İBB Kültür ve İBB Miras’ın ev sahipliğinde düzenlenen Denef Huvaj’ın “Dışarısı Büyüyor” başlıklı kişisel sergisi, 7 Eylül’ kadar Büyükada Taş Mektep’te sanatseverlerle buluşuyor.
Denef Huvaj’ın modern toplum eleştirisi sunan fotoğraflarından oluşan “Dışarısı Büyüyor” sergisi, İBB Miras’ın restorasyon çalışmasının ardından yeniden şehir hayatına kazandırdığı, İBB Kültür’ün düzenlediği etkinliklerle adalılarla buluşan Taş Mektep’te izleyicilere sunuluyor.
Modern toplum, hız ve tüketim üzerine inşa edilmiş bir yapıdır. Teknoloji, ulaşım araçları ve dijital iletişim, zamanı “kazanç” ve mekânı “geçici” bir değer haline getirirken, birey her geçen gün daha çok yer değiştiren ama aynı anda daha az hareket eden bir varlık halini almıştır. İnsan, çevresinde birikmiş beton yollar, motorlu araçlar ve dijital hız koridorlarının içinde yönünü kaybetmiş bir gezgine dönüşmüştür. Hâlbuki yürüyüş, bir araç ya da teknolojik yenilik gerektirmez; en yalın haliyle varoluşun kendisidir. İnsanlar yüzyıllardır yürüdüler: Kimi zaman bir araya gelerek toplumsal dayanışmayı ifade etmek için, kimi zaman kutsal bir yolun peşinde, kimi zaman da sadece zihni ve bedeni dinginleştirmek için. Yürümek, dışarının bir içeriden diğerine geçiş olduğu, adımların telaşla ölçüldüğü modern dünyada hem fiziksel hem de zihinsel bir özgürlük alanıdır.
“Dışarısı Büyüyor” sergisi, izleyicileri modern şehirlerin telaş ve tüketimle yüklü ritmine karşı durup düşünmeye ve yavaşlamaya davet ediyor. Fotoğraflarında yürüme yolları üzerinden bir keşfe çıkan Denef Huvaj, modern şehir sakinlerinin kaçış noktası olarak gördüğü Ada’nın dinginliğinde ve Taş Mektep’in sessiz sakinliğinde kurulu sergi; adımlarıyla mekânı hisseden, zamana dokunan, insanca bir ritim arayan herkesi bu telaşsız yolculuğun bir parçası olmaya davet ediyor. Yolun başlangıcından varışa, bir adımın ardında bıraktığı izlerden yön duygusunun yitimi ve yeniden kazanılmasına uzanan fotoğraflar, izleyiciyi sadece bir manzaranın değil, bir düşüncenin izinde gezdiriyor. Doğanın içinde kaybolan patikalar ve doğadan ayrı kaybolan insan, haç yollarını, izole edilmiş şehir sokaklarını her bir adımıyla yürümenin anlam katmanı olarak sunuyor.