17 TEMMUZ, SALI, 2018

2018'in İlk Yarısından Geriye Kalanlar

Yılın ilk yarısı geride kalmışken, tutkulu bir azınlık, yakından takip ettiği ödül sezonu için gün saymaya ve Oscar tahminlerini güncellemeye başladı bile. Sezon boyunca adlarını ezberleyeceğimiz filmlerin fragmanları bir bir yayımlanır, gösterim tarihleri belli olurken, özellikle son yıllardaki istatistikler gösteriyor ki, ödül sezonunda öne çıkacak, Oscar adaylıklarına ve hatta heykelciklerine ulaşacak filmlerden birkaçını izledik bile! Bir an önce eksiklerinizi tamamlamanız için bu filmleri ve birkaç ay sonra hangi kategorilerde aday gösterilip ödüllendirilebileceklerini listeledik.

2018'in İlk Yarısından Geriye Kalanlar

Sinemanın ödül sezonuna, konuya kendini saplantılı bir şekilde kaptırmış olanlar için yılın 365 günü olsa da, daha gerçekçi sınırlar çizmek gerekirse yaklaşık olarak şu tarihleri verebiliriz: Venedik, Telluride ve Toronto film festivallerinin geride kaldığı eylül ayının ilk haftaları ve Akademi Ödülleri’nin dağıtıldığı şubat ayının son haftası. Yani 2018-2019 ödül sezonu için kilit tarihler 16 Eylül 2018 - 24 Şubat 2019 aralığı. Uluslararası pazarlama stratejileri gereği, ödül sezonunda, özellikle de Akademi Ödülleri için değerlendirilmesi beklenen filmler, ABD’de çoğunlukla ekim, kasım ve aralık aylarında izleyiciyle buluşuyor. 78. Akademi Ödülleri’nde En İyi Film Ödülü’nü alan Crash ve 82. Akademi Ödülleri’nde En İyi Film Ödülü’nü alan The Hurt Locker, sırasıyla mayıs ve temmuz ayındaki ABD gösterim tarihleri ile, son yıllardaki en ünlü istisnalar arasında yer alıyor.

Ülkemizde ise ödül sezonunu takip edenlerin yaşadığı en büyük sorun ve doğal olarak bu kitleyi yasal olmayan yollardan filmlere ulaşmaya yönlendiren en büyük etken ise ABD’de yılın son çeyreğinde gösterime giren bu önemli yapımların Türkiye gösterim tarihlerinin bir sonraki yılın ilk çeyreği (özellikle de Oscar adaylarının belli olduğu şubat ayı) olarak belirlenmesi. En İyi Film dalındaki Oscar adaylarına bakıldığında, 2017 filmleri arasında 9 adaydan 7’sinin, 2016 filmleri arasında 9 adaydan 6’sının, 2015 filmleri arasında 8 adaydan 5’inin Türkiye’de bir sonraki yılın ilk çeyreğinde gösterime girdiğini (hatta Fences ve Hell or High Water örneklerinde olduğu gibi hiç gösterime girmeyebildiğini) görüyoruz.

​ABD’de dahi yılın ilk yarısında gösterilen filmlerin ödül sezonuna taşındığını görmek şaşkınlık yaratan bir durumken, Türkiye’deki gecikmeli gösterim tarihleri göz önünde bulundurulduğunda bu filmlerin sayısının bir hayli az olduğunu tahmin etmek güç değil. Diğer yandan bu imkânsız da değil, özellikle de En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu gibi teknik kategorilerde ve En İyi Animasyon kategorisinde… Son yıllardaki En İyi Film adaylarından 1 Oscar’lı Get Out (21 Nisan 2017), 3 Oscar’lı Dunkirk (21 Temmuz 2017) ve 6 Oscar’lı Mad Max: Fury Road (15 Mayıs 2015) Türkiye’deki erken gösterim tarihleriyle dikkat çekenlerden. Geçtiğimiz yıl Get Out ve Dunkirk’ün yanı sıra farklı kategorilerde adaylık elde etmiş olan Logan (3 Mart), Kong: Skull Island (10 Mart), Beauty and the Beast (17 Mart), The Boss Baby (31 Mart), Teströl és lélékröl / On Body and Soul (21 Nisan), Guardians of the Galaxy Vol.2 (28 Nisan) ve Baby Driver (30 Haziran) da yılın ilk yarısından Akademi Ödülleri’ne kadar gündemde kalmayı başarmış yapımlar. Peki bu yılın ilk yarısında aynı başarıyı elde edebilecek olan filmler hangileri? 

