Ferda Art Platform, Buğra Erol’un “12345678” başlıklı kişisel sergisine 4 Şubat tarihine kadar ev sahipliği yapıyor.
Begüm Güney’in küratörlüğünü üstlendiği “12345678” sergisi, Buğra Erol’un farklı disiplinlerde ürettiği işlerinden bir seçkiyi izleyiciye sunuyor. Sınırlandırılmış bir temanın etrafında şekillenmek yerine sanatçının farklı tür ve materyallerden ürettiği işleri bir araya getiren sergi Erol’un üretime ve üslubuna ayna tutuyor.
“Sevgili Buğra (ki aslında ben sana sadece B derim),
Ardı ardına sıralanmış bu sayıları, ‘yeni sergimin başlığı bu!’ dediğin öğleden sonra, Taksim’de birlikte çorba içtiğimiz yerde birbirlerinden çok farklı-çok benzer olan şeyleri konuştuk. Sen ve ben gibi yeni ürettiğin çizimlerini bir kısmı tuvallere dönüşen, heykelleri, ışıklı kutularını ve hazır nesneleri de dahil ederek aslında ne ‘söylememeye’ çalıştığını konuştuk. Açık bir kitap gibi.
Yakın arkadaşım Eylül’ü hatırlarsın ‘Iskarta’ için bizden bir yazı istediğinde aklıma bir sanatçı ve küratör olarak değil, iki çocukluk arkadaşı olarak mektuplaşmayı önermek gelmişti. O gün ne tesadüftür ki -tesadüf diye bir şey var mı?- sergi için benden bir mektup yazmamı istemen beni şaşırttı ve özgürleştirdi. Mektuplaşmanın genel doğasına aykırı bir şekilde yanıtını alamayacak ve yakınlığının paylaşılamayacak olması hitabımı biraz zorlaştıracak olsa da bu tek taraflı mektuplaşmayı hemen kabul ettim. Sonra da acaba bu durum herkesi dahil ettiğin başka bir samimiyet mi kuruyor acaba diye düşündüm.”
Begüm Güney’in yazdığı sergi metninden.
Ayrıca Ferda Art Platform Proje Alanı’nda Ecemnaz Dalmaz’ın “Orda Olmak İsterim ama Olamam” başlıklı ikinci kişisel sergisi 4 Şubat’a kadar sanatseverlerle buluşuyor.