Cengiz Tekin’in “Dalgalar Harita Çizmez” başlıklı kişisel sergisi 9 Aralık 2024 - 22 Şubat 2025 tarihleri arasında Zilberman’ın Beyoğlu, Mısır Apartmanı’ndaki ana mekânında sanatseverlerle buluşuyor.
Cengiz Tekin’in “Dalgalar Harita Çizmez” sergisi, suyun hem yıkıcı hem de yaratıcı gücü odağında bireysel ve kolektif hafızanın taşıyıcısı olarak, mevcut toplumsal yapıların altında yatan çatışmaları ve uyumsuzlukları mercek altına alıyor. Tekin’in sanatsal pratiği, gündelik hayatın sıradanlığında gizlenen karmaşıklıkları görünür kılarak, izleyiciyi politik ve toplumsal meselelerin çok katmanlı yapısıyla yüzleştiriyor. Sanatçı, bireylerin hayatta kalma stratejileri ile otoriter yapıların dayattığı koşullar arasındaki gerilimi mizah ve ironiyi araçsallaştırarak işliyor. Bu gerilim, yalnızca bireysel bir deneyim değil, aynı zamanda kolektif belleğin, kültürel dinamiklerin ve toplumsal yapının bir yansıması olarak izleyici karşısına çıkıyor. Tekin’in eserleri, izleyiciyi yalnızca görsel bir deneyime değil, aynı zamanda derin bir düşünsel sorgulamaya davet ediyor. Bir halının deseni, bir özür ifadesi ya da gündelik bir nesne, sanatçının elinde kapsamlı bir eleştirinin taşıyıcısına dönüşüyor.
Sergi, bu çok katmanlı yaklaşımı su metaforu üzerinden derinleştirerek izleyiciye sunuyor. Su, sanatçının çocukluğundan itibaren yaşamında önemli bir yer tutan, Dicle kıyısındaki yıllarından bir yansıma olarak serginin kavramsal temelini oluşturuyor. Sosyo-politik çatışmaların, kültürel kimliklerin ve tarihsel katmanların şekillendiği bu coğrafya, suyun akışkanlığıyla birleşerek sanatçının hafıza, kimlik ve sınır kavramlarını irdelemesine olanak tanıyor. Suyun sürekli hareket eden, sabitlenemeyen ve sınır tanımayan yapısı, insan eliyle çizilmiş sınırların kırılganlığını vurguluyor. Tekin, bu sınırları, doğanın sabit tanımlara direnen ve sürekli değişen dinamik yapısı ile karşılaştırıyor; bu da suyu, özgürlük ve alternatif hayal gücü için bir metafor hâline getiriyor. Sergi adının çağrıştırdığı gibi, su genellikle haritaların ve coğrafi sınırların tanımlayıcı bir unsuru olarak görülüyor. Ancak sanatçı, bu sınırların doğanın bir parçası olmadığını, aksine insan eliyle yaratılmış yapay kurgular olduğunu vurguluyor. Doğa, sabitlenemeyen ve sürekli devinen yapısıyla Tekin’in eserlerinde sınırların ötesine geçen bir özgürlük alanı sunuyor. Bu bağlamda su, yalnızca bireylerin ve toplumların sınırlarla olan ilişkisini sorgulatan bir araç değil, aynı zamanda doğanın direncini ve insan yapımı düzenlerin kırılganlığını gözler önüne seren bir unsur olarak sunuluyor.
Künye: Cengiz Tekin, Pastoral Senfoni, 2021, Çift kanallı video yerleştirme, 4’16’’