Esprili ve duygu yüklü çocuk kitaplarıyla tanınan ödüllü yazar Hacer Kılcıoğlu’nun zamanın durduğu bir çocukluğun hikâyesini anlattığı kitabı Leb Demeden Leblebi, Günışığı Kitaplığı’ndan çıktı.
Kılcıoğlu, bu kitabında yakın komşuluk ilişkilerinin yaşandığı, gazoz şişeleriyle, fotoğraf albümleriyle, bahçe oyunlarıyla ve haylazlıklarla dolu, teknolojiden uzak yılları hatırlatıyor. Toplumsal yaşamımızın kültürel değerleri üzerine gülümseterek düşündürüyor.
“Duru, gözünü açtığında kendini bahçeli, tek katlı evlerle çevrili, tanımadığı bir kasabada bulur. Karşısına daldan dala atlayarak soluksuz konuşan, cepleri leblebi dolu yaşıtı Jale çıkınca, mecburen onun peşine takılır. Laklak leyleklerin gölgesinde, kayıp horoz Pataros'un peşinde, buzcu dükkânından tren garına, pişi ziyafetinden postanede telefon bağlatmaya uzanan macerada bilmediği sözcükler ve kendi yaşamından çok farklı anılar toplamaya başlar. Duru, hiç tanımadığı bu eski kasabaya nasıl ve neden geldiğini çözebilecek midir?..”