SAHA’nın Birleşik Krallık’taki Tate St Ives müzesiyle 2020 yılında başlattığı iş birliği kapsamında düzenlenen Hera Büyüktaşcıyan’ın “Earthbound Whisperers” başlıklı kişisel sergisi 15 Ekim’e kadar Tate St Ives’ta sanatseverlerle buluşuyor.
SAHA, müze direktörü Anne Barlow’un Türkiye’de araştırmalarına ve atölye ziyaretlerine yardımcı olduktan sonra programa davet ettiği Burçak Bingöl ve Hera Büyüktaşcıyan’ın St Ives’ta misafir sanatçı programına katılıp araştırma yapmalarına ve yeni eser üretimlerine destek olmuştu. Geçen sonbaharda açılan Burçak Bingöl’ün “Minor Vibrations on Earth” sergisinden sonra iş birliğinin ikinci adımı ise Hera Büyüktaşcıyan’ın “Earthbound Whisperers” sergisi oldu.
Hera Büyüktaşcıyan’ın sergisine paralel olarak bir projesi de 9 Temmuz’a kadar 14. Gwangju Bienali’nde sergileniyor. Sanatçı, tekstil, grafit, ses ve dikey formlar kullanarak Cornwall’ın sosyal ve çevresel tarihini ilişkilendiriyor. Yontulmuş kumaş formları, arkeolojik tabakaları ve hayali manzaraları sembolize eden örtüler ve kıvrımlar altında gizlenen litik yüzeyleri cisimleştiriyor. Cornwall’daki Nine Maidens dikili taşlarından ilham alan sanatçı, bu antropomorfik monolitler aracılığıyla yüzey ve görünmezliğin altında yatan dinamikleri araştırıyor. Kelt efsanesine göre, bakireler Şabat sırasında şarkı söyledikleri için taşa dönüştürülür. Sanatçı bu mitik karakterler ile St Ives’teki Crysède ipek fabrikasında İkinci Dünya Savaşı sırasında askeri ve sivil binaları gizlemek için kamuflaj ağı yaparken sessizlik içinde çalışan kadın işçiler arasında bir paralellik kuruyor. Enstalasyona ziyaretçileri manzara içerisinde gezinmeye davet eden bir ses işi de eşlik ediyor. Sanatçı bu kompozisyon aracılığıyla yalnızca tabiattaki insan izlerini değil, aynı zamanda görünmezlik politikalarını ve kümülatif tarihi de araştırıyor.
Künye:
1. "Earthbound Whisperers" detail
2. Tate St Ives