Yazar, çizer, mimar Ertuğ Uçar’ın kaleme aldığı bir öykü, bir rehber, İstanbul’a dair hoşa giden şeylerin kitabı olan İstanbulin, Can Yayınları’ndan çıktı.
Uçar kitabında, içinde dolaşarak bir parçası olduğu şehre dair gözlemlerini, kurmaca ve gerçeği iç içe geçirerek anlatıyor. Uçar’ın bu geziler sırasında çizdiği eskizler öyküleri canlandırarak okuru konunun ve şehrin içine çekiyor. Uçar, İstanbul’u güzellikleri ve çirkinlikleriyle olduğu gibi anlamaya çalışıyor, şehrin içinde dolaşarak onunla bir oluyor.
Öyküler bugünde, İstanbul’da geçiyor. Karakterler ise; en başta şehrin kendisi, sonra insanlar ve hayvanlar; ağaçlar ve kayıklar; yokuşlar ve binalar. Tüm öykülerin ortak anlatıcısı kitabı, öykülere parçalanmış bir şehir romanına dönüştürüyor. İstanbul’un katmanlarında gezinen, merdivenli sokaklarında, mezarlıklarında, alt geçitlerinde, arastalarında yürüyen anlatıcının başına gelen tuhaf, bir o kadar da sıradan olaylar, İstanbul’da gündelik hayatın nasıl fanteziye dönüşebileceğini, şehrin mucizelerini, en önemlisi de yürüyen, şehre kendini açan herkese bu mucizelerin açık olduğunu anlatıyor.
Ertuğ Uçar, kitabının ismine dair şunları söylüyor: “İstanbulin’in şöyle bir anlamı var zihnimde: İstanbul’a dair hoşa giden şeyleri nitelemek için kullanılan bir sıfat. Boğaz’a bakan bahçelere özgü bir peyzaj terkibinin tesadüfi güzelliği, Edirnekârilerin kufilere, barok süslemelerin Çin porselenlerine karıştığı bir yalı odasının sadece İstanbul’da bir araya gelebilecek eklektik atmosferi, kış öğleden sonralarının Boğaz’a özgü ışığı veyahut sonu denizde biten kedili merdivenli bir İstanbul sokağının manzarası olabilir bu. İşte bu kitap İstanbulin şeylerin kitabı.”