Black Panther | 16 Şubat 

MARVEL evreninin siyahi kahramanı Black Panther’ın solo filmi, 700 milyon dolara yaklaşmış olan gişesiyle şu an ABD’de 2018’in gişe rekortmeni unvanını elinde tutuyor, muhtemelen de yılı bu şekilde kapayacak. Stüdyonun beklediğinin çok ötesinde bir başarı elde eden film, yalnızca izleyicinin değil eleştirmenlerin de beğenisini ve takdirini kazandı. Siyahi bir süper kahramanın gördüğü bu ilgi, özellikle ırkçılığın yükselişe geçtiği günümüzde büyük önem taşıyor; Black Panther’ın sıradan bir süper kahraman filmi olmaktan öteye geçerek toplumsal ve politik mesajlarıyla anılması da öyle. Geçtiğimiz yıl ilk kez bir bilimkurgunun (The Shape of WaterEn İyi Film dalında Oscar ödülüne uzandığı, adaylar arasında bir korku filminin (Get Out) öne çıktığı ve ilk kez bir MARVEL çizgi roman uyarlamasının (Logan) senaryosuyla aday gösterildiği düşünülürse, Akademi’nin süper kahramanlara ve janr filmlerine olan önyargısının yıkılmaya başladığını söyleyebiliriz. Akademi’nin bu yıl rekor sayıda yeni üye kabul ederek arttırdığı çeşitlilik ve düşürdüğü yaş ortalaması da düşünülürse, Black Panther’ı bu yılın En İyi Film ya da En İyi Yönetmen (Ryan Coogler) adayları arasında dahi görebiliriz. Daha yakın ihtimaller arasında En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Miksajı, En İyi Ses Kurgusu ve En İyi Makyaj/Saç Tasarımı kategorilerini de saymak mümkün. Neredeyse kesin konuşulabilecek başarı ise filmin Ruth E. Carter tasarımlarıyla elde edeceği En İyi Kostüm Tasarımı adaylığı olacaktır.

​MARVEL filmlerinden söz etmişken, yılın bir diğer çok konuşulan (ve gişede hemen Black Panther’ın arkasında yer alan) Avengers: Infinity War’un da (27 Nisan) En İyi Görsel Efekt adayları arasında yer alabileceğini not düşelim.

A Quiet Place ve Hereditary | 13 Nisan ve 8 Haziran

Akademi’nin geçtiğimiz yıl Get Out’u En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu olmak üzere dört büyük kategoride aday göstermesinin, bu janra olan önyargıların kırılmaya başladığı şeklinde yorumlanabileceğinden bahsetmiştik. Bu nedenle, son yıllarda büyük çoğunlukla klişeler, devam filmleri ve yeniden çevrimler üzerinden üretimini sürdüren korku ve gerilim janrlarında olsalar da özgün fikirler bulmayı, yeni bir sinema dili oluşturmayı ve izleyeni gerçekten şaşırtmayı başaran filmlerin büyük kategorilerde şansı olduğunu söylemek yanlış olmaz. 2018’in ilk yarısında bu tanıma uyan ve içlerinden birini En İyi Film ve/veya En İyi Yönetmen adayları arasında görebileceğimiz iki kaliteli yapım çıktı karşımıza: A Quiet Place ve Hereditary. John Krasinski’nin yönettiği ve başrolünü eşi Emily Blunt ile paylaştığı A Quiet Place, konusu gereği büyük çoğunlukla sessizlik ve fısıltıların hakimiyetinde geçiyor ve başarısının büyük bir kısmını da bu özgün fikre ve ses tasarımına borçlu. Bu nedenle En İyi Özgün Senaryo, En İyi Ses Miksajı ve En İyi Ses Kurgusu kategorilerinde de iddialı olduğunu söyleyebiliriz. Nesilden nesile geçen bir lanetin tüyler ürpertici hikâyesini anlatan Hereditary’nin iddialı olduğu kategoriler ise En İyi Prodüksiyon Tasarımı ve başrol oyuncusu Toni Collette’in gündemden düşmeyen performansının sızabileceği En İyi Kadın Oyuncu kategorisi.

Isle of Dogs | 20 Nisan 

Bir Wes Anderson hayranıysanız, size güzel bir haberimiz var. Bugüne kadar dört filmiyle farklı kategorilerde altı kez Oscar'a aday gösterilmiş fakat henüz ödüle uzanamamış bu yaratıcı yönetmen, yüksek ihtimalle bu yıl ilk Oscar ödülünü En İyi Animasyon kategorisinde kazanacak. Japonya'da köpeklerin sürgüne gönderildiği bir adada geçen, köpeğini arayan bir çocuk ve bir grup köpeğin macerasını konu alan stop-motion animasyon Isle of Dogs, şimdilik (ülkemizde sonbaharda gösterilecek Pixar animasyonu Incredibles 2 da beklenen ilgiyi ve beğeniyi toplayamamışken) rakipsiz gibi. Wes Anderson'ın Berlin Film Festivali'nde kazandığı En İyi Yönetmen ödülüne kendi ülkesinde yaklaşması pek mümkün gözükmese de onu aşina olduğu En İyi Özgün Senaryo kategorisinin adaylarından biri olarak görmemiz şaşırtıcı olmaz. Filme bir diğer adaylığın ise En İyi Özgün Müzik dalında, geçtiğimiz yıl ikinci Oscar ödülünü kazanan besteci Alexandre Desplat imzalı, Japon kültüründen esinlenen, davul ağırlıklı müzikleri sayesinde geleceğini öngörebiliriz.

