Nanae Aoyama’nın yalnızlığın farklı yüzlerini, sıradan günlerin içinde saklı duyguları ve şehir yaşamının bireyde bıraktığı izleri ele aldığı kitabı Yalnız Kalmak İçin Mükemmel Bir Gün, Merve Sever’in çevirisiyle Beyaz Baykuş Yayınları’ndan çıktı.
Günümüz dünyasında yalnızlığın anlamını sorgulatan dokunaklı bir hikâye anlatan bu kitap, Japonya’nın prestijli edebiyat ödülü Akutagawa’yı kazandı ve bugüne kadar 15’ten fazla dile çevrildi. Yalnız Kalmak İçin Mükemmel Bir Gün, modern Japon toplumunun bireyler üzerindeki etkisini, yalnızlık, aidiyet ve geçicilik temaları üzerinden etkileyici bir şekilde işlerken, romanın başkahramanı Chizu’nun yaşamına dokunaklı bir pencere açıyor.
Chizu, hayatının yönünü belirlemek için Tokyo’ya göçen genç bir kadındır. Kalacak yeri yoktur, aile dostu bir yaşlı kadının yanında geçici bir yuva bulur. Fakat bu ev, yalnızlığı, geçmişin izlerini ve ilişkilerin karmaşık yanlarını içinde barındıran bir dünya sunar ona. Bir yandan özgürlüğe adım atmak isterken diğer yandan başkalarıyla bir arada yaşamanın getirdiği zorlukları keşfeder.
“Büyükşehirde, yalnızlık bir tercih midir, yoksa, kaçınılmaz bir durum mudur?”