Tokatlıyan Han’ın beşinci katında düzenlenen Teras sergilerinin ilki olan, küratörlüğünü Eda Yiğit’in üstlendiği “Polifonik Bir Bahçe” sergisi 16-31 Ekim tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak.
Eda Yiğit’in küratörlüğünde hazırlanan “Polifonik Bir Bahçe” sergisinde A. Serkan Aka, Özge Akdeniz, Orçun Beslen, Kirkor Dabanyan, Ari Hergel, Bilal İmren, Mine Kemertaş, Şafak Kocaoğlu, LÜTFÜ, İlhan Sayın, Funda Susamoğlu’nun eserleri yer alıyor. Yirmi yılı aşkın süre önce oda sakinlerinin mekânı terk etmeye başlamasından bu yana dokunulmamış bir mekân olan Tokatlıyan’ın teras katı ilk kez bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
Farklı disiplinlerden ve üretim pratiklerinden gelen on bir sanatçıyı bir araya getiren sergi seçkisi, resim, desen, enstalasyon, fotoğraf, video, heykel, seramik, müzik ve ses alanlarında olmak üzere mekâna özgü yeni üretimlerden ve daha önce sergilenmemiş işlerden oluşuyor. Küratörün kendisi ve handa atölyesi olan diğer sanatçıların girişimiyle gerçekleşen, davetli sanatçıların katılımıyla zenginleşen sergi, mekânın geçmişi ile bugün arasında çizdiği zikzaklarla şekillenirken iki yılı aşkın süredir sanatçıların handa örgütlediği yeni yaşam kültürünün rüzgarını arkasına alıyor. Tokatlıyan’ın teras katı ilk kez bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergiyle birlikte aradan geçen zamanın izlerini ve işaretlerini taşıyan mekânda geçmişe tanıklık edenlerin bıraktıkları soyut miras, kolektif bir bakışın konusu oluyor. Zihinlerinde yerin katmanlarını sıyırarak çalışan sanatçılar, mekânı kavramanın yolunu kulpu kopuk bir fincan gibi avuçlarının arasına almakta buluyor.
Mekân, harabe, hafriyat ve hafıza ilişkisi üzerine düşünen, farklı mekânsal ölçeklerde üreten, duyuların ve duyumsanır olanın alanında gezinen sanatçılar sergi kapsamında bir araya geliyor. Mekânı bir enstrüman gibi kullanarak mimari unsurları ve yapı elemanlarını sanatsal üretimlerinin malzemesi kılıyorlar. Hafızanın birer taşıyıcısına dönüştürdükleri etrafa saçılmış, parçalanmış ya da atılmış materyalleri yeni anlamlar ve formlar türetmek için işliyorlar. Mekânın harabiyetinin anlam yüklü doğası içinde sanatçıların hanı keşfetmeleri, yaptıkları dalgın gezintilerle mümkün oluyor. Bireysel üretim alanları olan atölyelerinden hana doğru kayan düşünsel üretimlerin mutfağında karşılaşmalar, tartışmalar ve paylaşımlar çoğalıp çeşitleniyor. Tanıklık edilmeyen görünmez bir geçmişin fiziksel izleri mekânsal pratiklerle, öznelere dönük tahayyüllerle ve sezgilerle kavranıyor.
Künye:
1. Bilal İmren, video art, 2024, timelapse, 04'00''
2. Özge Akdeniz, Boşluğun Kıyısı, 2024, enstalasyon, ahşap ve plastik şişe, A4 fotoğraf
3. Serkan Aka, Buralarda Bir Yerde, 2024, atık porselen eşya, elektronik aksam, Fotoğraf: Emirkan Cörüt
4. Funda Susamoğlu, Otel Rüyası, 2024, terracotta ve çimento
5. Tokatlıyan Han, sergi mekânı, Fotoğraf: Bilal İmren
6. Tokatlıyan Han, sergiye ilham veren bahçe, Fotoğraf: Bilal İmren