Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in yeni binası beş yeni sergi ile birlikte 4 Mayıs Perşembe günü kapılarını sanatseverlere açacak.
İstanbul Modern’in yeni binası, ünlü mimar Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlandı. Piano’nun Türkiye’deki ilk projesi olan yeni bina, İstanbul’a nitelikli mekân kazandırma amacıyla her türlü kültür-sanat ve eğitim faaliyetine olanak tanımak üzere ziyaretçiyi odağına alarak planlandı. Müzenin kurucu sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu ve ana sponsoru Doğuş Grubu-Bilgili Holding’in ortak katkısıyla inşa edilen binanın açılış töreni ileri bir tarihte gerçekleştirilecek.
10.500 metrekarelik kullanım alanıyla sergi ve programlara ev sahipliği yapan beş katlı müze binasında; büyük sergi salonları, çok amaçlı mekânlar, ofisler, eğitim ve farklı kültürel etkinlikler ile diğer faaliyetler için alanlar yer alıyor. Boğaziçi’nin ışık yansımalarıyla pırıldayan sularından ilham alınarak tasarlanan bina, üç boyutlu biçimlendirilmiş alüminyum panellerle kaplı cephesiyle günün her saatinde değişen güneş ışığı ve sudan gelen yansımalarla ışık ve gölge oyunları yaratıyor.
Binanın ücretsiz olarak kurgulanan zemin katında; kütüphane, bilgilendirme noktaları, eğitim atölyeleri, kafe ve mağaza bulunuyor. Şeffaf bir tasarıma sahip zemin katı, ziyaretçilerin Tophane Parkı ve kıyı şeridi arasında güçlü bir bağ kurmasını sağlıyor. Zemin kattaki şeffaflık üst katlardaki fuaye alanlarında da devam ediyor. Binanın birinci katında fotoğraf galerisi, kısa süreli sergi salonu, eğitim ve etkinlik odaları bulunuyor. Aynı katta, İstanbul Modern’in Antrepo binasında olduğu gibi Boğaz ve Tarihi Yarımada manzarasına sahip terasıyla restoran yer alıyor. Müzenin koleksiyon ve süreli sergi salonları ise ikinci katta yer alıyor.
İstanbul Modern’in yeni müze binası için özel olarak davet ettiği Olafur Eliasson, mekâna özgü bir yerleştirme üretti. Üç parçadan oluşan Senin beklenmedik seyahatin adlı yapıt, binanın merkezindeki merdiven boşluğunda farklı katlara yayılıyor. Refik Anadol’un Sonsuzluk Odası: İstanbul Boğazı adlı mekâna özgü yerleştirmesi ise İstanbul Boğazı’ndaki anlık meteorolojik dönüşümle ilgili veri ve temalara odaklanıyor. Yapıt, 360° aynalı bir odada anlık verileri dijital teknolojiler kullanarak işliyor ve hareketli görseller yaratıyor.
Yeni müze binasının dış etkinlik alanında da heykel sanatının önemli örnekleri ziyaretçilerle buluşuyor. Burada Adrián Villar Rojas’ın 14. İstanbul Bienali kapsamında Büyükada’da sergilendikten sonra İstanbul Modern’in koleksiyonuna dahil edilen Tüm Annelerin En Güzeli (I) adlı yapıtının yanı sıra Richard Deacon’un Ev Modeli, Anselm Reyle’nin Yeraltı Dünyasının Üstünde ve Toz Çökerken, Yılmaz Zenger’in Bence Ayça ve Selma Gürbüz’ün Avrupalılar isimli çalışmaları yer alıyor. Anthony Cragg’in Runner adlı yapıtı İstanbul Modern’in giriş platformunda konumlanırken, Richard Wentworth’ün Sahte Tavan adlı yerleştirmesi ise zemin kattaki lobide, Antrepo binasından sonra yeniden sanatseverlerle bir araya geliyor.
İstanbul Modern’in yeni müze binası beş yeni sergi ile birlikte ziyarete açılıyor. İstanbul Modern’in koleksiyonundan kapsamlı bir seçki sunan “Yüzen Adalar” başlıklı sergi ile pek çok eser ilk kez sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Sergi kapsamında Türkiye ve dünyadan 110 sanatçı ve 2 sanatçı ikilisine ait 280’den fazla yapıt, koleksiyon ve süreli sergi salonlarının yanı sıra yeni müze binasının farklı mekânlarında sanatseverlerle buluşuyor. Serginin başlığı sanatçıların hem ait oldukları yerle olan ilişkilerinin altını çiziyor hem de düşünceleri ve üretimleriyle sınır ve coğrafyalar ötesi etkilerini vurguluyor. İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi Nuri Bilge Ceylan’ın “Başka Bir Yerde” adlı fotoğraf sergisiyle açılış yapıyor. Burgan Bank sponsorluğunda hayata geçirilen sergide sanatçının Türkiye’nin yanı sıra, Hindistan, Gürcistan, Çin, Fas ve Rusya gibi dünyanın farklı coğrafyalarında çektiği 22 büyük portre yer alıyor. Kadın sanatçıların üretimlerini desteklemek ve çalışmalarını daha görünür kılmak amacıyla 2016 yılında kurulan İstanbul Modern Kadın Sanatçılar Fonu aracılığıyla müze koleksiyonuna dahil edilen yapıtlar “Hep Buradayız” başlıklı sergi ile izleyici karşısına çıkıyor. Bank of America’nın sponsorluğunu üstlendiği sergi, farklı kuşaklardan Türkiye sanat tarihinde önemli yere sahip kadın sanatçıların araştırdığı beden politikaları, bellek ve tarih yazımı gibi temalar çerçevesinde bir kurgu sunuyor. VitrA sponsorluğunda izleyiciyle buluşan “Renzo Piano: Yerin Ruhu” sergisi, müzenin ücretsiz olarak erişilebilen zemin katında bulunan kütüphanenin girişinde yer alıyor. Sergide, Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop (RPBW) tarafından tasarlanan İstanbul Modern’in yeni müze binasının hikâyesi, RPBW’nin öne çıkan diğer kültür-sanat yapılarının mimarisiyle birlikte sunuluyor. Müzenin yapım sürecini fotoğraflayan Cemal Emden’in “Mimarinin İnşası” başlıklı seçkisi tarihi bir dönüşümü belgeliyor. Müzenin inşaatını da üstlenen Yapı Merkezi’nin sponsorluğuyla gerçekleşen sergide, Cemal Emden’in yeni müze binasının inşa sürecini anlatan fotoğrafları yer alıyor.