İstanbul Modern, İzlandalı-Danimarkalı sanatçı Olafur Eliasson’un 30 yıllık kariyerinden kapsamlı bir seçkiyi “Senin beklenmedik karşılaşman” başlıklı sergi ile 9 Şubat 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşturuyor.
Eczacıbaşı Topluluğu ve VitrA ana sponsorluğunda hayata geçirilen “Olafur Eliasson: Senin beklenmedik karşılaşman”, sanatçının Türkiye’deki ilk sergisi olma özelliğini taşıyor. Sergi, günümüzün en dikkat çekici sanatçılarından biri olarak kabul edilen Eliasson’un 30 yıllık pratiğini keşfetme imkânı sunarken üretiminin merkezinde yer alan temaları farklı yönleriyle keşfetmeyi sağlıyor. Yeni üretimler de dahil olmak üzere 40’a yakın yapıt yer aldığı serginin küratörlüğünü, müzenin küratöryel ekibinden Öykü Özsoy Sağnak, Nilay Dursun ve Ümit Mesci üstleniyor. Üretimlerinin izleyiciyle karşı karşıya geldiğinde tamamlandığı fikrini her zaman vurgulayan Eliasson, sanatseverlerin aktif katılımını yapıtlarının ana bileşenlerinden biri olarak tanımlıyor. İzleyiciyi dinamik keşif sürecinin bir parçası olmaya davet eden sanatçının farklı bağlam ya da ölçekte sunduğu olgular, benzersiz deneyimlere dönüşüyor.
Dünyanın farklı coğrafyalarından izler taşıyan sergideki ilk karşılaşma, sanatçının yeni müze binasına özel tasarladığı ve büyük ilgi gören mekâna özgü kalıcı yerleştirmesi Senin beklenmedik seyahatin ile başlıyor. Mimarinin dik açılarıyla zıtlık oluşturan yansıtıcı dairesel yüzeyler, sürekli dönüşen beklenmedik karşılaşmaları mümkün kılıyor. Müzenin ikinci katındaki Süreli Sergi Salonu’nda yer alan yapıtlar, sanatçının kariyeri boyunca ele aldığı algı, renk, ışık ve geometri konularının yanı sıra dünyadaki güncel tartışmalara olan ilgisini yansıtıyor. Yerleştirmeler, heykeller ve fotoğraflardan meydana gelen sergideki çalışmalar, mekânda tematik olarak bir araya getirilmiş olsa da sanatçının birden fazla konu ve kavrama odaklanan yapıtları, farklı disiplinler arasındaki ilişkileri ve geçirgenlikleri gösteriyor.
Sergi için özel olarak üretilen ve İstanbul Boğazı’nın dönüşen renklerini sergi alanına taşıyan Günbatımından şafağa, Boğaziçi adlı yapıt, renk deneyleri ve suluboyalarla devam eden sergi seyrine başlangıç oluşturuyor. Serginin girişinde yer alan ve yalos olarak da adlandırılan kütük parçaları üzerine dizilmiş el üretimi üfleme cam panellerle ziyaretçiyi karşılayan yapıt, Eliasson’un renk ve ışığa olan ilgisini suyla birleştiriyor. İstanbul Modern’in Boğaziçi’yle ilişki kuran mimarisine eklemlenen mekâna özgü çalışması Günbatımı kaleydoskobu ise Boğaz’daki hareketi ve manzarayı dönüştürerek sergi salonuna taşıyor. Yapıt, sergi kapsamında kent ve mekânla kurduğu ilişkiyle özgün bir anlatıya kavuşuyor.
Işık ve ışığın doğası da sergideki temalar arasında yer alıyor. Eliasson’un yapıtlarında öne çıkan mercekler, yansıtıcı yüzeyler, projeksiyonlar, renkli camlar ve kaleydoskoplar, sanatçının algı, mekân ve geometri üzerine yürüttüğü deneylere olanak tanıyor. Sanatçının yeni bir renk kuramı üretmek için başladığı Renk deneyleri serisinin bir parçası olan suluboya çalışmaları da sanatçının su, çevre ve renk eksenindeki üretimlerini yansıtıyor. Su temasının yanı sıra, Eliasson’un çevreyle olan ilişkisini görünür kılan yapıtları da sergi alanında ziyaretçilerle buluşuyor. İklim krizine ilişkin farkındalığı artırmak için projeler üreten sanatçının küresel ısınmanın etkilerine ve buzulların yok olmasına atıfta bulunan çalışmaları da sergide yer alıyor.
İstanbul Modern Eğitim ve Sosyal Projeler bölümü, “Senin beklenmedik karşılaşman” sergisi ile eş zamanlı olarak farklı yaş gruplarına yönelik yapıt inceleme çalışmaları ve atölyeler gerçekleştirecek. Sergi kataloğunun izleyiciyle buluşacağı İstanbul Modern Mağaza’da, Eliasson’un yapıtlarından ilhamla tasarlanan yaratıcı ve sürdürülebilir ürün seçkisi de yer alıyor.