayvalik Uluslararasi Film Festivali, 2023
    5. Sevgili Hafizamiz, BGST oyunu icin sanatsal uretim projesi, Istanbul, 2024

    0
    0
    395
DAHA FAZLA
Geldanlage