30'dan fazla dilde milyonlarca okura sahip olan, Çocuk, Küçük Muazzam Şeyler, 19 Dakika kitaplarıyla tanıdığımız Jodi Picoult’nun yeni romanı Işığın İki Yüzü, Mehmet Deniz Öcal’ın çevirisiyle April Yayıncılık'tan çıktı.
Jodi Picoult’nun sondan başa doğru kaleme aldığı Işığın İki Yüzü, on bir saatte birbirine hiç benzemeyen on karakterin aynı kaderde nasıl kesiştiğinin hikâyesini anlatırken, sorduğu yakıcı sorularla meydan okuyor. Bu tavrıyla çetrefilli sosyal konuları dürüstlükle tartışmaya açıyor. Ayrıca romanın sonunda okurları Picoult ile yapılmış samimi bir sohbet ve kitap kulüpleri için hazırlanmış yönlendirici bir rehber bekliyor.
“Merkez’de sıradan bir sonbahar günü... Her şey yolunda görünüyor.
Ta ki gözü dönmüş silahlı bir adam ateş açıp içerideki herkesi rehin alana dek.
Rehine arabulucusu Hugh McElroy, vakit kaybetmeden olay yerine intikal ediyor.
Tam iletişime geçmeye hazırken telefonuna gelen mesaj, acil durumu kâbusa çeviriyor.
Rehineler arasında kendi kızı da var: Wren.
Kısacık hayatının en kötü gününü yaşayan Wren’e, Merkez’de unutulmaz karakterler eşlik ediyor:
Hayat kurtarmaya çalışan bir hemşire, işini ve inancını en baştan sorgulamak zorunda kalacak bir doktor, hasta kılığında bir kürtaj karşıtı, hamileliğini sonlandırmak isteyen genç bir kadın ve sesini duyurmaya çalışan bir adam...
Hamile bir kadın ve doğmamış bir çocuk eşit haklara mı sahiptir?
İyi ebeveyn olmak nedir ve doğru her zaman tek midir?
Artık şu doğmama ve doğurmama hakkını ciddi bir şekilde konuşalım mı?”