Amanda Rees ve Charlotte Sleigh’in tarihte, kültürde, mitolojide, bilimde, sanatta ve siyasette insanın izini sürerek Öteki’nden nerede ve nasıl ayrıldığına odaklandıkları çalışmaları İnsan (Ne Olduğunu Biliyor muyuz?), Hilal Dikmen’in çevirisiyle İletişim Yayınları’ndan çıktı.
“İnsan nedir?” ile “İnsan olmayan nedir?” sorularına yanıt arıyorlar. Bunu yaparken de insanı hayvan, hominini, makine, kadın, tanrı ve yabancıyla mukayese ederek insan tanımının sınırlarının nasıl çizilebileceğine bir yol arıyorlar. İnsan, benzersizlik iddiası taşıyan bir grubun, yani insanın tanımını yapmaya çalışmanın zorluğunu yansıtırken, birey olarak insanın da neye benzediğini bizzat kavramaya çalıştığını gösteren, düşünmeye sevk eden bir eser olarak okurla buluşuyor.
“İnsanlığın, tanımlanması namümkün bir şey olduğunu ve belki de türlerin sınırları içinde düşünülmemesi gerektiğini ileri sürüyoruz. Aksine, içeriye alınan şeyin ya da kimsenin muhteviyatına bakmadan, insanlığı çerçeveleyen bir kapsama hareketi bu. İnsanlık –öyle bir şey varsa tabii– ne talep edilebilir ne de bahşedilebilir, yalnızca kırılgan, geçici bir takdimle, yani Öteki ile olan ilişkinin idrakiyle var olabilir.”