Aynur Tıkıroğlu'nun "Yeni Kötü Günler" başlıklı kişisel sergisi 6-31 Ağustos tarihleri arasında, Görkem Kılavuz ve Serhat Erdem’in “Olgunun İzdüşümü” başlıklı sergisi ise 9-31 Ağustos tarihleri arasında Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkez Alt Kat Galeri’de sanatseverlerle buluşacak.
Aynur Tıkıroğlu'nun Hal Foster’ın aynı isimli kitabından esinlenerek kurguladığı "Yeni Kötü Günler" başlıklı kişisel sergisi, tamamı kolaj ve karışık teknikten oluşan 25-30 adet eseri izleyicinin beğenisine sunuyor.
“İlk kişisel sergim olan ‘Yeni Kötü Günler’i Hal Foster’ın aynı isimli kitabından esinlenerek kurguladım. Yıllardır üzerinde çalıştığım meşrulaştırma kavramını, Foster’ın arşivsel dürtü olarak tanımladığı bellek ve tarih çerçevesinde diyalektik bir perspektiften ele aldım ve kendime özgü görsel dilimle kendi hikayemi inşa ettim.
Çalışmalarımda kolaj ve dekolaj tekniklerini kullanıyorum. Anlamın ve anlatının katmanlı bir yapısı olduğuna inandığım için çalışma alanımda da benzer bir bakış açısı geliştirdim ve bu katmanları bir araya getirirken çalıştığım yüzeylere zarar vererek (kazıma, zımparalama vb.) eserlerimi oluşturdum.
Hal Foster’ın, 20. yüzyılın sonlarından itibaren sanatın politik ve toplumsal bağlamları içindeki rolünü ele aldığı ‘Yeni Kötü Günler’ isimli kitabından esinlenerek bir araya getirilen bu çalışmalar, verdiğimiz kararların tamamının aslında politik olduğunu vurgulamayı amaçlamaktadır. Aldığımız her karar, faaliyete geçtiğimiz her eylem aslında politik olma halinin tam karşılığıdır. Bu noktada politika kavramının temeline de dönüp bakmak yararlı olacaktır; Politika, Antik Yunan’da şehir devleti anlamına gelen "polis" kelimesinden türemiştir. Gündelik hayatta işlerini bitiren vatandaşların şehrin yönetimine katılmak için meclise gidip verilecek olan kararlara katkıda bulunmasına politika denir. Politika, seçim yapma eyleminin kendisidir. Günümüz devletlerinde bu ‘seçme eylemi’ 4 ile 5 yıla indirgenmiştir. Artık vatandaş, belirli aralıklarla katıldığı seçimlerde mutlak gücü bir “hükümet” tekeline devreder ve sorumluluklarının da bununla birlikte bittiğini düşünür. Bir nevi yanılsama yaratır bu durum, sorumluluğu devretmek hissi gibi bir etki bırakır.”
"Yeni Kötü Günler" sergi metninden alıntı.
Aynur Tıkıroğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği “Olgunun İzdüşümü” sergisi, Foucault’nun teorilerinden yola çıkarak Görkem Kılavuz ve Serhat Erdem’in iktidar ve delilik temalarındaki derin yolculuklarını sunuyor. Her iki sanatçı da kendi yollarıyla bu kavramları yeniden inşa ediyor ve bakmak istemediğimiz yerleri işaret ederek varoluş hikâyelerini tamamlıyor. Sanatçıların kendi karanlıklarına bakarak oluşturdukları eserler, aynı zamanda bir uyanışın temsilinde başat rol oynuyor.
“‘Olgunun İzdüşümü’ sergisi, Michel Foucault’nun iktidar kuramını merkeze alarak bilinçdışı ve ölüm kavramları üzerinden bir sanat yolculuğu sunar. Foucault, iktidarın yalnızca baskı ve kontrol mekanizmaları yoluyla değil, aynı zamanda bilgi ve hakikat üretimi yoluyla da işlediğini belirtir. Bu sergi, bireyin iç dünyasındaki iktidar dinamiklerini ve bu dinamiklerin sanat aracılığıyla nasıl açığa çıktığını araştırmayı amaçlar.
İktidar, yalnızca özgür nesneler üzerine uygulanabilir; bu nedenle özgürce eylemde bulunamayan ‘şeylerin’ olmadığı yerde iktidardan söz etmek anlamsızdır. Michel Foucault, bilginin başkalarına yüklenen bir iktidar olduğunu ve bu nedenle başkalarını tanımladığını belirtir. Ona göre bilgi, özgürleşmenin önünü keser; gözetler, düzene sokar ve disipline eder.
Foucault’nun düşüncelerinde bilinçdışı, bireysel ve toplumsal iktidar ilişkilerinin şekillendiği ve yeniden üretildiği bir alan olarak ele alınabilir. Sergideki eserler, bilinçdışının karmaşık ve rahatsız edici doğasını yansıtırken, bireyin kendisi üzerindeki iktidarını da gözler önüne serer. Bu bağlamda, bilinçdışı, Foucault'nun ‘özne’ ve ‘güç ilişkileri’ kavramlarının iç içe geçtiği bir alan olarak değerlendirilebilir. Sanat eserleri, izleyiciyi kendi bilinçdışıyla yüzleşmeye ve iktidarın görünmeyen bağlarını sorgulamaya teşvik eder.”
“Olgunun İzdüşümü” sergi metninden alıntı.
Künye:
1. Aynur Tıkıroğlu_ Beden Dili, Dinliyorum(!), 2018, Mukavva Üzerine Karışık Teknik, 25x25 cm
2. Serhat Erdem, isimsiz, tüyb, 2019, 80x110cm
3. Serhat Erdem, isimsiz, tüyb, 2019
4. Görkem Kılavuz, Kayıp 3
5. Aynur Tıkıroğlu, Beden Dili, Tek Boynuzlu At, 2019, Mukavva Üzerine Karışık Teknik, 24x29 cm
6. Aynur Tıkıroğlu, Şehir, Olağan Şeyler, 2021, Karışık Teknik, 25x25cm