Vuslat’ın “Emanet” başlıklı kişisel sergisi, Ebru Yetişkin küratörlüğünde, 30 Temmuz'a kadar MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Beş Kubbe Salonu’nda sanatseverlerle buluşuyor.
Vuslat’ın heykel, resim, şiir, ses ve enstalasyon eserlerinden oluşan “Emanet” sergisi, izleyiciyi güven, bağlılık, ihtimam gösterme, sözüne sadakat ve koruyuculuğun değerini ifade eden “emanet” kavramının birçok tezahürünü keşfetmeye davet ediyor. Sergiye Vuslat’ın kendi çalışmalarının yanı sıra sanatçı iş birlikleri de eşlik ediyor. Sanatçı Pelda Aytaş ve Vuslat'ın iş birliğiyle ortaya çıkan Kucaklaşma adlı eser, “Emanet” kelimesinin içinde yaşadığımız kültürel coğrafyada konuşulan ve dokuz ayrı dilde paylaşılan anlamlarını düşünmeye davet ediyor. “E-m-n” kökünden türeyen “Emanet” kelimesinin Aramice-Süryanice, İbranice, Arapça, Farsça, Urduca, Türkçe, Yunanca ve Kürtçe’deki karşılıklarını sunuyor. Sanatçı Alican Okan ile serginin ses içeriklerini çalışan Vuslat, sergideki eserler hakkında dinlenebilecek hafıza kayıtlarını paylaşıyor. Geçtiğimiz yıl Baksı Müzesi’nde izleyici karşısına çıkan “Emanet” sergisi, bu kez “sinematografik düşünebilmeye açılan bir çoksesli hafıza kaydı ve bir anlatı peyzajı olarak yeniden kurgulanıyor. Düşüncenin kristalleşmesi olarak karşılaştığımız Vuslat’ın her bir eseri, beş kubbenin altına bir hafıza sekansı olarak konumlanıyor.
“Birçok momentumu olan sergide bir an, ayağına diken batmış bir kuş bakışıyla puslu dağların ardında kaybolanları geniş plana açılıp, daha net görebiliriz. Bir diğer an ise, moleküler bir perspektife geçip, DNA yapılı bir zincirin etrafında yürürken atalarımızdan aldığımız enformasyonu nasıl saklayıp koruduğumuza ya da dönüştürdüğümüze odaklanabiliriz. Yaşamın hangi anlarını hafızamıza nasıl kaydettiğimizi, bu hafıza kayıtlarıyla nasıl b(ağ)lar kurduğumuzu ve hiç unutmadıklarımızı anımsarız. Bize bazen bir kara delik gibi gözüken geleceğin karanlığından sakınmak için yan yana durarak ışıldayanların iyileştirici ve umut verici gücüne sahip çıkar, bazen de usulca havada asılı kalabiliriz. Bakış açılarının devingenliği sayesinde hareketlilik kazanırız. Bir hafıza sekansından diğerine geçen anlar ve anlatılar arasında dolanırken, hem kendi yaşamımızı bir film şeridi gibi yansıtarak tefekküre imkân veren, hem de başka tahayyül olasılıklarına açılan bir estetiği deneyimleriz.”
Ebru Yetişkin
Künye:
1. Bayburt I, 2023 Tuval üzerine Gümüşhane/Bayburt’un doğal toprak ve taşlarından üretilmiş pigment ve füzen, 180 x 230 cm Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz
2. Bir Varmış Bir Yokmuş, 2023 Seramik, 86 x 40 x 95 cm Bir Ordaymış Bir Burada, 2023 Seramik, 92 x 54 x 87 cm Fotoğraf: Kayhan Kaygusuz
Fotoğraf :Kayhan Kaygusuz