Tufan Baltalar’ın “Akış” başlıklı kişisel sergisi 14 Aralık’a kadar PİLOT Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor.
Tufan Baltalar’ın neredeyse yüz parça yeni seramik eserinin yer aldığı bugüne kadarki en kapsamlı sergisi “Akış”, genel akışın hengamesi içinde kaybolabilen bireysel yaşamları keşfetmeye odaklanıyor. Sanatçının seramik çalışmalarında, organik kusurlar, tekrarlayan teknikler ve geleneksel formlara göndermeler içeren imgeler bir araya geliyor. Bu eserler, Baltalar’ın doğa-insan ilişkisini şiirsel bir dille ifade etme çabasının bir sonucu olarak, rüzgâr, su, bulutlar ve yürüyüş gibi kavramlarla karmaşık bir sistem oluşturuyor. Minyatür bulutlar, hassas yaprak dokuları ve rüzgarla dağılmış çimenler, sanatçının gündelik yaşamından etkilenerek ürettiği yeni eserlerinin temelinde yer alıyor.
“Tufan Baltalar’ın güncel seramik işleri, sanatçının disiplinler arası pratiği boyunca düşsel ancak gerçekçi bir hassasiyetle parça parça inşa ettiği dünyanın devamı niteliğindedir. Baltalar, seramik üretiminde doğanın unsurlarını ve kişisel deneyimleri, insanın doğayla ilişkisi bağlamında düşünmeye davet eder. Bu bağlamda, sanatçının eserleri ‘kişi’ ve kişinin dünya üzerindeki deneyimi üzerine derinlemesine bir sorgulama sunar. Sanatçı, kişisel deneyimlerini aktarırken, üzerinde durduğu meselelerdeki kolektif ve toplumsal ortaklıkları da keşfeder.
Baltalar’ın büst, tabak, kâse formlarındaki sırlanmış seramik işleri, geleneksel seramik teknikleri ile modern peyzaj temsillerini bir araya getirir. Rüzgârın etkisiyle eğilen ağaçlar, havada salınan bitkiler ve süzülen bulutlar, doğanın ve insanın dinamik bir ilişki içinde olduğunu ve sürekli değiştiğini gözler önüne serer. Sanatçı, alışılmış seramik formlarını araştırarak deneysel tutumunu bu tekniğe de taşır. Figürler, tabakların yüzeyinde iki boyutlu doğalarını terk ederek alanda varlık gösterir; seramik yüzey, bir tuval olmanın ötesine geçerek bir heykel veya kaide işlevi üstlenir. Zamanla bitkisel figürler, tabak formundan uzaklaşarak kendi bağımsızlıklarını ilan eder. Bitkiler büstleri sadece sarmaz, bitkilerle bir olan insanlar görürüz.
Baltalar’ın insan temsilleri, otobiyografik bir yaklaşımdan çok, kent-doğa çatışmaları arasında var olan bireyin deneyimine dair bir referans noktası olarak görülebilir. Sanatçının seramik heykellerinde insan figürleri, bitkisel motifler tarafından sarmalanmış ve belki de ele geçirilmiş durumdadır. Bu sahnelerde bireyin karşı koyma çabası yerine bir boyun eğme durumu dikkat çeker. Figürlerin yüzlerinde huzurlu bir kayıtsızlık ifadesi belirir; insan, yoğun çatışmalar ve hasret sonrası doğaya dönerek kendini ona teslim etmiştir.”