02 OCAK, PERŞEMBE, 2025

Bir Macar Edebiyatı Klasiği: “Tarlakuşu”

Macar edebiyatının büyük ustalarından Dezső Kosztolányi’nin hayali taşra şehri Sárszeg’de dünyanın ilk günlerinden beri insanları perişan etmiş bir açmazın peşine düştüğü romanı Tarlakuşu, Dr. Erdal Şalikoğlu’nun çevirisiyle Péter Esterházy’nin sunuşuyla Telemak Kitap’tan çıktı.

Kosztolányi; Tarlakuşu’nda evde kalmış kızlarını bir haftalığına değişiklik olsun diye köye gönderen bir anne babanın hayatının sessiz altüst oluşunun hikâyesini anlatır. Artık yaşlanmış çift başbaşa kalınca uzun zamandır –sebepsiz yere– geri kaldıkları şehir hayatına karışır. Restorana giderler, tiyatro izlerler. Baba eski dostlarıyla içer, sarhoş olur. Evde kalmış kızlarının yokluğu varlığında konuşamadıkları şeylerin yüzeye vuruşunu tetikler. Çok sevdikleri kızlarına dair telaffuz edemedikleri, birbirlerine itiraf edemedikleri bir kusur onları yer bitirir.

“Tarlakuşu’nun çirkinliği bir sembol değildir. Bu çirkinlik, unutmayı, yok etmeyi çok istediğimiz, ama mümkün olmayan, her zaman geri gelen, her zaman bizimle olan, acımasız, tıpkı babasıyla birlikte olan bir kız çocuğu gibi, adlandırılamayan endişedir. Tarlakuşu’nun çirkinliği, yumuşak şişkinliği, donukluğu, agresif iyiliği: biziz. Bu kadar katı, bu kadar öngörülebilir, bu kadar kişiliksiz, bu kadar Macar olan bizim hayatlarımızdır. Tarlakuşu ebedidir. Kurtuluş yoktur. Küçük kuşumuz her zaman evine uçar.” - Péter Esterházy

0
292
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage