Johanna Gustafsson Fürst’ün iki heykel serisi ile Dilek Winchester’ın video serisini ve metin temelli iki yerleştirmesini bir araya getiren “GLOSSOLALALA” başlıklı sergi Arter’de sanatseverlerle buluşuyor.
Küratörlüğünü Selen Ansen’in üstlendiği sergi, Johanna Gustafsson Fürst ve Dilek Winchester’ın farklı mecraları kullanarak farklı yerlerde ürettikleri eserleri karşılaşma ve müzakere yollarıyla aynı zeminde bir araya getiriyor. Serginin başlığını oluşturan kurmaca “GLOSSOLALALA” sözcüğü, bilinmeyen, uydurmaca dillerde konuşma yetisi etrafında tanımlanan “glossolali” terimini hareket noktası olarak alıyor. Kendisi de türetilmiş bir sözcük olan “glossolali”, Yunancada “dil, lisan” anlamına gelen γλῶσσα (glōssa) ve “konuşmak, ses çıkarmak, gevezelik etmek” anlamına gelen λαλέω (laleō) kelimelerinin bir araya getirilmesiyle 19. yüzyılda bir terim olarak kullanıma girdi. Herhangi bir anlam taşımayan, bununla birlikte dilin sessel karakterini vurgulayan GLOSSOLALALA başlığı, “glossolali” sözcüğünü değişime uğratarak serginin ses, tını ve ritim boyutlarının altını çiziyor. “GLOSSOLALALA” sergisi, genellikle ritmik veya şiirsel nitelikte olan bu özellikli dil kullanımını biçimsel ve varoluşsal bir düzleme taşırken, bir yandan da dil aracılığıyla izleyiciyi hem bölen hem de birleştiren farklılıklar üzerine düşünmeye davet ediyor.
Sergi, Johanna Gustafsson Fürst’ün Dünyanın Daha Yumuşak Bir Yüzeyine Ulaşmak İçin Tırnaklarımı Kemiriyorum ortak başlığı altında ürettiği iki heykel serisi ile Dilek Winchester’ın Okunmayanlar Üzerine Koreografiler adlı video serisini ve Solukdaş ve SSSSSAAA… adlı metin temelli iki yerleştirmesini aynı mekânda birlikte sunuyor. Dil içerisinde dil ötesini üretme ve dilsel olanı mekânsallaştırma fikirlerinden yola çıkan sergi, söz ve sözcükleri egemen dil ve dilsel şiddetin yanı sıra, gürültü, homojenlik, yabancılaşma ve aidiyet gibi temaların ışığında ele alıyor. “GLOSSOLALALA” sergisinde yer alan eserler, dilin sistemi dahil olmak üzere, hiçbir sistemin mükemmel olmadığına ve her sistemin çökebildiğine ya da hata verebildiğine vurgu yaparken, hareket, söz ve sözcükleri hegemonya karşıtı bir birliktelik alanı inşa etmenin araçları olarak yeniden konumlandırarak kendimizi dil içinde özgürleştirmenin imkânlarını sorguluyor.
“GLOSSOLALALA” sergisi, 12 Mayıs 2021 tarihinde Johanna Gustafsson Fürst ve Dilek Winchester ile sanat tarihçisi Glenn Peers’ı bir araya getiren çevrim içi diyaloğu devam ettiriyor. İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ve İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü’nün iş birliğiyle gerçekleştirilen bu söyleşi, “Grafting the Hoped-for-We: Words as Autonomous Forces” [Umut-Edilen-Biz’i Nakşetmek: Özerk Güçler Olarak Sözcükler] başlığını taşıyordu. İki farklı coğrafyada yaşayan ve üreten sanatçılar arasındaki diyaloğa mevcudiyet kazandıran sergi, aynı zamanda sanatçıların süreç içerisinde kurdukları iş birliklerini de görünür kılıyor. Dilek Winchester’ın Okunmayanlar Üzerine Koreografiler serisi bağlamında davet ettiği performansçılar Gökçe Gürçay, Timuçin Gürer ve Irmak Kuyumcu, Divan şiirinden çeşitli parçaları bedenleri aracılığıyla yorumluyorlar. İstanbul’da yaşayan zanaatkârlar Artin Aharon, Ayşenur Arslanoğlu ve Zafer Atmaca ise Johanna Gustafsson Fürst’ün mektup yoluyla aktardığı düşüncelerini somut birer forma tercüme ederken, sanatçının heykeli ucu açık bir süreç ve bir müzakere alanı olarak konumlandırmasına katkıda bulunuyorlar.
Künye: GLOSSOLALALA Sergiden görünüm Küratör: Selen Ansen Arter, 2024 Fotoğraf: flufoto (Barış Aras and Elif Çakırlar)