11 ŞUBAT, SALI, 2025

Zeynep Demirhan’ın “Anlık Telaşın Anatomisi” Sergisi Bilsart’ta

Bilsart, Zeynep Demirhan’ın “Anlık Telaşın Anatomisi” başlıklı kişisel sergisini 12 Şubat-8 Mart tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.

İsmini Ece Eldek’in Mânâ adlı kitabındaki şiirden alan “Anlık Telaşın Anatomisi” sergisi tanıdık ve tekinsiz arasındaki gerilimi, bireyin çevresinde yer edinme çabası üzerinden somutlaştırıyor. Bu psikolojik mücadele, kentin karmaşık dinamikleri içinde bireyin benliği ve etrafındaki ile ilişkisine dair soruları ortaya koyuyor. Sergide yer alan Süregelen isimli 10 dakikalık video bu gerilimi ve panik durumunu maddenin hâl değişimi ile mekânsal bir deneyime çeviriyor. Yersiz Düşler isimli video ise, kentsel rant için yıkılmak üzere olan bir yapı ile sanatçının kurduğu ilişkiyi gözler önüne seriyor.

“Martin Heidegger’in “dwelling” kavramından yola çıkarak, yerleşmek, insanın dünyadaki varoluş biçimidir; bu yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir eylemdir. Güvenli alan olarak tanımladığımız ev, bedenin bir yansımasıdır ve yaşantılarımızı anlamlandırmak için bir sığınaktır. Evin bir uzantısı olan kent ise, aidiyet arayışındaki bireyin zihninde sürekli yeniden kurulan bir oluşumdur.

Freud yuva olarak tanımladığı Heimlich kelimesi ile olumsuzluk eki un- birleştirerek Unheimlich kavramını türetmiş ve tekinsizlik durumunu tanımlamıştır. Tanıdık olanın tekinsiz bir hâle dönüştüğü, bastırılanın ortaya çıktığı bu durumda, bilinçdışı gün yüzüne çıkar. Lacan’a göre bilinçdışı bireyin gizli kalmış arzularını yansıtsa da bu alan aynı zamanda Öteki ile kaçınılmaz bir şekilde ilişkilidir. Mahrem olan, bireyin en içsel mekânıdır, ancak bilinçdışındaki yabancılık ve Öteki’nin etkisi, bu mahremiyeti sürekli yeniden şekillendirerek tekinsiz bir hâle getirebilir. Kendini var etme çabasıyla yüzleşen birey kültürel, sosyal ve duygusal bir yabancılaşma yaşar, iç ile dış arasındaki sınırları silikleşir. Kentin sokaklarında dolaşırken, evin bastırılan öteki yüzü ile karşılaşır.

Böyle bir coğrafyada yaşamak, sakinleri için hem anlam arayışının hem de bu anlamın sürekli yıkıma uğradığı bir alan yaratır. Kapitalist dinamikler, kent mekânlarının metalaştırılması, güvende hissedememe ve değersizlik, bireyin bu arayışlarını sekteye uğratır. Modern dünyanın yarattığı ekonomik ve toplumsal sıkışmışlık içerisinde beden sıkışıp kalır ve kendine bir nefes alanı yaratmakta zorlanır. Kök salamayan beden, bu sıkışmış hâlin içinde telaşlı zamanlar ile ilerlemeye çalışır. Belirsizliğin ve bilinmezliğin içinde hareket ederken kendine geçici yuvalar ve kaçış alanları arar. Tanıdık bir yer arayışı artık fiziksel bir barınak olmaktan çıkıp zihinsel bir süreç hâline gelir. Bu sürecin bir sonu yoktur; her an yeniden üretilebilen ve döngüsel değişimlerin içinde devam eder.”

0
328
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage