Mona Awad’ın yalnızlık ve aidiyetin, dostluk ve arzunun, hayal gücünün fantastik ve korkunç gücünün “abartılı” hikâyesini anlattığı romanı Tavşan, Sinem Akyol’un çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan çıktı.
Margaret Atwood’un “Ah, Tavşan. Muhteşem bir kitapsın sen!” dediği Tavşan, Time ve Vogue’a göre 2019’un en iyi kitaplarından biri olarak görüldü, 2019 Goodreads Okur ödüllerinde “Korku” romanı finalisti seçildi.
Samantha Heather Mackey, New England’daki Warren Üniversitesi’nin seçkin yüksek lisans programına katılan en aykırı tipti. Karanlık hayal gücünün arkadaşlığını çoğu insanınkine tercih eden burslu öğrenci Samantha, yazarlık sınıfının diğer dört üyesi olan, birbirlerine “Tavşan” diyen ve aynı şekilde hareket edip konuşan, havalı ve zengin kız grubu tarafından tamamen dışlanıyordu. Ancak Samantha, Tavşanların efsanevi Müstehcen Salon’una davet edildiğini söyleyen bir kart aldığında her şey değişecekti. Tavşanların ürkütücü ama bir o kadar da kutsal dünyasının derinliklerine dalıp, canavarca yaratımlarını ortaya çıkardıkları ayinsel Atölye’ye katıldığı zaman gerçekliğin sınırları belirsizleşecekti. Samantha çok geçmeden kendisini karşı konulmaz ve tehlikeli bir dünyanın içinde bulacaktı.
“Biz, sadece gece vakti güzel şeyler yapan masum kızlardık. Neredeyse ölüyorduk. Ölüyorduk, değil mi?”