Isle of Dogs’un yanı sıra En İyi Animasyon kategorisi için Early Man’in de (13 Nisan) adını anabiliriz. Shaun the Sheep Movie (2015) ve öncesinde Oscar ödüllü Wallace & Gromit: The Curse of the Were-Rabbit (2005) animasyonlarıyla Akademi’nin radarına girmeyi başarmış İngiliz Aardman Animations stüdyolarının bu stop-motion’ı taş devrinde geçen bir futbol öyküsü anlatıyor. 

Solo: A Star Wars Story | 25 Mayıs

Star Wars evreni 2015 yılında beyazperdeye geri döndüğünden beri, hiçbir ödül sezonunu boş geçirmediğinin farkında mısınız? 2015'te Star Wars: The Force Awakens 5, 2016'da Rogue One: A Star Wars Story 2, 2017'de ise Star Wars: The Last Jedi 4 dalda Oscar adaylığı elde etmişti. Buna dayanarak, bu yıl Han Solo'nun gençliğine odaklanan Solo: A Star Wars'un da en az iki dalda, En İyi Görsel Efekt ve En İyi Ses Miksajı dallarında aday olacağını söyleyebiliriz.

​Görsel efekt ve ses kategorilerinden bahis açılmışken, Steven Spielberg imzalı Ready Player One'ın (30 Mart) da adını anmadan geçmeyelim. Uzun zamandır epik ve biyografik dramlar dışındaki türlerden uzak kalan Spielberg, bir zamanlar en iddialı olduğu teknik kategorilerde bu filmiyle yeniden boy gösterebilir.

You Were Never Really Here | 25 Mayıs

Çok uzak bir ihtimalde sıra...  2011 yılında oldukça başarılı bağımsız filmi We Need to Talk About Kevin ile Akademi’nin radarına girmeyi başaramayan Lynne Ramsay’in yeni filmi You Were Never Really Here’ın eli bu kez biraz daha güçlü: 2017 ilkbaharında Cannes Film Festivali’nden iki ödülle ayrılmış olması ve filmin bu kez Amazon Studios gibi bir dağıtımcının elinde oluşu… Kim bilir, belki Ramsay’in tuhaf bir adam ve gizemli bir kız çocuğunun şiddetin gölgesinde geçen gecesini konu alan yeni filmi, öncülünün başaramadığını başarır ve senarist-yönetmenine bir En İyi Özgün Senaryo adaylığı ya da başrol oyuncusu Joaquin Phoenix’e bir En İyi Erkek Oyuncu adaylığı getirir.

Ve Oscar’ın Yabancıları...

Son olarak, Akademi Ödülleri’nin En İyi Yabancı Dilde Film kategorisi için ülkeleri tarafından aday adayı olarak belirlenecek ya da farklı ödüllerde yabancı film kategorilerinde karşımıza çıkacak yapımlar arasında İstanbul Film Festivali’nde izlediğimiz bazı filmlerin yer alabileceğini unutmayalım. As Boas Maneiras / Good Manners (Brezilya), Dovlatov (Rusya), Las Herederas / The Heiresses (Paraguay), Vinterbroødre / Winter Brothers (Danimarka), Transit (Almanya), Touch Me Not (Romanya), Twarz / Mug (Polonya), Western (Almanya) ilk akla gelenler… Türkiye’nin bu kategoride aday göstereceği ve Sanatsal Etkinlikler Komisyonu tarafından seçilecek filmi olabilmek üzere başvurular 23 Temmuz’da sona eriyor ve başvuruda bulunabilmek için 1 Ekim 2017 – 30 Eylül 2018 tarihleri arasında gösterime girmiş ya da girecek olma koşulu aranıyor. Şimdilik bu koşulu sağlayan filmlerden bazıları şunlar: Pelin Esmer’in İşe Yarar Bir Şey (27 Ekim), Semih Kaplanoğlu’nun Buğday (24 Kasım), Onur Saylak’ın Daha (12 Ocak), Tolga Karaçelik’in Kelebekler (30 Mart) ve Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı (1 Haziran).

0
7850
0
800 Karakter ile sınırlıdır.
Yorum Ekle
Geldanlage