Mustafa Taviloğlu’nun 52 yıllık koleksiyonundan eserlerin yer aldığı “Bir Koleksiyoner Hikâyesi: Mustafa Taviloğlu” başlıklı sergi, şehrin farklı noktalarında yer alan yedi farklı mekânda, dört tema altında sanatseverlerle buluşuyor.
Mustafa Taviloğlu’nun 1972 yılında başlattığı, 52 yıldır büyütmeye devam ettiği Taviloğlu Koleksiyonu’nun yarım asırlık serüvenini gözler önüne seren “Bir Koleksiyoner Hikâyesi: Mustafa Taviloğlu” sergisinin küratöryal düzenlemeleri Derya Yücel ve Marcus Graf tarafından; mekân konsepti ve düzenlemesi ise mimarlar Murat Tabanlıoğlu ve Emre Arolat tarafından gerçekleştirildi. Taviloğlu’nun bağ kurduğu ve özenle seçtiği eserlerle oluşturduğu koleksiyon, sanatçıların, dönemlerin, üslupların, tekniklerin ve medyumların çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. 903 sanatçının 2412 eserini barındıran Taviloğlu Koleksiyonu’nda yer alan 2400’den fazla eseri sanatseverlerle buluşturan sergi, İş Sanat ana sponsorluğunda; İBB, İBB Kültür ve İBB Miras ev sahipliğinde; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Altınmarka ve Eyüp Belediyesi’nin katkıları ve Contemporary Istanbul Vakfı iş birliğiyle gerçekleşiyor. Sergi, 15 Aralık tarihine kadar İstanbul Resim ve Heykel Müzesi, Artİstanbul Feshane, İstanbul Sanat, Müze Gazhane, Likör Fabrikası, Galeri Eyüpsultan ve İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşuyor.
“Bir Koleksiyoner Hikâyesi: Mustafa Taviloğlu” sergisinin, 258 sanatçının 752 eserinden oluşan “Tanıdığımız İnsanlar” temalı bölümünün bir kısmı Artİstanbul Feshane’de sergileniyor. 19. yüzyıldan günümüze kadar uzanan “Tanıdığımız İnsanlar” başlığı, koleksiyonda geniş yer tutan bir tema olarak figüre odaklanıyor. Uzun bir tarihin ve kuşaklar arası bir yelpazenin çevrelediği bu tema altında yan yana gelen yapıtlar, insanı ve dolayısıyla toplumu biçimlendiren kültürel kaynakların göstergeleri hâline geliyor. Sergilenen yapıtlarda, insanın sosyal kimliği, yalnızlığı, doğayla ilişkisi, dünyayla olan dinamik etkileşimi, fiziksel ve ruhsal yaşamı gibi insana dair olan ne varsa sanatçıların özgül tarihsel koşulları içinde ve özgün yorumlarında kendini yeniden gösteriyor. Müze Gazhane, serginin, 138 sanatçının 242 eserinden oluşan “Gördüğümüz Renkler” başlıklı temasının bir bölümüne ev sahipliği yapıyor. Soyut sanatın renkli dünyasını sunan eserlerin yer aldığı bu tema, 20. yüzyıldan günümüze kadar uzanıyor. “Gördüğümüz Renkler” başlığı, koleksiyonda gerçeklik ve somut imgeyi aşan soyutlamanın renkli dünyasını izleyiciye sunuyor. Haliç Tersanesi’nde yer alan İstanbul Sanat Müzesi’nde sergilenen “İzlediğimiz Manzaralar” temalı bölüm ise, 275 sanatçının 752 eserinden oluşuyor. 19. yüzyıldan günümüze, ağırlıklı olarak peyzaj ve manzara konulu eserleri bir araya getiren başlık, koleksiyonda kapsayıcı bir kavram olan doğayı merkezine alıyor. Tarih ile günümüz, kültür ile doğa arasında bağlantı kuran yapıtlar, pastoral, tarihsel, mimari, ekolojik bir kültür imgesine dönüşürken, sanatçıların yaşadığı dönemin dinamiklerinin belleğe aktarıldığı manzaralar olarak izleyici karşısına çıkıyor.